Saddam Hüseyin döneminde Dışişleri Bakanlığında üst düzey görevli olan Firas El Samarai, Amerikan askerlerinin elinde gördüğü işkenceleri ve vücudundaki izleri anlatarak, bu fotoğrafların yayımlanması gerektiğini savunuyor.
Çırılçıplak soyulduğunu, kışın soğuk suya maruz bırakıldığını, defalarca dövüldüğünü, elektrik verildiğini belirten ve serbest bırakıldıktan sonra İsveç'e kaçan El Samarai, "Iraklıların zaman zaman unutmayı istemekle hatırlamayı istemek arasında sıkıştığını" ifade ediyor.
Yaşadıklarını tanımlamanın güçlüğüne dikkati çeken El Samarai, Iraklıların ruh halini şöyle açıklıyor: "Unutmak istiyorlar, böylece hayatlarına devam edebilecekler. Ama aynı zamanda böyle bir skandal olduğu için de unutmamak istiyorlar."
El Samarai, bununla birlikte dünya kamuoyunu manipüle etmek için bu işkence resimlerini gizlemenin Irak halkına ve genelde insanlığa yönelik bir başka suç olduğuna inandığını söylüyor.
Felluce'de Amerikan askerlerinin kendisine yaptığı işkenceleri anlatan 23 yaşındaki bir başka Iraklı, işkence gördüğü sırada fotoğraflarının çekildiğini duyduğunu kaydediyor. Üzerine soğuk su tutulduğunu, dövüldüğünü, maruz kaldıkları nedeniyle midesinden iki kez ameliyat olduğunu anlatan Iraklı, "Orta Doğu'da ve Batı'da, neler olduğunu görebilmeleri için bu resimlerin yayımlanmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum" diyor.
Amerikan askerlerinin kötü muamelesine maruz kalmayan Iraklılar ise ABD Başkanı Barack Obama'nın yeni işkence fotoğraflarının yayımlanmasını engelleme kararını farklı karşılıyor.
Hamid Fazıl isimli bir mühendis, bu resimlerin Iraklıları değil dünya kamuoyunu etkileyeceğine dikkati çekerek, "Amerikalıların yöntemleri, her gün bundan kötüsünü gören Iraklılarca iyi biliniyor" diyor.
Rıdvan Uday adlı bir dükkan sahibi de daha fazla fotoğrafla ilgili olarak artık bu olayların eski ve bitmiş şeyler olduğu görüşünde. Uday, "Irak'ta istikrarsızlık isteyenlerin bu fotoğrafları kullanabileceğini, geri kalanı içinse bu olayın bitmiş bir şey olduğunu" söylüyor.
Bağdat'ta kahvecilik yapan İmad El Satbi, patlayan bir bombanın ardından parçalanmış vücutları görmekle dövülen bir adamın resmini görmenin aynı şey olduğuna dikkati çekiyor.
Bazı Iraklılarsa yeni fotoğraflara şiddetli bir tepki gösterilmesinden yana. Zehra Munem adlı Iraklı bir kadın, "Onurumuza yönelik saldırı dışında her şeyi kabul edebiliriz. Bu, ülkeyi sarsacak" diyor.
Yıllarca, önce Saddam rejimi son 6 yıldır da Amerikan işgali altında yaşayan Ebu Kasım ise Munem'den farklı düşünüyor ve "Halk bezgin. İşleri yok, her gün mücadele veriyorlar. Bunu herkes biliyor. İşkence burada normal. 66 yaşındayım, hepsini gördüm" diye konuşuyor.
Irak meclisi insan hakları komisyonu üyesi Harith El Ubeydi, Obama'nın bu fotoğrafların yayımlanmaması tavrına ilişkin olarak, "Kesinlikle bu geçersiz bir neden. Silahlı gruplar daha fazla baskı oluşturacaklarsa fotoğrafları beklemezler" görüşünde.
El Ubeydi, ayrıca Obama'nın, Bush dönemi gözaltılara yönelik gizli politikalarını sürdürdüğü ya da işkence görenlerle ilgili sorumluları yakalama çabalarını engellediği görülürse gelecek hafta Mısır'da Müslümanlara yapacağı önerilerin başarılı olamayabileceğine dikkati çekiyor.
Bir başka Iraklı milletvekili Leyla El Hafeci ise "geçmişi unutmayı tercih etiğini" söylüyor. El Hafeci şunları belirtiyor:
"Ebu Garip işkence skandalı sayfası uzun zaman önce kapandı. Şimdi unutma zamanı. Bu acıları bize hatırlatmanın amacı ne..."