İran hakkında küresel yalanlar...
Hüseyin Altınalan /Milli gazete
İmam Humeyni Havaalanı’nda bizi içinde “İran İslam İnkılabı’nın 29. yıldönümü ‘bütün özgür ruhlara’ kutlu olsun.
Türkiyeli dostlarımız ve değerli misafirlerimiz (kendi eviniz olan) İran İslam Cumhuriyeti’ne hoş geldiniz” diye yazan bir kart bulunan buket ile karşılıyordu, İRİB Medya Açılım Müdürlüğü Halkla İlişkiler Bürosu yetkilileri.
Yıllardır göremediği dostunu karşılarcasına, samimi ve sıcak tavırlarla karşıladılar, gezi boyunca da misafirperverliğin en güzel örneklerini sergileyerek ağırladılar, bizi..
Gerçek buydu aslında: Dost ve kardeş olduğumuz
Diğerleri ise yalan…
Yani; küresel medyanın ve sahiplerinin iddialarıydı yalan olan.
İtiraf etmeliyim, ben de bu yayınların etkisiyle olsa gerek, bilinçaltımıza yerleştirilenler dolayısıyla daha farklı bir İran bekliyordum.
Şöyle bir İran düşünüyordum:
1- Dışa kapalı, az da olsa karanlık bir toplumla karşılaşacağım.
2- Kadınlara sokaklarda müdahale eden polisleri görebileceğim.
3- Rejime ve devrime sadece mollalar destek veriyorlar.
4- Gençlerin hemen hepsi Batı hayranı.
5- Yine gençlerin çoğunluğu dinin yaşamlarından yer almasından rahatsız.
6-Reformistler, İran İslam rejimine karşı.
7-İran etnik sorunlarla karşı karşıya.
Ama gördüklerim karşısında çok olmasa da şaşırdım:
Çünkü anlatılanlar yalanmış…
Küresel medya yalanlarla yönlendirmiş.
Hedefleri uyarınca, toplumları, bilgi bombardımanına tabi tutan küresel medya, kitleleri ve kamuoyunu etkisi altına almış.
Aslında biliyordum; bu güçler, dünya halklarını devasa bir propaganda dalgasıyla kutuplara ayırıp ve kendi adaletsiz sistemlerini bu yolla halklar nezdinde meşrulaştırıyorlar.
Bu nedenle dünyadaki büyük medya kuruluşlarının kahir ekseriyeti, ultra haber ajansları ve strateji üretim merkezlerinin hangi yönde odaklandığına ve hangi yönde yayın yaptığına dikkat etmemiz gerektiğini “İran gerçeği” bir kez daha ortaya koydu.