Tahran'ın özellikle Suriye krizinde İhvan hareketi ile karşı karşıya gelse bile bu hareketi tekfirci örgütlerle aynı kefeye koymamış olmasına atıf yapan Bursa, son iki sene içinde de İran'ın İhvan'la yeni bir ilişki biçimi geliştirmeye çalıştığını vurguladı.
Bursa, İran ile İhvan arasında ciddi bir yakınlaşma ve bölgesel meselelerde görüş alışverişi yapabilmek için bir mekanizma oluşturma yönünde çaba olduğunu aktardı:
“İran, Libya meselesinde Türkiye ile paralel bir çizgide duruyor. Her ne kadar İran çok sıcak bir şekilde sahaya müdahil olmasa da siyaseten BM’nin meşru gördüğü UMH’yi destekliyor. Aslında Suriye’de kaçırdığımız bir şey var. Suriye’de İran ile tekfirci örgütler karşı karşıya geldi. Fakat bu durum asla İran ile İhvan’ın karşı karşıya gelmesi şeklinde okunamaz. Suriye İhvanı Suriye krizinde Beşar Esad’ın karşısında yer alsa da, bazı muhalif silahlı örgütlenmeleri siyaseten desteklemiş olsa da Türkiye’de çok bilinmeyen bir noktadır ki Suriye İhvan hareketi başından bu yana hareket olarak eline silah alıp sahaya inmedi, bir örgüt kurmadı. Bu önemlidir. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında tekfirci örgütlerle karşı karşıya ama bu örgütler hiçbir zaman bazılarını İhvan dolaylı olarak desteklemiş olsa bile direkten İhvan İran karşısında anlamına gelmez. İran İslam İnkılabı sürecinde bakıldığında 79’dan sonra hem Ayetullah Humeyni’nin hem sonrasında Ayetullah Hamaney’in hem Ezher ile hem İhvan ile bir yakın ilişki kurma noktasında bir çabasının olduğunu görüyoruz. Devrimden sonra İran, Humeyni’nin talimatıyla Ezher ile ilişkilerini geliştirdi. İlaveten de İhvan ile bir ilişki geliştirdi. Cumhurbaşkanlığı döneminde Mursi, ilk kez diplomatik ilişkisi olmamasına rağmen İran’a geldi ve Bağlantısızlar Hareketi toplantısında konuştu. Çok sert bir konuşma yapmasına rağmen İran, İhvan ile ilişkisini bozmadı. İran, İhvan ile tarihsel olarak her zaman müspet ilişkiler içinde olduğunu söyleyebilirim. İran’ın yaklaşık iki yıldır İhvan ile yeni bir ilişki biçimi geliştirmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Bununla alakalı üçüncü ülkelerde bazı özel toplantıların yapıldığını biliyorum. Dolayısıyla Arap Baharı sürecinde İhvan’ın tavrı, İran’ı destekler yönde değil, tam karşısında olmasına rağmen İran, İhvan’ı hiçbir zaman bu noktada karşısına almadı. İki yıldır da İran ile İhvan arasında ciddi bir yakınlaşma ve bölgesel meselelerde birtakım görüş alışverişi yapabilmek için bir mekanizma oluşturma yönünde bir çaba var.”