"İran'da Darbe Olmaz"

el-Cezire televizyonunun İran Dış Siyaset ve Savunma Stratejisi Meclisi üyesi Şemhani ile söyleşisi.

İran’ın eski Milli Savunma Bakanı ve şimdi Dış Siyaset ve Savunma Stratejisi Meclisi üyesi Ali Şemhani:

Geldiklerinden daha kötü giderler

“İran’ın güç birliğini bozma gayreti gösteren ABD ve İsrail’e karşı yoğun mücadele veriyoruz. İran yönetimine karşı propagandalar yaparak İslam devrimi muhaliflerini güçlendirip darbe yapmayı planlıyorlar. İran’da darbe olmaz, ama bir darbe ile ABD işgaline hizmet edecek bir yönetimi İran’a geçirmek için yoğun bir gayret var. Eğer bunda başarılı olamayacağını anlayan ABD ve İsrail, İran’a saldırırsa bunda da başarılı olamayacaktır,”

İran, kararlı duruşuyla Ortadoğu’da istikrarlı bir ülke olmasını kendileri için bir tehdit olarak gören İsrail’in hamisi ABD’nin hedefteki ülkeler listesine girmişti. Irak müdahalesinin arkasından batılı süper güçlere karşı amansız mücadele veren İran, onların yaptırımlarına direndi ve nükleer güç konusunda sadece onlar öyle istediği için ‘emirlerine amade’ tavır göstermedi. Bu tavır batılıları ABD ve güdümündeki güçleri daha da saldırganlaştırdı. ‘İran nükleer güç olma yolunda kat ettiği onca yolu yarıda mı bırakacaktı? Şah dönemi gibi ABD’nin emrinde bir yönetim değişikliği için uluslararası müdahalelerle İran İslam devrimi muhalifleri desteklenecek. İran bu gelişmelere nasıl karşılık verecek? Olanlardan razı gösterilmeyen İran halkı olacaklara gerçekten de rıza mı gösteriyor?’ gibi daha birçok soru dünya basınında haberlerde, köşe yazılarında yer almaya devam ediyor. İslam âleminin en etkin televizyon kanalı el-Cezire televizyonu da, İran üzerinde oynanmak istenen senaryolar, İran’da darbe olması ihtimali gibi merak edilen önemli soruları İran Milli eski savunma bakanı Amiral Ali Şemhani’ye sordu. Şimdi Dış Siyaset ve Savunma Stratejisi Meclisi üyesi Şemhani’nin açıklamalarının yer aldığı söyleşiyi aşağıda sunuyoruz.

- ABD’nin ‘terörle mücadele listesi’nin başında İran yer alıyor ve yine onlar tarafından sıkça rahatsız ediliyor. İran’da ABD’nin bu gerginliği hangi sebeplerle sürdürülüyor?

- Besmele ili sözlerime başlayarak şunu söylüyorum, ABD’nin İran’a yönelik izlediği strateji doğru bir strateji değildir. Çıkmaz bir sokak olarak gördüğüm bu strateji öncelikle bunun sahiplerini olumsuz etkileyecektir. İran savunma filolarıyla kendini savunacak güçtedir. Onlar İran’ı olumsuz bir görüntü ile tanıtmak için yoğun gayret içerisindeler, ama İran İslami devrim savunmasıyla bu girişimlerden olumsuz etkilenmiyor. Çünkü savunmamız hiçbir dış bağlantıya ihtiyaç duymayan tekniksel alt yapıya sahip, kendi kendine yetiyor. Ben Amerika’nın bu girişimleri başarıyla götürebileceğini düşünemiyorum.

- General Safevi’nin istifa etmesini yeni savunma bakanına bağlayanlar var. Böyle bir şey var mı gerçekten?

- Her iki generalin izlediği siyasette bir fark yok. İran çok hassas bir dönemde mücadele veriyor. Tabii ki hassas dönemlerin şartları gereği bazı makamlarda yönetici değişikliği yapmak tabii bir şeydir. Her şartlar için uygun kimseleri yerine getirmek tabii şeydir, bilirsiniz. Önceki general de zaten on seneye yakın görev başındaydı. Ama ben yine de yeni generalin göreve gelmesinde öncekinin etkisi olduğunu sanmıyorum. İran tecrübeleri olan bir ülkedir. Hassas zamanda tehlikeli girişimlerde bulunmaz. Böyle bir yönetim değişikliğini ancak kendine güveni olan bir ülke yapabilir.

Irak’la normal dışı ilişkilerimiz yok

- İran’ın Irak’a siyasi, askeri ve güvenlik olarak müdahalesi suçlamaları var, gerçek nedir?

- Irak’ın ABD’nin işgaliyle başlamayan çok uzun bir tarihi kökü vardır. Komşularının Irak ile de ilişkileri birkaç sene öncesine dayanan ilişkiler olmaması gerekir. İran’a yapılan bu yönde suçlamalar sadece İran ile sınırlı olmadığını biliyorsunuz. Daha başka komşu ülkeler de benzer suçlamalara muhatap oluyorlar. Suudi Arabistan ve Türkiye, zaman zaman da Suriye benzer suçlamalara muhatap olmuştur. Bunlar nasıl ki aslı astarı olmayan ithamlar ise İran’a yönelik ithamlar da aynı şekilde aslı olmayan suçlamalardır. Irak’a komşu ülkeler hiçbir belgeye dayanmayan, delili olmayan hakikati yansıtmayan suçlamalarla karşılaşmaya devam ediyor… Iraklı mültecilere dünya ülkeleri kucak açmazken İran Iraklıları bağrına bastı. İran’ın Irakla bu tutumla daha da pekişen ilişkileri her alanda başladı. Sadece halkıyla değil, yeni kurulan yönetimiyle ve eski yöneticileriyle siyasileriyle, işadamlarıyla dostane ilişkiler daha da gelişti. Bu irtibatı zaten inkâr etmiyoruz. Ama bunu dahi istemeyenler bu ilişkileri daha farklı yönlere çekerek koparmak istiyorlar. Biz İran olarak bu doğal ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu ilişkiler Irak halkının maslahatına olan ilişkilerdir.

Irak ile diyaloğumuz ABD’yi rahatsız ediyor

- Ancak Irak halkının tamamının bu ilişkilerden aynı derecede memnun olmadığı hatta bazılarının kaygılandığı gerçeğini nasıl değerlendireceksiniz? Çünkü bazı Şii gruplar Sünnilere yönelik saldırılarda bulunuyorlar. Arap ülkeleri de bu Şii grupların İran ile ilişkilerinin iyi olmasını bu olaylarla ilişkisi olduğunu düşünüyorlar?

- Bizim Irak ile ilişkilerimiz, diyalogumuz, Irak yönetiminin talebi ile oldu. Irak’ta güvenliği sağlamak ve gerginliği gidermek için bizden yardım istediler. Biz de komşu bir ülke olarak üzerimize düşeni yaptık. Orada ABD’nin ne türde bir işgali olduğunu bu ilişkilerle daha da net görme imkânımız oldu. Bu da Irak’ta işgalini daha da uzun sürmesini isteyen ABD’yi tedirgin etti. Bu nedenden ötürü de bizi doğal ilişkileri karalıyorlar ve işgal güçlerine karşı takınılacak tutumu etkisizleştirmek için bu tür suçlamalara tevessül ediyorlar.

- Şii grupları İran’ın silahlandırdığı suçlamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- İspat etsinler. Irak’ta ele geçirilen silahların birinin İran yapımı bir silah olduğunu belgelesinler. Üzerinde İran yapımı yazılı bir silah ele geçirdiler mi de böyle suçlamalarda bulunuyorlar. Bizim Irak ile de herhangi bir silah anlaşmamız olmadı aynı zamanda. Böyle bir belge de yok iken bu tür asılsız suçlamalarla İran’ı zora sokmak ve İran üzerine yapacakları baskının zeminini oluşturmak istiyorlar.

- İran nükleer dosyası hakkında neler söyleyeceksiniz? Ahmedinejad döneminde nükleer dosyalar konusunda İran’ı Dünya Güvenlik Kurulu iki kez uyarıldı. Üçüncü bir uyarı için meclis toplanacakmış.

- Nükleer konusunda malum tarafların İran’a niye bu kadar baskı yaptıklarını konuşacak olursak, yenilikçisiyle, muhafazakarıyla İran’ın tek vücut olması rahatsız ediyor onları. Sadece nükleer enerji konusunda değil, İslam ülkeleriyle başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda ilişkileri geliştirmede de iki kesimin birlik içinde hareket etmeleri de rahatsız ediyor. Bu nedenle bu güç birliğini bozma gayreti gösteren ABD ve İsrail’e karşı yoğun mücadele veriyoruz. ABD ve İsrail Farsça yayın yapan uydu istasyonu kurdu. Bunlar ile İran yönetimine karşı propagandalar yaparak İslam devrimi muhaliflerini güçlendirmeyi planlıyorlar.

Askeri müdahalede başarılı olacaklarını sanmasınlar

- İran’da darbe olabileceğine ihtimal veriyor musunuz?

- Hayır, ama bir darbe ile ABD işgali karşısında gebe kalan ve gerekli sesi çıkartmayan hatta hizmet eden bir yönetimi İran’a geçirmek için yoğun bir gayret içinde olunduğunu söyleyebilirim. Bütün bu çabalara rağmen İran halkı bu senaryoları boşa çıkartacaktır. Eğer bunda başarılı olamayacağını anlayan ABD ve İsrail İran’a saldırırsa bunda da başarılı olamayacaktır. İran, Irak gibi değildir. Gelişmiş silahlara ve askeri donanıma sahiptir. Büyük yaralar alırlar ve bu girişimlerinden de zarardan başka bir şeyle geri dönmezler.

milli gazete

İran Haberleri

İran’dan Kirmanşah’ta askeri tatbikat
İran'dan Kritik Rusya Açıklaması
İran'da Yargıtay hakimlerine suikast
Trump'a sunuldu! İran için 100 günlük Plan Hazırladılar!
İran savunmasında büyük hamle