Hamanei, Tahran'da düzenlenen ''5. Uluslararası Filistin İntifadasını Destekleme Konferansı'nda'' yaptığı konuşmada, Filistin sorununun çözümüne ilişkin önerilere değindi.
Ayetullah Hamanei, konuşmasının başında İslam aleminin en önemli meselelerinden olan Filistin meselesinin dini ve siyasi şahsiyetlerinin önemli meselelerinden olması gerektiğini vurgulayarak, Filistin'in müslüman ülkelerin öncelikli meselesi olduğunu hatırlattılar.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei bu meseledeki önemli konuları şöyle sıraladı;
Müslüman bir ülkenin toprakları, başka ükelerden toplanan ve bir mozaik oluşturan sahte bir millete bırakılmıştır.
Tarihte eşsiz olan bu hadise ardı ardına yapılan katliamlar, cinayetler, zulümler ve ihanetlerle gerçekleşmiştir.
Tahribe, hakarete ve yıkıma tehdit edilen müslümanların ilk kıblesi olmasının yanısıra pek çok saygıdeğer dini merkezlerin bu ülkede yer almaktadır.
İslam dünyasının en hassas noktasında yer alan bu sahte devlet ve toplumu, ilk baştan beri İstikbar devletlerin askeri, güvenlik ve siyasi üssü rolünü üstlenmiştir ve İslami ülkelerin ilerlemesi ve yükselmesine çeşitli nedenlerden düşman olan Batının sömürgecilik ekseni, onu bir hançar gibi İslam ümmetinin aleyhinde kullanmıştır.
İnsan toplumu için büyük ekonomik, siyasi ve ahlaki tehlike oluşturan Siyonizm, bu toprakları dünya çapında nüfuznu ve sultasını genişletmek için kullanmaktadır.
İslam İnkılabı Rehberi, saydığı konulara ek olarak, ağır insani ve mali maliyetlerin İslami ülkelere dayatıldığını, müslüman millet ve devletlerin zihnini meşgul ettiğini, milyonlarca Filistinli mütlecinin acı çekmesine sebebiyet verdiğini belirtti.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, konuşmasının devamında, Filistin meselesi hakkında diğer önemli noktaları şöyle sıraladı;
Filistin'in sadece bir parçasının değil tamamının özgürlüğe kavuşmasının gerekliliğini vurgulayan Hamanei, Filistin'i bölecek her planı reddettiklerini bildirdi.
İki devletli çözüm önerisinin siyonistlerin isteklerini kabul etmek ve Filistin topraklarında siyonist bir devleti onaylamaktan başka anlama gelmediğini belirten Hamanei, şunları kaydetti:
''İki devlet önerisi, Filistin halkının hakkının ayaklar altına alınması, Filistinli mültecilerin tarihi haklarının görmezlikten gelinmesi, hatta 1948'teki sınırlar içinde yaşayan Filistinlilerin haklarının tehdit edilmesi, kanser tümörünün (İsrail) kalıcı olması, özellikle bölge milletleri başta olmak üzere tüm İslam ümmeti için daimi bir tehdit oluşturması, onlarca yılın acılarının tekrarı ve şehitlerin kanlarını heba olması anlamına gelir.''
Uygulanabilir tüm planların ''Filistin'in tamamı tüm Filistinlilere aittir'' ilkesini esas alması gerektiğini kaydeden Hamanei, Filistin topraklarından bir karışın bile verilmesinin düşünülemeyeceğini ifade etti.
Filistin halkının nihai hedeften vazgeçmeyeceğini belirten Hamanei, bu yüce hedefin gerçekleşmesi için ciddi çalışma, sabır, tedbir, ileri görüşlülük, azim ve ümit gerektiğini kaydetti.
Hamanei, Müslüman devlet ve hükümetler ile direniş hareketlerinin her birinin el birliğiyle Filistin halkının direnişini himaye edebileceğini söyledi.
Ayetullah Hamanei, Filistin sorununun ve bu kanayan eski yaranın tedavisi için İran'ın önerisinin referandum olduğunu ifade ederek, şunları belirtti:
''Biz, Filistin halkının referandumla karar vermesini öneriyoruz. Filistin halkı da diğer halklar gibi kendi kaderini belirleme hakkına sahip olmalı ve ülkenin yönetim biçimini seçebilmeli. Filistin'in asıl halkları, Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler (göçmen yabancı Yahudiler hariç) Filistin içinde, mülteci kamplarında, nerede olurlarsa olsunlar, genel ve düzenli bir referandumla Filistin'in gelecekteki nizamını belirlesin.''
Hamanei, referandumla belirlenecek Filistin devleti ve yönetiminin, bu topraklara sonradan göç eden yabancıların (Yahudilerin) durumuna karar vermesi gerektiğini söyledi.
Referandum önerisini, ''adil ve mantıklı'' olarak değerlendiren Hamanei, bunun dünya kamuoyu tarafından doğru olarak anlaşıldığını, bağımsız ülke ve halkların desteğini alabileceğini ifade etti.
Siyonistlerin referandum önerisini kolayca kabul edeceklerini beklemediklerini belirten Hamanei, bu durumda Filistin halkını desteklemenin ancak düşmanla ilişkiyi kesmekle anlam kazanacağını kaydetti.
İsrail ile ilişkilerin kesilmesini, ''İslam ülkelerinin en büyük görevi'' olarak değerlendiren Hamanei, Müslüman ülkelerdeki halk hareketleri ve siyonizm karşıtı tutumlara rağmen bazı ülkelerin hala İsrail ile ilişkilerini sürdürmesini sorguladı.
Hamanei, ''Müslüman devletlerin, siyonist rejimle aşikar ve gizli tüm siyasi ve ekonomik ilişkileri kesmesi Filistin halkına olan desteğin gerçek bir delilidir'' diye konuştu.