İran'dan Karşı Casus Atağı

İran iki yıl süren bir karşı casusluk atağı ile yurtdışı muhalefetin içine bir lider sızdırdı, tüm önemli bilgileri ele geçirdi. Suudi Arabistan'da ABD Dışişleri bakanı Hillary Clinton ve Prens Suud el Faysal'la bir araya geldi. Daha sonra Medhi'nin Ameri

İran televizyonunda geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir program, İran'a yönelik casusluk iddialarını tekrar alevlendirdi. İran istihbaratı, yurtdışındaki muhalefet saflarına önemli bir adamını yerleştirmeyi basardı. Kod adi elmas olan Muhammed Reza Medhi, 2 sene boyunca, yurtdışı muhalefetin içerisinde çalıştı.

2009 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin arkasından gelen halk hareketleri, yurtdışındaki İran muhalefetinin tekrar faaliyete geçmesine yol açtı. Muhalefet, bu hareketlerin oluşturduğu havayı kullanarak, İran'daki İslam cumhuriyetinin devrilmesi için yeni planlar hazırladı. bu planların öne çıkanı, bütün muhalif gruplarının katılımıyla sürgünde bir geçici hükümet kurulmasıydı.

TAHRAN, MUHALİFLERİN İÇİNE ADAMINI YERLEŞTİRDİ

Yurtdışı muhalefetin örgütlenmesini yakından takip eden İran istihbaratı, Medhi ile olan temasın farkına varınca Medhi'yi oluşumun içinde yer alması için ikna etti. Medhi, yapılan plan çerçevesinde, Amerikan istihbaratına "Dostların Birliği" adli gizli bir örgütün lideri olduğunu ve örgütün içerisinde ağırlıklı olarak, ülkedeki gidişattan rahatsız olan asker, istihbaratçı ve yargı mensubu bulunduğunu söyledi.

CLİNTON, AJANDAN ETKİLENDİ

Medhi'nin ifadesine göre, Suudi Arabistan'da ABD Dışişleri bakanı Hillary Clinton ve Prens Suud el Faysal'la bir araya geldi. Clinton, Medhi'den çok etkilendi ve İran'daki yeşil harekete destek kararı alınmasını sağladı.

Daha sonra Medhi'nin Amerika Birleşik Devletlerine gitmesine karar verildi. Medhi, Suudi Arabistan'da kaldığı üç gün içerisinde İngiliz ve Fransız büyükelçileriyle de görüştü.

Özel bir uçakla Amerika'ya giden Medhi, burada başkan Obama'nın Ortadoğu danışmanı David Ross ve başkan yardımcısı Joe Biden'la da görüştü. İran'da yeşil hareket gösterilerine devam ederken sürgündeki hükümet için aranan lider bulunmuştu.

SÜRGÜNDE KURULAN HÜKÜMET

Medhi, temaslarını şöyle anlatıyor:

"Bunların planı sürgünde bir hükümet oluşturmaktı. Gerekli bütün hazırlıklar da yapılmıştı. Tek eksiklikleri İran'dan bir lider bulunmasıydı. Bunu da benim şahsımda bulunca, bulmacanın bütün eksik parçaları tamamlanmış oldu. İran rejimini yıkmayı amaçlayan plan için geri sayım da başladı."

Medhi daha sonra, İran muhalefetinin yoğun olarak yaşadığı Paris'e gitti. Burada muhalefetin önde gelen isimleriyle bir araya geldi. Medhi, bu isimlerden iki kişi öne çıktığını ifade ediyor: Birisi İran asıllı İsrail ve Fransa vatandaşı Hüseyin Cihansahi, diğeri de Mihdar Hansari...

2009 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından başlayan bu operasyon iki yıl sürdü. Medhi'nin İran'daki sözde etkisini göz önüne alan muhalifler işi sürgünde geçici hükümet kurdurmaya kadar vardırdı. Reza Medhi bu hükümet içerisinde önemli bir pozisyona getirildi.

Medhi gerek Cihanşahi, gerekse de Hensari'nin kendisine güvenlerinin tam olduğunu ifade ediyor. Üçlü yaptıkları gizli toplantıda sürgün hükümetinin kurulması konusunda anlaşma sağlanır ve yeni toplantının yeri Fransa'nin Guadalup adası olarak belirlenir.

FRANSA'DA MUHALİFLERİN GİZLİ TOPLANTISI

Guadalup toplantısına yurtdışı muhalefetin yanı sıra, İran'dan da geniş katilim oldu. Komala, Halkın Mücahitleri, Yeşil Hareket, Ahvaz Birlik Partisi gibi bütün muhalefet temsilcileri toplantıda yer aldı. Medhi bu isimler arasında göze çarpanlardan Muhsin Mehmet Baf'ın, cumhurbaşkanı adayı mir Hüseyin Musevi'nin seçim karargâh başkanı olduğunu söylüyor.

Medhi Guadalup'ta yapılan toplantı ile ilgili şunları söyledi:

"Guadalup toplantısında sürgündeki hükümet için bir manifesto hazırlandı. Yeni anayasanın çerçevesi belirlendi. İlk etapta geçici bir yönetim konseyi ve geçici hükümet oluşturulması kararlaştırıldı. Ben milli çıkarlar ve güvenlik konseyine başkan olarak atandım. Cihanşahi de yardımcım oldu.

Guadalup toplantısında 50 maddelik bir karar çıktı, amaç bir yıl içerisinde İran İslam cumhuriyetinin yıkılması olarak belirlendi.. Bu is için 7 milyar dolarlık da bir bütçe ayrıldı."

SÜRGÜNDE HÜKÜMETİ KURULDU

Medhi, bu sure içerisinde, dünyaya tanıtıldığını söylüyor. Kendisinden, İran'daki rejimden rahatsız olan üst düzey bir devrim muhafızı generali diye bahsedildiğini ve birçok haber ajansı, web sitesi ve İsrail televizyonunun da bulunduğu bir çok kanalın kendisiyle röportaj yaptığını ifade ediyor.

İki yıllık çalışmanın ardından, yurtdışı muhalefetinin irtibatlarının ve para kaynaklarının deşifre edildiğine inanan İran istihbaratı, Medhi'yi tahrana geri çekti. Ülke içinde ise bir dizi operasyonlar gerçekleştirildi. CIA hesabına çalışan casusluk şebekelerinin çökertildiği bildirildi.

Planın artık faaliyete geçirilmesi için çalışmaların başlatılacağı sırada, Medhi, son durumu Tahran'a iletti. Tahran, Medhi'nin daha fazla riske girmesini istemeyerek yapılan özel bir operasyonla onu Tahran'a çekti. Elde edilen bilgiler ışığında ülke içerisinde operasyonlara başlandı. CIA ile bağlantı içinde olan çok sayıda kişi tutuklandı.

ABD İDDİALARI REDDETTİ

Haberin ardından Amerikan yönetiminin tepmişi gecikmedi. Beyaz saray, Muhammed Reza Medhi'yi tanımadıklarını ve kendisiyle hiç bir görüşme yapmadıklarını duyurdu. Konu ile tartışmalarsa hala devam ediyor.

 

ajanslar


İran Haberleri

İsrail Golani Tugayı Komutanı Artık Yatalak
Hamaney: Netahyahu için tutuklama değil idam cezası gerekli
Muhammed Cevad Zarif'ten dünya Yahudilerine mesaj
Siyonist rejim çevrenin en büyük düşmanı
Pezeşkiyan: Nükleer Silah Konusunda Rehberin Fetvasına Bağlıyız