Bu hafta WikiLeaks sitesi tarafından sızdırılan bir dizi Amerikan istihbarat belgesinde, 2007 Mayıs'ında gerçekleşen bu ölümün, Taliban'ın ısıya duyarlı, karadan havaya bir füze ile düzenlediği saldırısı sonucu gerçekleştiği iddia ediliyor.
Ve çok büyük bir ihtimalle de bu ölümcül silah İran tarafından sağlanmış.
Bu iki olgu yaklaşık dokuz yıldır süren Afgan savaşının şeklini tek başına değiştirebilir.
İran uzun bir süredir Taliban'a gizlice silah göndermekle suçlanıyordu fakat WikiLeaks verileri, bunun şimdilerde Afgan direnişi için Pakistan kadar önemli hale geldiğini gösteriyor.
Belgeler içindeki gizli Amerikan ordu ve diplomatik raporları, İran'ın Afganistan'daki etkisi ve Devrim Muhafızlarının Afgan direnişini gizlice silahlandırdığı, eğittiği ve finanse edip teçhiz ettiği hakkındaki giderek artan kaygıların haklılığını ispatlıyor.
Onbaşı Priede'nin ölümü bütün bu korkuların uyum noktası oldu.
30 Mayıs 2007'de Kanadalı askeri fotoğrafçı, İngiliz ve Amerikan hava indirme güçleri ile birlikte Helmand eyaletindeki Kacaki barajındaki şüpheli Taliban mevzilerine düzenlenen bir gece saldırısından dönüyordu.
Çatışma anını görüntüleyen Onbaşı Priede, başka bir İngiliz fotoğrafçı ve 5 Amerikan askeri ile savaş bölgesinden geri dönüyorlardı ki iki helikopter pervaneli dev Chinook'un sol kanat motoruna bir füze isabet etti.
Bir anda alev alan helikopter yere çakıldı, bütün mürettebatı öldü.
Saldırıdan kısa bir süre sonra Taliban sözcüsü büyük bir keyifle ve övünerek, direnişçilerin Chinook'u yok etmek için "yeni bir silah" kullandıklarını söyledi.
NATO yetkilileri ise Taliban'ın bu iddiasını hemen yalanlayarak helikopterlerin RPG ile düzenlenen, "şanslı bir atışla" düşürüldüğünde ısrar ettiler.
Fakat WikiLeaks belgeleri düşürülen helikopterin MANPAD (insan tarafından kullanılan güdümlü füze) ile vurulduğunun kesin tanıklıklarını içeriyor.
Saldırı sonrası hazırlanan bir raporda "Atışın tasviri, menzili ve merminin etki gücü düşünüldüğünde bunun RPG'den büyük, muhtemelen karadan havaya bir füze olması gerekiyor" denmiş.
Saldırıdan yarım saat sonra bölgeye gönderilen 2 Apaçi helikopteri de sıcağa duyarlı güdümlü füzelerin saldırısına uğramıştılar. Füzeler pilotlar tarafından "muhtemelen MANPAD'ın ilk nesil örnekleri" olarak tanımlanmışlar.
NATO komutanları muhtemelen, saldırı ile Afgan mücahitlerinin CIA'in sağladığı Stinger füzeleri ile gerçekleştirdikleri başarılı onlarca Sovyet helikopteri düşürme operasyonları arasında kıyaslama yapılmaması için olayın önemini gizleme kararı aldılar.
Tarihçiler genellikle, Stingerlerin kullanımı ile Sovyet uçaklarını Afganistan göklerinden sürdüğünü söylüyorlar.
WikiLeaks belgelerine göre Eylül 2005 tarihinde Zabul ve Kandahar'daki Taliban komutanları her biri 1000 dolara 2 adet Stinger füzesi satın aldıklarını söylemişler.
Nisan 2007 tarihli başka bir rapora göre ise İran Cezayir'den 7 adet ısıya duyarlı güdümlü füze satın alarak Meşhed şehri üzerinden gizlice Afganistan'a gönderdi. Yine başka bir raporda Hüseyin Rıza adlı İranlı bir ajanın Ocak 2009'da Helmand'daki Merjah'a giderek beraberinde 4 Stinger getirdiği söyleniyor.
Jane's Defence Weekly dergisinin Güney Asya sorumlusu Rahul Bedi, İranlıların ABD'nin Soğuk savaş stratejisini başarılı bir şekilde taklit ettiğine inanıyor.
"Bence İranlılar CIA ve mücahitler arasındaki tecrübeden iyi ders çıkarmışlar, az veya çok benzer operasyonları taklit ediyorlar."
Taliban hakkında bir kitabın yazarı olan Ahmed Raşid "Tahran ve Taliban'ın ortak bir düşmanı var. İran'ın son birkaç senedir Afganistan'daki değişik unsurlara para ve silah aktardığında hiçbir şüphem yok" diyor.
İran'ın Afgan savaşına katıldığı iddiaları genellikle Taliban cephaneliklerinde ele geçen İran yapımı plastik patlayıcılar, havan topları, el bombaları ve teknik broşürlere dayanıyordu. Fakat WikiLeaks belgeleri, Devrim Muhafızlarının Taliban ve el Kaide ile ilişkili unsurları desteklemeye dönük uzun vadeli bir kampanya yürüttüklerini gösteren istihbarat raporlarını sunuyor.
New York'taki "Yüzyıl Kurumu" (Century Foundation) tarafından hazırlanan bir raporda Antonio Giustozzi "2005 yılından beri İran'ın Talibanla olan ilişkileri artış kaydediyor, özellikle güney ve batı bölgelerindeki bazı Taliban komutanları üzerinden. Başlarda İranlılar sınırlı miktarda tıbbi yardım, silah ve cephane gönderiyorlardı. Fakat 2008'den bu yana yapılan sevkiyatta önemli bir artış göze çarpıyor, en önemlisi de İran içersinde bazı Taliban gruplarına eğitim veriliyor" demiş.
velfecr