İRAN'I VURMAK MI? YALNIZCA 'HAYIR' DE...
Daniel Friedmann
Beklendiği gibi Gazze'deki terör rejimi, İsrail için açık ve kan kaybeden bir yara oluşturmaya devam ediyor. Fakat medya raporlarına göre, Gazze'deki Hamas yönetiminin icabına bakmakta başarısız olan Savunma Bakanı Barak, daha büyük meselelerle ilgileniyor. Gazze Şeridi, Barak için, küçük bir meseledir. Barak, gözünü, İran'a ve İran kaynaklı nükleer bomba tehdidine dikmiş durumda ve Başbakan Netanyahu'da bu konuda onunla birlikte. Durum, eski Mossad Direktörü Meir Dagan'ın, bu tehlikeli harekete karşı açık bir uyarıda bulunma zorunluluğunu hissettiği bir noktaya geldi.
Küçümsenen Tehditler?
Tekrar tekrar üstüne basarak belirtmeliyiz ki İsrail, İran'a yönelik açık bir saldırıda bulunmamalıdır. Irak'ın ve Suriye'nin nükleer reaktörlerine saldırıda bulunmakla İran'a saldırıda bulunmak, birbirinden farklıdır.
Suriye ve Irak'a yönelik gerçekleştirilen saldırılar, büyük birer sürpriz oldu. Çünkü iki ülke de, böyle bir saldırıyı beklemiyordu, fakat İran'daki durum farklı. İran hem Irak ve Suriye'den daha uzak hem de uzun zamandan beri kendi nükleer tesislerine yapılmasını beklediği bir saldırıya karşılık vermek üzere hazırlıklar yapıyor.
Bir sürpriz saldırı gerçekleştirilebilse dahi, saldırıyı gerçekleştiren güçler, Irak ve Suriye'dekinden daha fazla risk altındalar. İsrailli askerlerin İran topraklarında can vermesi ihtimali yüksek.
Fakat daha geniş riskler de mevcut. Böyle bir saldırı karşısında İran'ın, füzelerini İsrail'in önemli şehirleri ve tesislerine yöneltmesi ihtimali çok yüksek. Ayrıca bu misilleme, Gazze Şeridi ve Lübnan tarafından da desteklenebilir. Buna ek olarak İran; Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Irak da dâhil olmak üzere birçok ülkenin petrol sevkiyatında kullandığı Hürmüz Boğazını kapatabilir.
İsrail suçlanır
İranlılar, İsrail saldırısına nasıl karşılık verir? İsrail'i mi hedef alırlar yoksa ya Hürmüz Boğazı yoluyla ya da petrol kaynağı sayılan ülkeleri hedef almak suretiyle küresel petrol kaynaklarını zor durumda mı bırakırlar? Böyle bir hareket, petrol fiyatlarının tavan yapmasını sağlar ve bugünkünden çok daha büyük bir ekonomik krize neden olur. Ve sonuç olarak İsrail, tüm dünya tarafından, bu olaylardan ötürü suçlanır.
Bu tarz gelişmelerden doğan birçok senaryo düşünebilir ve de Amerika'nın, İran'a yönelik olası bir saldırıya tepkisini merak edebiliriz. Acaba ABD, İsrail'in, Washington'u tehlikeli bir savaşa sürüklediği konusunda bizimle hemfikir olacak mı?
Bir şey çok net. İsrail, İran'a yönelik bir saldırının zararlarının altından tek başına kalkamaz. Dolayısıyla, İran'a yönelik bir saldırı kararının, Batı güçleri tarafından alınması gerekir.
İsrail için İran tehdidiyle başa çıkmanın yolu, İran'a yaptırımlar uygulamak ve de bölgedeki gerilimi azaltmak üzere Filistin otoritesi ile anlaşma yapmak gibi dolaylı yöntemler izlemektir.
Ayrıca şunu da belirtmeliyiz: İran'a zarar vermek için İsrail'in atabileceği etkili adımlardan biri de, İran'ın desteğiyle ayakta duran Gazze Şeridindeki terörün, yok edilmesidir. Böylelikle İran'ı direkt olarak hedef almadan da, İran rejiminin altı oyulabilir. Fakat Savunma Bakanı, bu şansın kaçırıldığından emin
velfecr