İran Savunma Bakanı ve Silahlı Kuvvetler Sorumlusu Tuğgeneral Hüseyin Dehgan, İran İslam Cumhuriyeti'nin müzakerelerde zayıf taraf olarak yer almayacağını, söz konusu müzakerelerin ancak yeterince güçlü ve onurlarına yakışır bir şekilde karşılanmaları durumunda söz konusu olabileceğini belirtti.
Tuğgeneral Dehgan, El-Alem kanalının "Tahran'dan" adlı programının pazar gecesindeki yayınına katıldı ve İslam Devrimi liderinin geçmişte dış politikayla ilgili olarak 3 prensip önerdiğini; bunların onur, dirayet ve çıkar olduğunu belirtti. Bu prensiplerin bir diğer adının da "kahramanca büyüme politikası" olduğunu sözlerine ekledi.
Kendisi bu prensiplerin hali hazırda İran'ın dış ilişkilerinde uygulandığını ve bunun devam edeceğini belirterek, kahramanca büyüme politikasının anlamının temel olarak İran'ın ulusal ilkeleri, çıkarları ve hedefleri noktalarında odaklandığını açıkladı. "Stratejimiz bu noktayı da dikkate alıyor ve almaya da devam edecek, fakat her iki taraf da çıkarlarını maksimum derecede korumak için kendi taktiklerini kullanarak çeşitli önlemler alıyor" dedi.
Tuğgeneral Dehgan, İran'ın; arkasında halkının büyük desteği, gelişmiş ekonomik ve askeri yapısıyla, uluslararası arenada kilit rol oynayabildiğini, bu gerçeğin müzakerelerin seyrini etkileyen faktörlerden birisi olduğunu belirtti.
Konuşmasına devam eden Tuğgeneral Dehgan, İran'ın odaklandığı ilkelerden birisinin müzakere masasında zayıf taraf olmaktan kaçınmak olduğunu belirtti ve İran'ın gücünün zirvesinde olduğuna değinerek müzakerelere başlamak için hazır olduğunu vurguladı fakat bunun ancak saygı zemini üzerinde gerçekleşebileceğini ifade etti: "Herhangi bir tehdidi veya önşartı asla kabul etmeyecek ve karşı taraftan asla korkmayacağız."
Silahlı kuvvetler arasında, özellikle de Devrim Muhafızları Ordusunda, diplomatik yollara farklı bakış açılarının olması ihtimaline binaen Tuğgeneral Dehgan, Devrim Lideri tarafından ilan edilen politikanın tüm taraflarla birlikte rejim üyeleri açısından da bağlayıcı olduğunu, bu konudaki tutumdan vazgeçilmeyeceğini, kendilerini izleyen ve herhangi bir eksiklik olduğunda onlara rehberlik eden liderlerini takip edeceklerini, bununla ilgili olarak hiç kimseye müsamaha gösterilmeyeceğini söyledi.
Amerika yeni bir savaş başlatamaz
Tuğgeneral Dehgan, Amerika'nın masaya koyduğu savaş ve diplomasi seçenekleriyle ilgili olarak, bölgede ve dünyada 20 yıldan uzun bir süredir birçok gelişmeye tanıklık edildiğini, bu süre zarfında Amerikan askeri işgalinin; askerler, siyasetçiler ve Washington'un müttefikleri açısından sayısız dersler içerdiğini belirtti. ABD'nin öğrendiği şey, savaşın bedelinin iyi bir sonuç almaktan daha fazlasının olduğuydu. Savaşı büyütme kararı almak kolaydı, ama bu işten başarıyla çıkılabileceğini garanti etmek zordu.
Sözlerine Amerika'nın kendi sınırları dışında savaşmak istemediğini belirterek devam eden Tuğgeneral Dehgan, onların herhangi bir toprağı işgal edemeyeceği ya da siyasi rejimi deviremeyeceğini de ifade etti. Bir yere, kara ya da hava saldırısında bulunulmasının askeri güçle ilgisi olmadığını; önemli olanın o bölgede baskın gücün kim olduğudur şeklinde vurguladı.
Konuşmasına devam eden Tuğgeneral Dehgan: "İsrail'in Amerika'yı, İran'a karşı askeri harekat başlatması için sürekli olarak kışkırtmaya çalıştığını unutmamalıyız, ama Amerikalılar durumu dikkatle inceleme noktasında kararsız olmadıklarını kanıtladılar. Yine de Siyonist lobinin Amerika'yı İran'a karşı daima kışkırtmaya devam ettiği gerçeğini kabul etmeliyiz" dedi.
Dehgan'a göre "savaş seçeneğinin masada yer alması" tehdidi yeni bir şey değil, çeşitli bahanelerle en başından beri dayatılmaya devam ediyor.
Tuğgeneral Dehgan, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin bu konuyla alakalı neler söylediğini iletti, kaba kuvvet ve tehdit diliyle rejimle herhangi bir müzakere sürecinin başlayamayacağını belirttiğini aktardı. Önemli olan nokta müzakerelerin eşit bir atmosferde, tehditten uzak ve karşılıklı saygı çerçevesinde gerçekleşmesidir. Bir tarafın istekleri diğer tarafa dayatılmamalı ve böylece kazan-kazan durumu gerçekleşmelidir.
Müzakere dönemi sadece başlayamayan bir süreç
İran ve Amerika arasındaki görüşmelerin başlama ihtimali hakkında sorulan soruya cevap veren Tuğgeneral Dehgan, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin diplomasi dünyasında herşeyin mümkün olduğunu söyledi.
Tuğgeneral Dehgan, "İlk olarak Amerikalılar böylesine bir müzakereye başlamak istediklerinin aksini ispatladılar, ama bugün müzakerelere başlamak için hazır olduklarını söylüyorlar. Önemli olan herhangi bir görüşmeden sonra olumlu sonuç alabilmek, böylece daha sonrasında ileriye dönük olarak adımlar atılabilecektir" dedi.
İran tarafından askeri nükleer enerjinin kullanılması, gerektiği gibi dikkate alınmadı
Batı'nın, İran'ın barışçıl nükleer programını değiştirerek askeri amaçlar için kullanacağıyla ilgili suçlamalarının kendisine hatırlatılması üzerine Tuğgeneral Dehgan, İran'ın barışçıl nükleer politikasının rotasını değiştireceği bahanesinin Amerikalılar tarafından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK)nu bu konuyla alakalı olarak ikna etmek için kullanıldığını söyledi. İslam Devrimi liderinin tekraren, meşru şartlar altında nükleer enerjinin askeri amaçla kullanılamayacağını belirttiğini söyleyen Tuğgeneral Dehgan, komutanların bu konudakı görüşlerinin tüm diğer yerlerde olduğu gibi kendilerinin meşru görevi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve bundan vazgeçilemeyeceğini ifade etti.
Ayrıca Tuğgeneral Dehgan, amerikan emniyet kurumlarının yayınladıkları raporda İran'ın nükleer programını askeri amaçlarla kullanma eğiliminde olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlamadıklarını teyit ettiklerini ki bunun başka bir deyişle herhangi bir kanıt olmadığı anlamına geldiğini söyledi.
Savunma bakanlığı tarafından füze ve uydu alanında elde edilen yeni başarılarla ilgili olarak konuşan Tuğgeneral Dehgan, bakanlığın güvenlik ve çevresel faktörler dolayısıyla, ulusal çıkarlarına karşı muhtemel tehditler için caydırıcılık politikası ve tam bir savunma da dahil olmak üzere, aktif ve etkili araçlar ürettiğini ifade etti. Ayrıca Tuğgeneral Dehgan : "Başka bir deyişle, silahlı kuvvetlerimizi daha güçlü bir konuma getirecek ve caydırıcı operasyonlarda önemli rol oynayacak araçlar ve modern silahlar üretiyoruz" dedi.
Kendisi son olarak "Bizler insansız hava aracı gibi, hava sahasında uzaktan kontrol edilebilen uçaklar ve savaş uçakları üretebilecek kapasitedeyiz. Şu an ise onların dayanıklılıklarını ve hızlarını arttırma noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buna mukabil çeşitli türlerde helikopterler üretiyor ve dizayn ediyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Tuğgeneral Dehgan, El-Alem kanalının "Tahran'dan" adlı programının pazar gecesindeki yayınına katıldı ve İslam Devrimi liderinin geçmişte dış politikayla ilgili olarak 3 prensip önerdiğini; bunların onur, dirayet ve çıkar olduğunu belirtti. Bu prensiplerin bir diğer adının da "kahramanca büyüme politikası" olduğunu sözlerine ekledi.
Kendisi bu prensiplerin hali hazırda İran'ın dış ilişkilerinde uygulandığını ve bunun devam edeceğini belirterek, kahramanca büyüme politikasının anlamının temel olarak İran'ın ulusal ilkeleri, çıkarları ve hedefleri noktalarında odaklandığını açıkladı. "Stratejimiz bu noktayı da dikkate alıyor ve almaya da devam edecek, fakat her iki taraf da çıkarlarını maksimum derecede korumak için kendi taktiklerini kullanarak çeşitli önlemler alıyor" dedi.
Tuğgeneral Dehgan, İran'ın; arkasında halkının büyük desteği, gelişmiş ekonomik ve askeri yapısıyla, uluslararası arenada kilit rol oynayabildiğini, bu gerçeğin müzakerelerin seyrini etkileyen faktörlerden birisi olduğunu belirtti.
Konuşmasına devam eden Tuğgeneral Dehgan, İran'ın odaklandığı ilkelerden birisinin müzakere masasında zayıf taraf olmaktan kaçınmak olduğunu belirtti ve İran'ın gücünün zirvesinde olduğuna değinerek müzakerelere başlamak için hazır olduğunu vurguladı fakat bunun ancak saygı zemini üzerinde gerçekleşebileceğini ifade etti: "Herhangi bir tehdidi veya önşartı asla kabul etmeyecek ve karşı taraftan asla korkmayacağız."
Silahlı kuvvetler arasında, özellikle de Devrim Muhafızları Ordusunda, diplomatik yollara farklı bakış açılarının olması ihtimaline binaen Tuğgeneral Dehgan, Devrim Lideri tarafından ilan edilen politikanın tüm taraflarla birlikte rejim üyeleri açısından da bağlayıcı olduğunu, bu konudaki tutumdan vazgeçilmeyeceğini, kendilerini izleyen ve herhangi bir eksiklik olduğunda onlara rehberlik eden liderlerini takip edeceklerini, bununla ilgili olarak hiç kimseye müsamaha gösterilmeyeceğini söyledi.
Amerika yeni bir savaş başlatamaz
Tuğgeneral Dehgan, Amerika'nın masaya koyduğu savaş ve diplomasi seçenekleriyle ilgili olarak, bölgede ve dünyada 20 yıldan uzun bir süredir birçok gelişmeye tanıklık edildiğini, bu süre zarfında Amerikan askeri işgalinin; askerler, siyasetçiler ve Washington'un müttefikleri açısından sayısız dersler içerdiğini belirtti. ABD'nin öğrendiği şey, savaşın bedelinin iyi bir sonuç almaktan daha fazlasının olduğuydu. Savaşı büyütme kararı almak kolaydı, ama bu işten başarıyla çıkılabileceğini garanti etmek zordu.
Sözlerine Amerika'nın kendi sınırları dışında savaşmak istemediğini belirterek devam eden Tuğgeneral Dehgan, onların herhangi bir toprağı işgal edemeyeceği ya da siyasi rejimi deviremeyeceğini de ifade etti. Bir yere, kara ya da hava saldırısında bulunulmasının askeri güçle ilgisi olmadığını; önemli olanın o bölgede baskın gücün kim olduğudur şeklinde vurguladı.
Konuşmasına devam eden Tuğgeneral Dehgan: "İsrail'in Amerika'yı, İran'a karşı askeri harekat başlatması için sürekli olarak kışkırtmaya çalıştığını unutmamalıyız, ama Amerikalılar durumu dikkatle inceleme noktasında kararsız olmadıklarını kanıtladılar. Yine de Siyonist lobinin Amerika'yı İran'a karşı daima kışkırtmaya devam ettiği gerçeğini kabul etmeliyiz" dedi.
Dehgan'a göre "savaş seçeneğinin masada yer alması" tehdidi yeni bir şey değil, çeşitli bahanelerle en başından beri dayatılmaya devam ediyor.
Tuğgeneral Dehgan, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin bu konuyla alakalı neler söylediğini iletti, kaba kuvvet ve tehdit diliyle rejimle herhangi bir müzakere sürecinin başlayamayacağını belirttiğini aktardı. Önemli olan nokta müzakerelerin eşit bir atmosferde, tehditten uzak ve karşılıklı saygı çerçevesinde gerçekleşmesidir. Bir tarafın istekleri diğer tarafa dayatılmamalı ve böylece kazan-kazan durumu gerçekleşmelidir.
Müzakere dönemi sadece başlayamayan bir süreç
İran ve Amerika arasındaki görüşmelerin başlama ihtimali hakkında sorulan soruya cevap veren Tuğgeneral Dehgan, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin diplomasi dünyasında herşeyin mümkün olduğunu söyledi.
Tuğgeneral Dehgan, "İlk olarak Amerikalılar böylesine bir müzakereye başlamak istediklerinin aksini ispatladılar, ama bugün müzakerelere başlamak için hazır olduklarını söylüyorlar. Önemli olan herhangi bir görüşmeden sonra olumlu sonuç alabilmek, böylece daha sonrasında ileriye dönük olarak adımlar atılabilecektir" dedi.
İran tarafından askeri nükleer enerjinin kullanılması, gerektiği gibi dikkate alınmadı
Batı'nın, İran'ın barışçıl nükleer programını değiştirerek askeri amaçlar için kullanacağıyla ilgili suçlamalarının kendisine hatırlatılması üzerine Tuğgeneral Dehgan, İran'ın barışçıl nükleer politikasının rotasını değiştireceği bahanesinin Amerikalılar tarafından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK)nu bu konuyla alakalı olarak ikna etmek için kullanıldığını söyledi. İslam Devrimi liderinin tekraren, meşru şartlar altında nükleer enerjinin askeri amaçla kullanılamayacağını belirttiğini söyleyen Tuğgeneral Dehgan, komutanların bu konudakı görüşlerinin tüm diğer yerlerde olduğu gibi kendilerinin meşru görevi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve bundan vazgeçilemeyeceğini ifade etti.
Ayrıca Tuğgeneral Dehgan, amerikan emniyet kurumlarının yayınladıkları raporda İran'ın nükleer programını askeri amaçlarla kullanma eğiliminde olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlamadıklarını teyit ettiklerini ki bunun başka bir deyişle herhangi bir kanıt olmadığı anlamına geldiğini söyledi.
Savunma bakanlığı tarafından füze ve uydu alanında elde edilen yeni başarılarla ilgili olarak konuşan Tuğgeneral Dehgan, bakanlığın güvenlik ve çevresel faktörler dolayısıyla, ulusal çıkarlarına karşı muhtemel tehditler için caydırıcılık politikası ve tam bir savunma da dahil olmak üzere, aktif ve etkili araçlar ürettiğini ifade etti. Ayrıca Tuğgeneral Dehgan : "Başka bir deyişle, silahlı kuvvetlerimizi daha güçlü bir konuma getirecek ve caydırıcı operasyonlarda önemli rol oynayacak araçlar ve modern silahlar üretiyoruz" dedi.
Kendisi son olarak "Bizler insansız hava aracı gibi, hava sahasında uzaktan kontrol edilebilen uçaklar ve savaş uçakları üretebilecek kapasitedeyiz. Şu an ise onların dayanıklılıklarını ve hızlarını arttırma noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buna mukabil çeşitli türlerde helikopterler üretiyor ve dizayn ediyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
isra haber