Gazze'ye insani yardım götüren gemilere yapılan İsrail saldırısı tüm yurtta lanetlenirken, Türk iş dünyası da bu saldırıya yoğun tepki gösterdi. Tepkilerde İsrail'in katil bir devlet haline geldiğine işaret edilirken bu saldırının insanlığın vicdanına yapılan bir saldırı şeklinde değerlendirildi.
İsrailli yöneticilerin akıllarını artık başlarına alması istenen tepkilerde, uluslar arası hukuka aykırı bir saldırı gerçekleştirildiği, bu olaya seyirci kalınmaması da istenerek dünya devletlerinin İsrail'e ambargo uygulaması ve Türkiye'nin de askeri ilişkilerini kesmesi gerektiği söylendi.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği(ASKON)'dan yapılan açıklamada İsrail yönetiminin bir kez daha suçüstü yakalandığına işaret edilerek katil devlet İsrail'in hesap vermesi istendi.
Şimdiye kadar Filistinliler'in el yapımı roketlerini kendisi için tehdit gerekçesi olarak ilan edip, kullanılıp kullanılmadığına bakmaksızın en çılgın müdahalelerin gerekçesi yaptığına da dikkat çekilen ASKON açıklamasında "Ancak, bütün dünyanın gözleri önünde cereyan eden şu an ki olaya baktığımızda bir kez daha gördük ki, İsrail'in masum insan öldürmek için asla gerçek bir bahaneye ihtiyacı yoktur
Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, kesinlikle insanlık dışı ve vahşice yapılmış bir müdahale sonucu, sırf insani yardım yapmaya çalışan insanlara karşı bilinçli bir katliam organize edilmiştir. Bu açık bir cinayettir. Yıllardır Filistinlilerin içinde yaşamış oldukları zulmün, haksızlığın ve hukuksuzluğun da bir ispatı sadedindedir" denildi.
İster uluslararası hukuk açısından bakılsın, ister insanlık anlayışı açısından bakılsın asla haklı bir tarafı olamayacak bir saldırı gerçekleştirildiğini belirten ASKON "Eğer hala insanlık adına bir katre hassasiyet kalmışsa, bütün dünya bu olaya acilen müdahale etmelidir. Artık uluslararası kuruluşlar konunun sorumluluğunu üstlenmeli ve derhal müdahalede bulunulmalıdır. Alıkonan insanlar acilen iade edilmelidir. Alıkonan yardımlar acilen yerine ulaştırılmalıdır. İsrail acilen hukuk normlarına çekilmeye zorlanmalı ve kendilerine yaptıklarının bedeli ödetilmelidir. Bu çirkin eylemi ortaya koyan İsrail'i kınıyor, üstlerindeki tarihi lanetlerine yenilerini ekleme gayretlerini esefle ve ibretle gözlemliyoruz" dedi.
ATO Başkanı Aygün:
Uluslararası hukuka aykırı
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ile Oda Meclisi Başkanı Nurettin Gürgür, İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götüren sivillere yönelik yaptığı silahlı saldırıyı sert bir dille kınadı. Aygün ile Gürgür, İsrail'in, tek amacı barış olan sivillere, uluslararası hukuka aykırı olarak silahlı saldırıda bulunmasının kabul edilemez olduğunu bildirdiler.
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Aygün ve Oda Meclisi Başkanı Nuri Gürgür tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, İsrail'in, tek amacı barışa katkı yapmak olan sivillere, tüm uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak silahlı saldırı düzenleyip, kan dökmesinin kabul edilemez olduğu bildirildi.
Çok zor durumdaki Gazze halkına insani yardım ulaştırmaya çalışan ve aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu gemiye silahlı saldırı düzenlemenin insanlık dışı bir davranış olduğu belirtilen açıklamada, ''İsrail'in barışçı girişimleri böylesine sert müdahalelerle bastırması, Ortadoğu'daki barış girişimlerine yapılmış en büyük darbedir. İsrail'in bu insanlık dışı davranışını şiddetle kınıyoruz. Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz'' denildi.
Açıklamada, hükümete, İsrail'e karşı uluslararası hukukun gereklerini yerine getirilmesi hususunda her türlü girişimi yapma çağrısı yapılarak şöyle denildi: ''İsrail uluslararası sularda seyreden gemilere silahlı müdahalede bulunarak uluslararası hukuku çiğnemiştir. Üstelik bu saldırıyı orantısız güç kullanarak, savunmasız sivillere karşı düzenlemiştir. Ondan fazla insanın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açan bu saldırıyı yapan İsrail'in, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası kurullarda acilen yargılanması ve cezalandırılması hukukun gereğidir.''
"Boykot çağrısı"
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından vatandaşları, İsrail ürünlerini ve hizmetlerini boykota davet etti.
Kaya, yaptığı açıklamada, uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırının ''İsrail'in katil ruhunu ortaya koyduğunu'' belirtti. Yaşanan olayın İsrail'in gerçek niyetini ortaya koyduğunu ve ''terör devleti olduğunu gösterdiğini'' belirten Kaya, şunları kaydetti: ''Gemilerde insani yardım gayesi taşıyan, çeşitli inançlardan ve milletlerden insanların var olmasına rağmen İsrail, haydutluk yaparak uluslararası hukuk kurallarını çiğnemiş ve savaş suçu işlemiştir.
İsrail, kurulduğu yıldan itibaren bölgede terör örgütü gibi çalışmış, son 27 Aralık 2009'da Gazze'ye saldırarak aralarında çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 1500 kişinin canına kıymıştır.
Tüketiciler Birliği, saldırı sürecinde 'cephane bizden değil' çağrısı ile devlet terörüne destek veren İsrail, ABD ve İngiliz menşeli mallara karşı sürekli boykot çağrısı yapmış, İsrail terörünün devam edebileceğini belirtmiştir.
Yardım konvoyuna yapılan haydutça saldırı, boykot çalışmamızın önemini bir kez daha göstermiştir. Tüketiciler 'Cephane Bizden Değil' kampanyası ile terör devleti İsrail'e en ağır cevabı verecektir.
Türkiye tüketicileri olarak, tüketimden gelen gücümüzü sonuna kadar kullanmalı, hiçbir yaptırımın gösteremeyeceği başarıyı, tüketiciler olarak ekonomik yaptırım yolu ile sağlamalıyız. Kampanyamıza bütün tüketicileri davet ediyor, bunu şuurlu tüketicilerin asli görevlerinden biri olarak addediyoruz.
Filistin'e yapılan yardımlara engel olunması, acı bir insanlık ayıbıdır. Uluslararası örgütler ve dünya devletleri İsrail'e karşı ortak hareket ederek, insanlığın yaşamasını sağlamalıdır. İsrail, saldırgan tavrına son verip, yardım konvoylarına geçit vermelidir. Aksi takdirde, her türlü yoğun ve kitlesel eylem kaçınılmaz olacaktır.''
Hak-İş: Seyirci kalınmasın
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da yaptığı açıklamayla saldırıyıkınadı. İsrail'in Ortadoğu'da estirdiği terör ve saldırıların sonunun bir türlü gelmediğini ifade eden Uslu, açıklamasında şunları kaydetti: ''İsrail, Ortadoğu'da travmatik bir vaka haline geldi. Kadın, çocuk ve sivil demeden saldırmaya devam ediyor. İsrail, insanlığa yüzyılın utancını yaşattı, yaşatmaya devam ediyor. İsrail Gazze'ye insani yardım malzemeleri taşıyan sivillere yönelik düzenlediği saldırı ile insanlık suçu işlemiştir, uluslararası hukuku ihlal etmiştir. İsrail'in işlediği 'insanlık suçu' karşısında BM, NATO, AB, İslam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği gibi uluslararası mekanizmalar biran önce harekete geçmeli ve bu kirli oyuna artık 'dur' demelidir. Hak-İş olarak İsrail'in insani yardım malzemeleri taşıyan gemiye yönelik saldırısını ve barış tanımaz tutumunu kınıyor, bu katliama dünyanın seyirci kalmamasını bekliyoruz.''
Memur-Sen: İsrail tecrit edilsin
Memur-Sen üyeleri, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını İsrail'in Ankara Büyükelçiliğine siyah çelenk koyarak protesto etti. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, İsrail'in Ankara Büyükelçiliği yakınında yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin'e insani yardım götüren gemiye yaptığı baskını kınadıklarını belirtti.
Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara ise şifa dileyen Gündoğdu, ''Bu saldırı tüm insanlığa karşı yapılmış bir saldırıdır. Başta milletimiz olmak üzere bütün insanlık bu vahşete seyirci kalmayacak, gerekli tepkiyi gösterecektir'' dedi.
Gündoğdu, İsrail'in insani yardım taşıyan gemilere saldırarak uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve suç işlediğini vurgulayarak saldırı emrini verenlerin ve saldırıyı gerçekleştirenlerin uluslararası mahkemelerce yargılanarak cezalandırılmaları gerektiğini söyledi.
Uluslararası kuruluşlar ile tüm devletlerin İsrail'in saldırısına karşı tepki göstermesi gerektiğini belirten Gündoğdu, ülkelerden İsrail'i ''tecrit etmelerini'' istedi.
Gündoğdu, terör örgütü tarafından yapılan saldırılar ile İsrail ordusunun Akdeniz sularında insani yardım gemilerini taciz etmesinin aynı tarihlere gelmesini manidar bulduklarını da kaydetti.
Konuşmasının ardından Gündoğdu ve beraberindekiler İsrail'in Ankara Büyükelçiliğinin bulunduğu sokağın başındaki polis barikatının yanına gelerek siyah çelenk bıraktılar.
Bu arada bazı TKP üyeleri, bazı sendika ve sivil toplum örgütleri de elçilik yakınına gelerek İsrail'i protesto ettiler.
Koçer: Çok üzücü ve düşündürücü
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer de insani yardım amacıyla yola çıkan insanların, gayri insani bir davranışla karşılaşmalarının çok üzücü, çok düşündürücü olduğunu ifade etti.
Koçer, "Bugün, bütün dünya oturup, bu durumu düşünmek zorunda. Uluslararası kara sularında tamamen barışçıl amaçlarla yola çıkan insanlara yapılan bu saldırı, aslında tüm dünyada nefretle kınanması gereken ve üzerinde çok düşünülmesi gereken bir durum. Bir taraftan barışı ve kardeşliği isteyip, diğer taraftan da bu tarz hareket yapanlara karşı da insanların gereken cevabı, gereken dersi vermesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki sağduyu ve Türkiye'nin menfaatlerini düşünerek, Türkiye'nin bölgedeki durumunu da düşünerek hareket etmekte fayda var. Türkiye büyük bir ülke, Türkiye güçlü bir ülke, kendi coğrafyasında ve dünya üzerinde stratejik olarak çok önemli bir ülke. Dolayısıyla bu ülke kendi sorumluluğunu bilerek hareket etmeli. Vatandaşlarımızın da bu anlamda sağduyulu olmalarını rica ediyorum. Bu gibi şeyleri hep birlikte atlatırız" diye ifade etti.
Konukoğlu: İsrail'e topyekün bir ambargo oluşturulmalı
Gaziantep iş dünyası da, İsrail'in insani yardım gemisine saldırısına tepki gösterdi. İşadamları, saldırıyı nefretle kınarken, dünya devletlerinin bu duruma sessiz kalmamasını istedi. Saldırının insanlığa yapıldığına dikkat çeken işadamları, bunun insanlığa yapılan bir darbe olduğunun altını çizdi. İş dünyası, İsrail'in barış gemisine saldırısı ve İskenderun'daki terörist saldırının, Türkiye'yi farklı bir yere çekmeye çalışan insanların planları olduğuna vurgu yaptı.
Tamamen barışçıl amaçlarla yola çıkan insanlara silahla karşılık vermenin doğru olmadığını belirten Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Gaziantep Sanayi Odası Meclis Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, saldırının, insanlığa yapıldığını dile getirdi.
Saldırıya bütün dünyanın karşı çıkması gerektiğini belirten Konukoğlu, 'Ne oluyor' demek gerektiğini kaydetti. Konukoğlu, yardım gemisine saldırıyı, insanlığa saldırı olarak değerlendirdi. Konukoğlu, şöyle dedi:
"Bunun, dini ne olursa, olsun, bu bir insanlık faciasıdır. İsrail, burada hata yaptı, ekonomi yönünden belki de buna karşı bir ambargo oluşturulabilir. Bu da Amerika'nın işi. Bütün dünya devletleri, bu insanlığa karşı yapılan harekata karşı çıkmalıdırlar."
İTO: "İsrailli yöneticiler akıllarını başlarına alsın"
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını, "Asla ve asla kabul edilemez" olarak değerlendirdi.
Yalçıntaş şunları söyledi: "İsrail bütün dünyanın gözleri önünde işlediği suçlarına bir yenisini daha eklemiştir. Gazze'ye insani yardım götüren ve içinde sadece yardım malzemeleri ile sivil insanların bulunduğu gemilere saldırıda bulunmuştur.
Tamamen insani amaçlarla ve yardım gayesiyle Gazze'ye ulaşmaya çalışan gemilere yönelik bu saldırı, hiçbir şekilde kabul edilemez. Uluslararası hukuka aykırılığının ötesinde, insanlığın sınırlarını zorlayan ve hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bu saldırıyı nefretle kınıyoruz. İsrail, kural ve insanlık tanımaz tavırları ile bütün dünyanın tepkisini toplarken, İsrailli yöneticiler artık akıllarını başlarına almak zorundadır. Aksi takdirde, başta Türkiye ile ilişkileri olmak üzere dünya ile ilişkilerinde telafisi mümkün olamayacak bir yere varacaktır.
İsrail devleti bir an önce, saldırılarla ilgili açıklama yapmalı, yardım konvoyuna da izin vermelidir. Kameraların önünde gerçekleşen saldırıda ölenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum."
MÜSİAD: İnsanlığın vicdanına yapılan bir saldırıdır
MÜSİAD Yönetim Kurulu, İsrail'in Türk yardım gemilerine düzenlediği saldırıyı sert bir şekilde kınadı.
"Kardeşi açken tok yatan bizden değildir" vicdani sorumluluğunun gereğini yerine getirmeye çalışan yaşlı, kadın ve çocukların bulunduğu insani yardım gemilerine İsrail'in yaptığı bu keyfi ve vahşi saldırıyı en ağır şekilde kınıyoruz.
İsrail, elinde tek bir silah dahi olmayan, uluslararası sularda seyir halindeki, beyaz bayrak çekmiş, sadece insani yardım amaçlı yük taşıyan bu gemilere yaptığı saldırı ile insan hayatını, insan hak ve hürriyetlerini ve bunlara yönelik barışçı tüm girişimleri tanımadığını tüm dünyanın gözü önünde sergilemiştir.
Uluslararası sularda meydana gelen, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı ve hiçbir mantıklı gerekçesi bulunmayan bu saldırının dünyanın hiçbir kesimi tarafından kabul görmesi mümkün değildir, olmamalıdır. Eşitlik içermeyen, çıkarcı saldırı ve açıklamaların arkasına gizlenmeye de artık hiçbir dünya liderinin lüksü kalmamıştır. Dünyanın birçok ülkesinden insani yardım amacıyla bir araya gelen tamamıyla sivil yüzlerce kişiye ve arkasındaki milyonlarca kişiye yapılan ve sadece zulüm anlayışının ürünü olan bu saldırıyı gerçekleştirenlere Dünyanın dur demesinin zamanı gelmiştir.
Bu bağlamda, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumu, İsrail'e yaklaşımını bir kez daha gözden geçirmesi ve gerekli yaptırımların İsrail üzerinde uygulanması için göreve davet ediyoruz. İsrail'in tüm dünyaya hesap vermesi gerektiği gerçeğiyle, BM Güvenlik Konseyi'nin sadece bu konuyla ilgili olarak acilen toplanması yönünde, ilgili ülkelerin harekete geçmesinin önemini vurgulamak istiyoruz.
Bununla beraber, aynı anda İskenderun'da Deniz Kuvvetlerimizin karargâhına yönelik yapılan roketli saldırıya da dikkat çekmek istiyoruz. Saldırının zamanlaması ve yapılış tarzı oldukça düşündürücüdür.
Türkiye'nin uluslararası düzeyde yürüttüğü başarılı ilişkileri ve ulaştığı etkinliği gölgelemeye yönelik yapıldığı anlaşılan bu saldırıları her kesimin kınaması gerektiğini düşünüyor, her iki olayda da şehit düşen tüm kardeşlerimize Allah'dan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralılara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz."