Geçtiğimiz yedi gün boyunca İsrail işgal ordusu, Nuseyrat mülteci kampına (Gazze Şeridi'nin merkezi) yönelik bombalamayı benzeri görülmemiş bir şekilde yoğunlaştırmaya odaklandı; kamp savaş uçakları, tanklar ve savaş gemileri tarafından defalarca bombalandı. Sayıları 63'e ulaşan bu bombalamada 91 şehit ve 251 kişi yaralandı. İşgalin termal ve kimyasal silah kullanması sonucu kurbanların yüzde 75'inden fazlası cesetleri yanmış olarak hastanelere ulaştı.
Nuseyrat mülteci kampı da meskun kamplardan biri olup, içinde şu anda 250.000 vatandaş ve yerinden edilmiş kişi bulunmaktadır. Kamp içindeki aşırı kalabalık dikkate alınmadan, işgalin bilinçli olarak “İsrail” işgali tarafından barbarca bombalanmasına maruz bırakılmaktadır. Mahalleleri, meskun evleri, binaları ve konut kulelerini bombalıyor ve mümkün olduğu kadar çok insanı kasten hedef alıyor. Şehit ve yaralılar arasında işgalin son yedi gün içinde gerçekleştirdiği en korkunç katliam kamptaki Al-Razi Okulu katliamıydı. 23 şehit, 73 yaralı hayatını kaybetti.
Hükümetin medya ofisi, özellikle Nuseyrat kampındaki sivillere yönelik bu korkunç katliamları gerçekleştiren “İsrail” işgalini en güçlü ifadelerle kınadı; ayrıca Amerikan yönetiminin soykırım suçunda işgale ortak olmasını da kınıyoruz dedi.
Ayrıca,yerinden edilmişlere ve sivillere yönelik bu katliamların devam etmesinden tamamen İsrail işgalini ve Amerikan yönetimini sorumlu tutuyoruz, işgalin şehit ve sivillerin cenazelerinin yakılmasına yol açan termal ve kimyasal silah kullanmasının tüm sorumlusu olduğunu belirtti.
Uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere, çeşitli uluslararası kuruluşlara ve özgür dünyanın tüm ülkelerine, soykırım savaşını durdurması ve Gazze Şeridi'nde akan kan çağlayanını durdurması için İsrail işgali ve Amerikan yönetimine baskı yapma çağrısında bulundu.