Irak Müslüman Din Adamları Heyeti Başkanı Şeyh Haris El Dari, binlerce Iraklı kadının Irak İçişleri Bakanlığı'na bağlı güçlerce tecavüze maruz kaldığını, buna rağmen Irak Hükümeti'nin bu tecavüz olaylarını önlemek için hiçbir icraat yapmadığını söyledi.
Suriye'ye yaptığı ziyarette başkent Şam'da gazetecilerin sorularını cevaplandıran El Dari yaptığı açıklamada, Irak'ta etnik ya da mezhep kökenli herhangi bir çatışmanın olmadığını belirterek, işgal güçleri ve yerli işbirlikçilerinin Irak'ı bölmekle temsil olunan ortak hedeflerini gerçekleştirmek için Irak'ta bir iç savaş çıkarmaya çalıştıklarına işaret etti.
Dari ayrıca, Irak işgalinin sona ermesiyle, direnişin de durdurulacağını vurguladı. Irak'ta yaşanan tecavüz olaylarıyla ilgili olarak Dari, "Irak'ta işgal, kaos ve çetelerin yönetimi gölgesinde ne mal ne kan ne de namusa saygı duyuluyor. Irak Amerikan işgali ve onun yerli işbirlikçilerinin belasına uğramasından bugüne dek, Iraklıların malları, canları ve namusları tecavüze uğramıştır. Binlerce Iraklı'nın namusu ihlal edildi. Ancak Iraklılar, işgal ve onun işbirlikçilerinden uygun bir zamanda öç almak için söz konusu ihlalleri gizliyor. Ancak bazı kadınların karşılaştıkları tecavüz olayları gün ışığına çıktı. Bu çerçevede Iraklı bir kız ve beraberinde beş erkek Irak içişlerine bağlı güçler tarafından kaçırıldı. Amerikan güçleri kızın kaçırıldığı mahalleye gelince, olayı öğrenmelerinin ardından söz konusu kızı kurtardı. Ancak kız baygın olarak bulundu. Çünkü Iraklı 3 subayın tecavüzüne uğramış ve bakireliğini kaybetmişti. Bu olay, herkes tarafından bilinmesi nedeniyle ilan edildi. Tel Afar bölgesinden evli bir kadın da, söz konusu tecavüz olayının ortaya çıkmasının ardından kendisinin de tecavüze maruz kaldığını açıkladı. Daha öncede üç üniversiteli kız kaçırıldı, onlara da tecavüz edildi ve ardından öldürüldüler. Buna rağmen Irak hükümeti hiçbir icraatta bulunmadı. Irak'ta onlarca hatta binlerce kız ve kadın tecavüze maruz kaldı. Ancak utanma duygusu ve namus meselesi olması açısından Iraklı kadınlar tecavüze uğradıklarını açıklamıyor" diye konuştu.
Irak'ta mezhep ya da etnik iç çatışmaların olup olmadığıyla ilgili bir soruya Dari, "Irak'ta Şii, Sünni, Arap, Kürt, Türkmen ya da Müslüman, Hıristiyan çatışması diye bir şey yoktur. Irak'ta fitne var. Bu fitnenin arkasında ortak hedeflerini gerçekleştirmek için işgal güçleri ve yönetimde bulunan partilerin çeteleri bulunuyor. Bu fitneyi iç savaşa dönüştürmek istiyorlar. İşgalciler, Irak'taki hedeflerini ve projelerini gerçekleştirmek için Iraklıların kendi aralarında çatışmalarını istiyor. Yönetimdeki partilerin çetelerinin bir ajandası var. Bu çeteler Irak'ı bölmek istiyor. Irak'ı teorik olarak anayasa kanalıyla bölebilirler. Belki de iç savaş kanalıyla da Irak'ı somut olarak bölebilirler. Burada hem çetelerin hem de dış güçlerin istekleri gerçekleşmiş olur" dedi.
Irak'ta sivilleri hedef alan saldırılara da değinen Dari, "Amerikan güçleri başta olmak üzere, Irak'ta çalışan yabancı ülkelerin istihbarat teşkilatları ve hükümete ortak olan çeteler, Irak'ta sivilleri hedef alan saldırılar düzenliyor" şeklinde konuştu. Dari, Irak direnişinin sadece Sünniler'den oluşup oluşmadığıyla ilgili bir soruyaysa, "Geneli Sünniler'den oluşmasına rağmen, Irak direnişi mezhep ayırımı yapmaksızın işgali reddeden Iraklılar'dan oluşuyor" karşılığını verdi. İşgalin sona ermesiyle direnişin sürüp sürmeyeceğiyle ilgili bir soruya da Irak Müslüman Din Adamları Heyeti Başkanı Şeyh Haris El Dari, "Evet, Irak işgalinin sona ermesiyle direniş durdurulur. Çünkü direniş işgali bitirmek, işgalcileri kovmak için var oldu" diye cevapladı.