Irak Şam İslam Devleti ( IŞİD) Irak'taki sınırlarını genişletirken kabus senaryoları da bir bir yazılmaya başlıyor. Yalnız bunlar arasında öyle bir senaryo var ki tüm dünyayı çok yakından ilgilendiriyor. Olası senaryonun hayata geçmesi halinde ise dünyayı yeni bir kriz bekliyor. O da petrol krizi...
IŞİD'İN ROTASINDA PETROL VAR
Suriye'nin petrol üslerinden Rakka ve Deyr Ezzor kentlerini kontrolü altında tutan IŞİD Irak'ta da rotayı tamamen petrol odaklı stratejik kentlere çevirdi. Irak'ın petrol zengini şehri Musul'da hakimiyeti ele geçirdikten sonra ilerleyişini hızlandıran IŞİD Kerkük'ünde büyük bölümünde varlığını hissettirmeye başladı. Öte yandan ülkenin en büyük rafinerisinin bulunduğu Beci'yi de kuşatan militanların petrol üslerine yönelik izleyeceği strateji de tüm dünya tarafından kaygıyla izlenmeye başladı.
TARİHİ KRİZ KAPIDA!
Uzmanlara göre; IŞİD ele geçirdiği petrol üsleri ve boru hatlarına yönelik olası bir saldırı düzenlemesi ve sevkiyatlara engel olması halinde petrol fiyatları 20 dolar sınırlarını dahi zorlayacak ve dünya petrol piyasasında tarihi bir krizin yaşanmasına yol açacak. Bu kriz ise hammadde fiyatlarında ciddi artışların yaşanmasına yol açarak dünya ekonomisini derinden sarsacak ve durgunluğa dahi yol açabilecek.
PETROL TEHDİT ALTINDA
Irak’ın önemli petrol üretim merkezlerinin Musul’a yakın olduğunu ve özellikle Kerkük'ün çok önemli bir petrol üretim merkezi olduğununun altını çizen Enerji Güvenliği Araştırmaları Merkezi (EGAM) Başkanı Hasan Selim Özertem, bu açıdan bakıldığında IŞİD’in Güney’e doğru ilerlemesinin uzun vadede Kerkük petrol üretim sahalarının tehdit altında olabileceğini net bir şekilde gözler önüne serdiğini söyledi.
HEDEFTE BORU HATLARI VE RAFİNERİLER VAR
Bu bölgeden Kerkük-Ceyhan Boru Hattı'nın da geçtiğini ve bu hattan günde ortalama 400 bin varillik petrolün Irak’tan Türkiye’ye taşındığını da sözlerine ekleyen Özertem, "Karşı karşıya olduğumuz grubun çok ciddi terör eylemleri yapma kapasitesine sahip olduğunu biliyoruz. Bu açıdan ilk hedefte olabilecek yerler arasında boru hatları, petrol üretim sahaları ve rafineri tesisleri bulunuyor. O yüzden bugün sadece bir işgalden değil aynı zamanda istikrarsızlığın daha geniş bir coğrafyaya yayılabilme potansiyeli ile karşı karşıya olduğumuzu söylemeliyim." dedi.
ÖRGÜT KÜRESEL EYLEM PEŞİNDE
IŞİD’in ele geçirdiği petrol sahalarını yönetecek teknolojik alt yapı ve donanıma sahip olmadığını ve onun dışında uluslararası hukuk kurallarına uygun olmadığı için de petrolü satamayacağını bu yüzden de örgütün bölgede sadece eylemler üzerine yoğunlaşacağının altını çizen Özertem, IŞİD'in hedefinin boru hatlarına ve petrol sahalarına saldırarak sansasyonel etki yaratmak ve dünyadaki imajını güçlendirmek olabileceğini öne sürdü.
PETROL FİYATLARI 20 DOLAR BİRDEN ARTABİLİR
Petrol hatları üzerinde gerçekleşecek olası bir saldırı ve engellemenin birkaç yıl önce Libya'daki petrol sahalarına yapılan saldırılar sonrası petrol piyasalarında yaşanan artışa benzer bir etkinin yeniden yaşanacağına dikkat çeken Özertem, bu artışın ise 5 ile 20 dolar arasında korkutucu bir rakam olabileceğini dile getirdi.
TÜRKİYE'DE ETKİLENECEK
Türkiye’nin birkaç aşamadan oluşturmuş olduğu petrol politikası olduğunu bunlardan birisinin Irak Merkezi Hükümetinin kontörlünde olan Kerkük petrollerinin Ceyhan limanına taşınması olduğunu buraya yönelik bir saldırı olması halinde ise merkezi hükümetin göndermiş olduğu petrol sevkiyatının ciddi tehdit altına girebileceğini söyleyen Özertem, IŞİD militanlarının faaliyetlerinin artması halinde ise diğer bir aşama olan Türkiye’ye tankerlerle taşınan ham petrol sevkiyatının da olumsuz yönde etkileneceğini belirtti.
10 MİLYAR DOLARLIK EKSTRA YÜK GETİRECEK
Yaşanan gelişmeler şimdiden petrol piyasasını da hareketlendirmeye başladı. Bir kaç gün içinde petrol fiyatları bölgede oluşan kaotik havadan dolayı 6 ayın zirvesine çıkarak 113 dolar seviylerini aştı. Öte yandan birçok ürünün hammaddesi olarak bilinen petrolde yaşanacak olası 20 dolarlık artışı kimse aklına dahi getirmek istemiyor. Çünkü olası senaryonun gerçekleşmesi halinde dünya ekonomilerinde ciddi negatif etkiler oluşacak ve çok ağır faturaların kesilmesine yol açacak. Sadece Türkiye'ye enerji anlamında 20 dolarlık bir artışın getireceği ekstra maliyet 10 milyar doları bulabilecek.