İslam Devrimi Mezhebileşti mi ?

"Şii veya Sünni Eksenli Ayrışmalar Ümmete, Vahdete ve Devrime İhanettir..."

İslam Devrimi önderi Merhum İmam Humeyni"nin İslam Ümmeti"ne kazandırdığı en büyük değer kuşkusuz ki, dünya Müslümanları arasındaki mezhebi ihtilaf ve farklılıkları, "tek ümmet" eksenine dönüştürme iradesi olmuştur.

Zira bu irade, İmam Humeyni"nin kendi kişisel fikri ve ideali olmasının ötesinde, Kur"an"da müminleri "tek bir ümmet" (Ümmet-i Vahide) olarak tanımlayan Rabbimizin Müslümanları ayrılık ve ihtilaflardan kaçınmaya çağırmasına kalbi ve ameli icabetten başka bir şey değildir.

Dolayısıyla, farklı etnik ve mezhebi aidiyetleri olan dünya Müslümanlarını bütünleştiren, birbiriyle kaynaştıran ve tek bir hedefe yönelten her adım Rabbani bir iradeyi yansıttığı gibi, Müslümanlar arasında mezhebi, kavmi ve hizipsel ayrışmalara yol açan her adım da şeytani iradeyi yansıtmaktadır.

İmam Humeyni, dünya Müslümanları için sahih bir kimlik tanımlaması yaparken "Muhammedi İslam" deyimini kullanmıştır; bu tanımlama mezhebi bir ekseni değil, farklı mezhep mensuplarının ümmet, vahdet ve mukavemet ekseninde bütünleştiği; istikbar, tuğyan ve zulme karşı tevhid, adalet ve özgürlük mücadelesini ifade eder. Dolayısıyla, Muhammedi İslam kimliğinin bir ayağı ümmetin vahdetini ifade ederken, diğer bir ayağı da, İslam"ın küresel ve yerel tüm düşmanlarına karşı cihad ve direnişi öngörür.

İslam devriminin asli karakteri de, bütün yeryüzü coğrafyasında dünya Müslümanlarına Muhammedi İslam ekseninde bir kimlik ve istikamet kazandırmaktır. Bu cihetle, "İmam"ın hattı" belli bir mezhebe mensup olanların değil, "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır.

İslam dünyasında, İslam Devrimi"ne karşı oluşan kuşku ve tereddütlerin başlıca sebeplerinden biri de, "devrimin mezhebileştiği" yönünde kaygılarının ortaya çıkması olmuştur.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim