İsrail Askerlerinin Korkunç İtirafları
İsrail askerleri Hebron'da yaptıkları işkence ve insanlık dışı muameleri itiraf etti. İşte İsrail gerçeğini duyurmak için "Sessizliğini Bozan" bir askerden korkunç itiraflar.
Gün geçmiyor ki İsrail ordusu yeni bir saldırıya, insanlık suçuna imza atmasın. Bu kadar zulme vicdanen her İsrail askerinin dayanmasına da imkan yok.
İşte o itirafların birinde geçtiğimiz yıl İsrail ordusundan ayrılan bir asker, Hebron'da İsrail askerlerinin yaptıklarını şöyle anlatıyor:
"CAMİYE EL BOMBASI ATILIYOR"
"Keyfi olarak Filistinli araçlar durduruluyor, camları kırılıyor ve arabanın içindekiler hastanelik olana kadar dövülüyor. Camide insanlar namaz kılarlarken, içeriye el bombası atılıyor."
Hebron (el-Halil), haftanın yedi günü ve günün 24 saati İsrail askerleri tarafından kontrol altında tutulan bir Filistin şehri. Ve bir zamanlar orada yaptıklarını arkadaşlarıyla sırıtarak ve gururlanarak barlarda anlatanların bazıları artık pişmanlık duymaya başlıyor.
İsrail ordusunda görev yapmış eski askerlerden Yehuda Shaul aslında Hebron'da neler olup bitiğini en iyi bilenlerden biri. 39 İsraillinin kanları dondurucu ifadelerinin yer aldığı bir çalışma hazırlıyor ve "Sessizliği Bozmak" (Shovrim Shtika) isimli sivil toplum örgütünün kurucusu.
2005 ile 2007 yılları arasında Hebron'da görev yapmış ve Arapların haklarının nasıl tecavüze uğradığına yakından tanıklık etmiş. Filistinli yerleşimcilerin hiçbir neden olmaksızın dövüldüğünü, ev ve işyerlerine zarar verildiğini ve hatta silahsız göstericilere nasıl ateş açıldığını da anlatıyor bir bir.
İSRAİL GERÇEĞİ İÇİN "SESSİZLİĞİ BOZMAK"
Sivil halka karşı askerlerin kötü uygulamalarının Irak'ta İngiliz ve Kuzey İrlandalı askerler tarafından da yapıldığını da bilen biri olarak Shaul, "ortada var olan gerçeğe İsrail halkını yönlendirebilmek için" "Sessizliği Bozmak" (Shovrim Shtika) isimli sivil toplum örgütünün kurulduğunu söylüyor.
İsrail halkı, Hebron (el-Halil)'da olup bitenlerden tam anlamıyla haberdar değil. Yalnız bu yıl genç bir İsrailli teğmen Yaakov Gigi yanında beş askerle Filistinli bir taksiciyi kaçırdıktan sonra 15 ay hapis cezasına çarptırılınca İsrail halkı çok az da olsa Filistinli sivillere Hebron'da neler yapıldığıyla alakalı bilgi sahibi oldu.
İsrail İkinci kanalında yer alan araştırmacı programlardan bazılarında Hebron'da "insani şartların kaybolduğuyla" alakalı görüntüler de yer almıştı.
SESSİZLİĞİ BOZMAK İTİRAFLARI
39 İsrail askeri kendi yaşattıkları vahşetin vicdani ağırlığında ezilip şunları anlatıyorlar: "Filistinlilerin kendi aralarında bir kavga vardı. Kafadan çatlak bir komutanımız vardı ve evlerin yanında konuşlanmamızı, istisnasız elinde taş veya başka bir şey olan herkese ateş açmamızı söyledi. Bu olayı gören herkesin, bu seslerin Filistinlilerin kendi aralarındaki kavgalarından geldiğini düşüneceğini söyledi. Sadece ellerinde taş veya başka bir şeyler olanları değil, oraya yaklaşan herkese ateş açtık. Özellikle kol ve bacaklarına ateş ettik. Bunu askerlerin yaptığından şüphelendiler ama emin olamadılar."
"BURADA MI ÖLMEK İSTERSİN?"
"10 -15 yaşındaki çocukları yakalayıp dövüyorduk. Biraz fanatik bir komutanımız vardı. Çocuğu komutana veriyorduk ve o da çocuğa burada mı ölmek istersin diye soruyordu. Çocuk "hayır, hayır" diye ağlıyordu. Aileleri olayı gördüğü zaman komutan yaklaşmayın diyordu ve silahı çocuğun ağzının içine koyuyordu. Yaklaşan herkesi öldürürüm diyordu."
"Olaylarda bize taş atan çocukları "eğitmek" için evlerine saldırıp eşyalarını çalıyorduk. Gelişi güzel bir ev seçiliyordu ve akşamın bir vakti uyuyan herkesi kaldırıp, eli dikik dikik ediyorduk."
ASKERLER ARASINDA VAHŞİ YARIŞ
"Askerler arasında vahşi ve sıra dışı yarışlar vardı. Filistinlileri duvara dayıyorduk. Bacaklarını aç, daha da aç diyorduk. Bu bir çeşit oyundu en iyi kim bacağını açabilecek ona bakıyorduk. Bir başka ilginç oyun da en uzun süreli kim nefes tutacak oyunuydu. Gırtlaklarını sıkıyorduk, boğuyorduk onları ta ki en uzun süreli kim nefesini tutabiliyor onu buluna kadar. En son bayılan oyunu kazanıyordu."
"Hırsızlık ta çok yaygındı. Filistinlilerin dükkanlarına girip sürekli bir şeyler alıyorduk. Bir yer vardı. Oto aksesuarları satan bir adam. Sürekli oradan oto teyp vs. alıp adamı yalvartıyorduk. "Zaten iflas ettim" diyordu."
İşte o itirafların birinde geçtiğimiz yıl İsrail ordusundan ayrılan bir asker, Hebron'da İsrail askerlerinin yaptıklarını şöyle anlatıyor:
"CAMİYE EL BOMBASI ATILIYOR"
"Keyfi olarak Filistinli araçlar durduruluyor, camları kırılıyor ve arabanın içindekiler hastanelik olana kadar dövülüyor. Camide insanlar namaz kılarlarken, içeriye el bombası atılıyor."
Hebron (el-Halil), haftanın yedi günü ve günün 24 saati İsrail askerleri tarafından kontrol altında tutulan bir Filistin şehri. Ve bir zamanlar orada yaptıklarını arkadaşlarıyla sırıtarak ve gururlanarak barlarda anlatanların bazıları artık pişmanlık duymaya başlıyor.
İsrail ordusunda görev yapmış eski askerlerden Yehuda Shaul aslında Hebron'da neler olup bitiğini en iyi bilenlerden biri. 39 İsraillinin kanları dondurucu ifadelerinin yer aldığı bir çalışma hazırlıyor ve "Sessizliği Bozmak" (Shovrim Shtika) isimli sivil toplum örgütünün kurucusu.
2005 ile 2007 yılları arasında Hebron'da görev yapmış ve Arapların haklarının nasıl tecavüze uğradığına yakından tanıklık etmiş. Filistinli yerleşimcilerin hiçbir neden olmaksızın dövüldüğünü, ev ve işyerlerine zarar verildiğini ve hatta silahsız göstericilere nasıl ateş açıldığını da anlatıyor bir bir.
İSRAİL GERÇEĞİ İÇİN "SESSİZLİĞİ BOZMAK"
Sivil halka karşı askerlerin kötü uygulamalarının Irak'ta İngiliz ve Kuzey İrlandalı askerler tarafından da yapıldığını da bilen biri olarak Shaul, "ortada var olan gerçeğe İsrail halkını yönlendirebilmek için" "Sessizliği Bozmak" (Shovrim Shtika) isimli sivil toplum örgütünün kurulduğunu söylüyor.
İsrail halkı, Hebron (el-Halil)'da olup bitenlerden tam anlamıyla haberdar değil. Yalnız bu yıl genç bir İsrailli teğmen Yaakov Gigi yanında beş askerle Filistinli bir taksiciyi kaçırdıktan sonra 15 ay hapis cezasına çarptırılınca İsrail halkı çok az da olsa Filistinli sivillere Hebron'da neler yapıldığıyla alakalı bilgi sahibi oldu.
İsrail İkinci kanalında yer alan araştırmacı programlardan bazılarında Hebron'da "insani şartların kaybolduğuyla" alakalı görüntüler de yer almıştı.
SESSİZLİĞİ BOZMAK İTİRAFLARI
39 İsrail askeri kendi yaşattıkları vahşetin vicdani ağırlığında ezilip şunları anlatıyorlar: "Filistinlilerin kendi aralarında bir kavga vardı. Kafadan çatlak bir komutanımız vardı ve evlerin yanında konuşlanmamızı, istisnasız elinde taş veya başka bir şey olan herkese ateş açmamızı söyledi. Bu olayı gören herkesin, bu seslerin Filistinlilerin kendi aralarındaki kavgalarından geldiğini düşüneceğini söyledi. Sadece ellerinde taş veya başka bir şeyler olanları değil, oraya yaklaşan herkese ateş açtık. Özellikle kol ve bacaklarına ateş ettik. Bunu askerlerin yaptığından şüphelendiler ama emin olamadılar."
"BURADA MI ÖLMEK İSTERSİN?"
"10 -15 yaşındaki çocukları yakalayıp dövüyorduk. Biraz fanatik bir komutanımız vardı. Çocuğu komutana veriyorduk ve o da çocuğa burada mı ölmek istersin diye soruyordu. Çocuk "hayır, hayır" diye ağlıyordu. Aileleri olayı gördüğü zaman komutan yaklaşmayın diyordu ve silahı çocuğun ağzının içine koyuyordu. Yaklaşan herkesi öldürürüm diyordu."
"Olaylarda bize taş atan çocukları "eğitmek" için evlerine saldırıp eşyalarını çalıyorduk. Gelişi güzel bir ev seçiliyordu ve akşamın bir vakti uyuyan herkesi kaldırıp, eli dikik dikik ediyorduk."
ASKERLER ARASINDA VAHŞİ YARIŞ
"Askerler arasında vahşi ve sıra dışı yarışlar vardı. Filistinlileri duvara dayıyorduk. Bacaklarını aç, daha da aç diyorduk. Bu bir çeşit oyundu en iyi kim bacağını açabilecek ona bakıyorduk. Bir başka ilginç oyun da en uzun süreli kim nefes tutacak oyunuydu. Gırtlaklarını sıkıyorduk, boğuyorduk onları ta ki en uzun süreli kim nefesini tutabiliyor onu buluna kadar. En son bayılan oyunu kazanıyordu."
"Hırsızlık ta çok yaygındı. Filistinlilerin dükkanlarına girip sürekli bir şeyler alıyorduk. Bir yer vardı. Oto aksesuarları satan bir adam. Sürekli oradan oto teyp vs. alıp adamı yalvartıyorduk. "Zaten iflas ettim" diyordu."