Güney Lübnan'ın Hizbullah tarafından İsrail işgalinden kurtarılmasının 9 yıldönümü münasebetiyle düzenlenen törende televizyon aracılığıyla bir konuşma yapan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, gelecekte işgal altındaki diğer toprakların kurtarılışının bayramını kutlamayı dilediğini söyledi.
Küçük bir Arap ülkesi olan Lübnan'ın direnişçi halkı sayesinde dünyanın en güçlü ordularından birini yendiğini belirten Nasrullah, güney Lübnan'ın işgalden kurtarılmasının Filistin'de el-Aksa intifadasının başlamasına sebep olan çok önemli sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti.
Hizbullah'ın 1982 yılında ülke topraklarını işgalden kurtarmak amacıyla kurduklarını belirten Seyyid Nasrullah, Hizbullah'ın bu amaçla 2000 yılına kadar Lübnan'daki iç siyasi olaylardan uzak durduğunu söyledi.
Direniş'in Lübnan içerisindeki yolsuzlukları da önlenme konusunda görevi olduğunu belirterek kendilerini eleştirenlerin olmasına ve iç siyasete girmeleri konusunda kendilerine baskı yapılmasına rağmen 2000 yılından sonra da iç siyasete tüm güçleriyle dahil olmadıklarını belirten Nasrullah, İsrail'in 2000 yılındaki yenilgisinin intikamını alma pelinde olacağını gördükleri için kendilerini ülke savunması için hazır hale getirmeye yoğunlaştıklarını söyledi.
Hizbullah'ın Refik Hariri'nin öldürüldüğü 2005 yılında iç siyasete girme yönünde karar aldığını belirten Nasrullah, iç siyasete güç veya ganimet elde etmek için değil, ülke savunmasında pay sahibi olmak için girdiklerini ifade etti.
Lübnan Ulusal Özgürlük Hareketi Lideri Mişel Aun'la yaptıkları ittifaka da değinen Nasrullah, "Ulusal Özgürlük Hareketi ile uzun görüşmeler yaptık, 6 Şubat 2006'da bir anlaşma imzaladık ve bu anlaşmanın kimseye karşı olmadığını açıkladık" dedi ve bu anlaşmanın Lübnanlılar arasında güvene ve yardımlaşmaya dayalı yeni bir işbirliği tecrübesi yarattığını söyledi.
Mişel Aun'un Hizbullah'la yaptığı anlaşmaya bağlı kaldığını ve vefa gösterdiğini belirten Nasrullah, "Hiç kimse Hizbullah'tan zor ve tehditle hiçbir şey alamaz. Biz ölümden korkmuyoruz, tehditlerden de çekinmiyoruz; ancak vefa gösterenler Hizbullah'tan her şeyi alabilir. Biz vefalılara karşı vefalıyız. Seçimlerdeki ittifakın temeli de işte bu vefalılıktır" dedi.
Hizbullah Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah, Ulusal Özgürlük Hareketi'nin ve lideri Mişel Aun'un varlığının Lübnan'ın birlik ve beraberliğinin korunmasının ve ülkede güçlü ve sorumluluk sahibi bir hükümetin kurulmasının teminatı olduğunu dile getirdi.
Alman dergisi Spiegel'in hariri cinayetini Hizbullah'ın işlediğine dair iddialarına da değinen Nasrullah, bir önceki konuşmasında ABD ve İsrail'in son planının Şii-Sünni ve İran-Arap savaşı çıkarmayı hedeflediğine dikkat çektiğini belirterek "Spiegel'in yazısı basit bir basın haberi değildi. Bu haberi Spiegel'den sonra ilk yayımlayan el-Arabiya kanalı oldu ve İsrail'le koordineli bir tutum sergiledi. Bu haberden sonra (İsrail Dışişleri Bakanı) Avigdor Lieberman, Nasrullah için tutuklama kararı çıkarılmalıdır. Eğer Lübnan hükümeti onu teslim etmezse Nasrullah'ı tutuklamak için güç kullanılmalıdır dedi" diye konuştu.
Spiegel ve Suudi sermayeli el-Arabiya televizyonunun yayınlarından sonra İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Lieberman'dan daha tehlikeli açıklamalar yaptığını belirten Nasrullah, Barak'ın "bu durum gösteriyor ki Hizbullah, sadece bizim için değil, Lübnan için de tehlikelidir" dediğini naklederek "İsrail, uluslar arsı mahkeme adım atmazsa Lübnanlı Sünnileri ben koruyacağım ve onların intikamını ben alacağım diyor. Bu da gösteriyor ki Spiegel'in haberi basit bir gazete haberi değildir" dedi.
Spiegel ve el-Arabiya'nın iddialarının ABD ve İsrail'in muhaliflerin kazanamsından büyük endişe duydukları seçimler öncesinde gündeme getirildiğine dikkat çeken Seyyid Nasrullah, "Refik Hariri öldürüldüğünde bazıları Şii-Sünni savaşı çıkarabilmek için cinayet konusunda Şiileri suçlamıştı. Şimdi de İsrail diyor ki ey Sünniler, sizin liderinizin katili Şiiler, daha somut olarak da Hizbullah'tır diyor. İsrailliler güya sizin için savaşıp sizin intikamınızı almak istiyorlar. Bunlar, bu ülkede fitne çıkarmak istiyorlar. Bu, basit bir gazete haberi değil, bir İsrail fitnesidir" dedi.
İsrail'in düzenleyeceği askeri tatbikat konusunda daha önceki konuşmalarında yaptığı uyarıları hatırlatan Nasrullah, biraz önce Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın İsrail'in tatbikatı ile ilgili olarak yüksek savunma kurulunu olağan üstü toplantıya davet ettiğini öğrendiğini belirterek bu adımından dolayı Cumhurbaşkanı Süleyman'ı tebrik ettiğini ancak bu konuda herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
İsrail'in tatbikatından endişe etmediklerini ancak bu konuda dikkatli olunması gerektiği yönünde uyarıda bulunduklarını belirten Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, "bu günlerde beni uluslar arası mahkemeye göndermekten söz eden Ehud Barak'a ve İsrail kabinesine şunu açıkça söylüyorum: Sizin tatbikat yaptığınız sırada biz de Direniş olarak orduyla birlikte tam bir askeri hazırlık içerisinde olacağız ve size söz veriyoruz sizden bir kişi bile aptallık edip Lübnan toprağına girmeye kalkarsa bunun büyük ve tehlikeli sonuçlarıyla karşı karşıya kalacaksınız" dedi.
İsrail'in herhangi bir aptallık yapıp Lübnan'a saldırmak gibi bir yanlış yapması durumunda çok ağır bir karşılık vereceklerini belirten Nasrullah, "Ragıb Harb, Seyyid Abbas Musevi, İmam Musa Sadr ve Şehid İmad Muğniye adına yemin ediyorum ve Hizbullah'ın tüm kurumlarına ve tüm taraftarlarına söz veriyorum ki Direniş, sadece 5-10 askeri birliğiyle sizin ordunuzu güney Lübnan'da yok edecektir" dedi.
YDH