İsrail-Hizbullah savaşının eli kulağında'

Avigdor Lieberman, Lübnan'daki Hizbullah ile İsrail arasında çıkabilecek bir savaşın "eli kulağında" olduğunu söyledi.


Siyonist rejim İsrail'in aşırı sağcı liderlerinden Avigdor Lieberman, Lübnan'daki Hizbullah ile İsrail arasında çıkabilecek bir savaşın "eli kulağında" olduğunu söyledi.

İsrailli lider, savaşın çok yakın olduğunu ve her an çıkabileceğini belirterek "Hizbullah yeniden silahlandı ve İran emir verir vermez İsrail'e saldırmaya hazır" iddiasında bulundu. Lieberman, İsrail-Türkiye ilişkilerine de değindiği açıklamasında iki ülke arasındaki ilişkilerin "çok güçlü ve istikrarlı olduğunu" dile getirdi.


İsrail-Lübnan sınırında dün gece yaşanan çatışmalardan 4-5 gün önce elektronik posta aracılığıyla Cihan Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan İsrail Evimiz Partisi'nin lideri Avigdor Lieberman, birçok konuda kendisine yöneltilen sorulara cevap verdi. Lieberman, bazı soruları ise "yorum yok" diye cevaplandırdı.


Avigdor Lieberman, İsrail ve Lübnan askerlerinin dün gece yaşadığı çatışmadan önce yapılan röportajında İsrail ve Hizbullah'ın her an savaşabileceğini dile getirdi. Lieberman, yeniden silahlandığını açıklayan Hizbullah'ın "Saldırmak için İran'dan emir beklediğini ve saldırıya hazır olduğunu" iddia etti.


"TÜRKİYE İLE AB'DE ORTAK ÇIKARLARIMIZ OLACAK"


Türkiye'de 2007'de düzenlenecek genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı hakkındaki soruyu "yorum yok" diye geçiştiren Lieberman, iki ülke arasındaki ilişkileri ise "güçlü ve istikrarlı" diye niteledi. Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin, tüm bölgenin istikrarına katkı yaptığını kaydeden Lieberman, "Gelecekte AB içerisinde de ortak çıkarlarımız olacak. Gelişmek için her zaman fırsat var" dedi.


Lieberman, Türkiye'nin İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki arabuluculuk rolü konusundaki bir soruya da "İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkiler, İsrail ve İslami bir devletin dini farklılıkları nasıl ortadan kaldırdığının bir örneği. Türkiye'nin İsrail ve komşuları arasındaki uçurumu kapatma çabalarını memnuniyetle karşılıyorum" diye cevap verdi.


İRAN SADECE İSRAİL İÇİN DEĞİL TÜM DÜNYA İÇİN BİR TEHDİT; AHMEDİNEJAD CİDDİYE ALINMALI


İran konusunda da ilginç açıklamalarda bulunan Avigdor Lieberman, Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin İsrail için bir tehdit oluşturup oluşturmadığına yönelik bir soruya da "Bunda şüphe yok" diye cevap verdi. Lieberman, "İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, her hafta İsrail'i haritadan sileceğini, İsrail devletini yok etmek istediğini ve Siyonizmin olmadığı bir dünya görmek istediğini söyleyip duruyor. Bu adam ciddiye alınmalı ve amacı için nükleer silahlar dâhil her yolu deneyeceğini düşünmemiz gerek" dedi.


İran nükleer programının sadece İsrail için değil tüm özgür dünya için de bir tehdit olduğunu savunan Lieberman, "Eğer İran'ın nükleer silah elde etmesine izin verilirse bunun ilk bedelini ve en ağır bedelini ödeyecek ülke İsrail olur. Ancak İran burada durmayacaktır. İsrail'den İran'a karşı yalnız durması istenmemeli" diye ekledi.


"GOLAN TEPELERİNİ SURİYE'YE 99 YILDA TESLİM EDEBİLİRİZ"


Açıklamalarında Suriye'ye ve Suriye ile gündeme gelen barış görüşmelerine de değinen Avigdor Lieberman, "Suriye ile barış görüşmelerini onaylıyor musunuz?" şeklindeki soruya da "İsrail, Suriye ile görüşmelere başlamadan önce Şam yönetimi İran ile bağlantısını kesmeli, Suriye'de bulunan tüm terörist organizasyonları sınır dışı etmeli (örneğin Hamas lideri Halid Meşal)" dedi. İsrail ile Suriye arasındaki Golan Tepeleri konusunda ise "toprak karşılığı barış" düşüncesine karşı olduğunu dile getiren Lieberman, "İsrail ile barış karşılığından barış anlaşması yapmaya hazırım. Golan Tepeleri hakkında da bir barış planı çerçevesinde varılacak anlaşmayla İsrail'in Golan Tepelerini Suriye'ye uzun süreli bir süreçten sonra (Ben 99 yılı öneriyorum) teslim etmesine hazırım" diye konuştu.


"YAN YANA İKİ DEVLET KURMAK İÇİN HALK VE TOPRAK DEĞİŞİMİ YAPILMALI"


Bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına yönelik Oslo Anlaşması konusunda ise "artık bu anlaşmanın geçerliliğinin kalmadığını belirten Lieberman, "Oslo Anlaşması'nın geçerliliğinin kalmadığını artık herkes kabul ediyor; hatta Ortadoğu Dörtlüsü bile. Bu yüzden de Bush yönetiminin önerdiği Yol Haritası kabul edildi. Eski anlaşmanın artık başarısız olduğunu düşünüyorum. Toprak için barış formülü başarısız oldu. Tek taraflı çekilme (hem Lübnan hem Gazze) başarısız oldu." diye konuştu. Bu yüzden de kendisinin yeni bir yaklaşım önerdiğini ifade eden Lieberman, bu teklifini ise "Yan yana iki ulusal devlet oluşturmak için İsrail ve Filistin arasında halk ve toprak değişimi yapmak" olarak açıkladı.


Oslo Anlaşması'na göre Doğu Kudüs'ün, bağımsız Filistin devletinin başkenti olarak öngörülmesi konusunda ise Lieberman, "Kudüs'ün İsrail'de kalmasını; ancak çevredeki tüm Arap köylerinin ve kentlerinin Filistin devletine ait olmasını öneriyorum. İsrail'in Kudüs üzerindeki egemenliği uzlaşma konusu değildir" dedi.


Lieberman, Filistinli göçmenlerle ilgili bir soru üzerine de "Filistinli göçmenler sadece Filistin devletine dönebilir, İsrail'e değil" diye konuştu. İsrail'in, Arap vatandaşlarına karşı ırkçı ayrımcılık yaptığı yönündeki iddiaları da cevaplayan İsrailli lider, "Bana göre tüm vatandaşlar aynı haklara ve görevlere sahip olmalıdır. Planlarım arasında yeni bir vatandaşlık yasası çıkarmak da var. Buna göre her vatandaş, (Yahudi, Arap, Hıristiyan) devlete bağlılığını bildirecek" dedi.


Filistin iktidarındaki Hamas örgütüne ve taraftarlarına yöneltilen "terörist" suçlamalarına da değinen Lieberman, bu düşünceye katıldığını belirtti. "Hamas'ın terörist bir organizasyon olduğundan şüphe yok. Bunu AB, ABD ve tüm dünya deklare etti. Hamas resmî olarak da İsrail'e yönelik pek çok saldırının sorumluluğunu üslendi" dedi. Lieberman, "Ancak Filistin seçimlerinde Hamas'a oy veren herkesin radikal düşüncelerinden dolayı oy verdiğini düşünmüyorum. Hamas'a oy verenlerin büyük kısmı örgütün sağladığı yardım ve sosyal vakıflardan dolayı böyle bir tercih yaptı. Bu yardımlar arasında sağlıktan eğitime kadar pek çok alan bulunuyor." diye konuştu.


Hamas'ın seçimleri kazanmasının diğer bir sebebinin de halkın artık El Fetih örgütünü "bozulmuş olarak görmesi" olduğunu söyleyen Lieberman, "Uluslararası kamuoyunun Filistin Otoritesi'ne aktardığı milyonlarca dolar Yaser Arafat'ın ve Filistinli liderlerin ceplerinde kayboldu" iddiasında bulundu.


Lieberman, röportajında bazı soruları ise "yorum yok" diye cevapladı. Lieberman'ın yanıtsı bıraktığı sorular, Saddam'ın asılması, Filistinli grupların kaçırdığı İsrail askeri Gilad Şalit ve Türkiye'deki 2007 seçimleri hakkındaki sorular oldu.


CHA

Lübnan Haberleri

Beyrut'un merkezine hava saldırısı: 29 can kaybı
Direniş Operasyonlarını Sürdürüyor! İşte Son Gelişmeler
Direnişten Yeni Hamle Hizbullah, İlk Defa Kullandığını Açıkladı!
Beyrut'ta sivil binaya siyonist saldırı
ABD İstihbaratından İtiraf: Hedeflerine Ulaşamıyor!