Sunday Times gazetesinde dün çıkan bir habere göre; kalbindeki bir damarın değiştirilmesi için son derece kritik bir operasyon yapılması gereken iki yaşındaki bir kız çocuğunun annesi Bayan Şeza (37); "Biz İsraille düşmanız. Düşman olduğumuzdan yana da en ufak bir kuşkumuz yok" diyerek, bu duruma tepki gösterdi.
Cezayir Tabipler Odasının tedavi masraflarını üstlendiği kızını ameliyat ettirmek için geçtiğimiz Cuma günü Başkent Cezayir'e giden Bayan Şeza, "Ürdün'e giderken ameliyatın İsrail'de gerçekleştirileceğinden haberinin olmadığını kaydetti.
Söz konusu olay, geçtiğimiz nisan ayında Ürdün'de ikamet eden Iraklı bir doktor olan Dr. Ömer El Kubeysi'nin, doğuştan kalp bozukluklarından şikayet eden çocukların durumunu gündeme taşımasıyla patlak verdi. El Kubeysi, Bağdat'ın El Hadra bölgesinde Amerikalılar'la Iraklılar tarafından yönetilen Irak Tıbbi Yardım Merkezi'nin, İsrailli sağlık kuruluşu Shevet Achim aracılığıyla söz konusu çocukları Amman üzerinden Telaviv'e gönderdiğini ortaya çıkarmıştı.
Iraklı doktor, olayı ortaya çıkardıktan sonra internet üzerinden yayınladığı makalesinde, Arap ve İslam alemine seslenerek, "Iraklı çocukların tedavi amacıyla Telaviv'e götürülmesi Arapların kabul edemeyeceği bir skandaldır. Bu durum Irak, Irak doktorları ve tüm Araplar için utanç kaynağıdır" dedi. İsrailli kuruluşa engel olmak amacıyla Cezayir Tabipler Odası Başkanı Dr. Muhammed Bokat Burkani başkanlığında Cezayirli doktor heyeti, 28/4/2008'de çocuklar için gerekli olan tıbbi kontrollerde bulunmak ve onları Cezayir'e götürmek için Ürdün'e gitti.
"ŞİMDİ BAŞIM DİK GEZEBİLİRİM"
Durumlarının çok kritik olmasına ve tedaviye muhtaç olmalarına rağmen Iraklı anne ve babalar, Cezayir'in 14 çocuğun tedavi masraflarını üstlenmesinin ardından, çocuklarının İsrail'de tedavi görmemesi için büyük çaba sarfettiler. Bu aileler arasında, Kerküklü bir Kürt çocuğu olan Ahmed'in ailesi de bulunuyor. Aile, Ürdün'e vardıktan sonra çocuklarının ilk kontrollerinin, "Bir çocuğun kalbini kurtar" adlı bir İsrailli sağlık kuruluşu tarafından yapıldığını öğrenince şoke olmuşlardı.
Cezayir'e ulaştıktan sonra bir açıklama yapan çocuğun annesi, "şimdi gözüm arkada kalmadan gönül rahatlığıyla uyuyabilirim. Başım dik bir şekilde, utanç duymadan gezebilirim" diye konuştu.
Öte yandan, işgal altındaki Irak, her türlü sağlık araç ve gerecine, özellikle de kalp ameliyatları için gerekli olan tıbbi ekibmana ihtiyaç duyuyor.
"BEYİNLERİ YIKANMIŞ"
İslamonile.net'e açıklama yapan Ürdün Tabipler Odası da, Cezayir'de bunlara bedava tedavi önerisinde bulundu. Ancak bu kişiler, İsrail dışında başka yerde tedavi edilmeleri halinde çocuklarının kurtulamayacağından endişe etti. Böyle düşünmeleri için de bu kişilerin beyinleri yıkandı" dedi.
Öte yandan, El Kubeysi, İsrailli derneğin kimseyle görüştürmediği 11 çocuğun akıbetinin bilinmediğini, konunun Irak Parlamentosu'na intikal ettiğini ve üç çocuğun da gerçekten Cezayir'e götürüldüğünü söyledi.
Dr. Muhammed Bukat Bürkani ise, "Iraklı Parlamento üyeleri vasıtasıyla ancak bu üç çocuğa ulaşabildik. Çocukları almak üzere Ürdün'e gitmeye karar verdiğimizde beş çocuğun alelacele İsrail'e götürüldüğünü, altısının da bir kilisede tutulduğu ve kimseyle görüştürülmediği haberini aldık" dedi.
Cezayir'e ulaşan çocuklarla ilgili bilgi veren Dr. Burkani, "Çocukların şu anda kontrolleri yapılmakta ve inşallah bir hafta içerisinde ameliyata alınacaklar" dedi. Dr.Burkani, her bir ameliyatın yaklaşık 7 bin Euro tutacağını da kaydetti.
TIMETURK