AHMET KAZİMZADE*
Son günlerde Ortadoğu'da gelişen olaylara ve bölge liderlerinin yerli yersiz sert konuşmalarına baktığımızda, insanın aklına ister istemez takılan soru şu: Acaba sular ısındıkça bölgede yeni savaş olasılığı artıyor mu?
Ortadoğu'da gerçekten de yeni savaş çanlarının mı çaldığını, yoksa liderlerin sadece birbirlerinin tutumunu değiştirmek için söz düellosu mu yaptığını bilemeyiz. Fakat Küba lideri Fidel Castro Batılıları İran'a karşı olası bir nükleer saldırının sakıncaları konusunda uyarırken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad barış müzakerelerinde çıkmaza giren İsrail'in yeni hedefinin savaş olduğuna dair endişelerini dile getirirken ve Hamas yetkilileri de İsrail'in Gazze'ye saldırı planı yaptığını açıklarken, taşların yerin-den oynadığına dair ipucu veriyorlardı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da İsrail'in iki Arap ülkesine saldırı planı hazırladığını vurguladı ve ardından Hizbullah lideri Hasan Nasrallah İsrail'in olası saldırısına karşı hazırlıklı, fakat böyle bir savaşın çıkmamasından yana olduklarını söyledi. Bu açıklamalar bir hayli düşündürücü.
İran, Lübnan ve Suriye gibi ülkeler İsrail'e karşı her zaman hazırlıklıdır. Zira işgalciliğin ve saldırganlığın bu ülkenin özellikleri olduğunu gayet iyi biliyorlar. Fakat İsrail özellikle de dostu ve müttefiki sayılan Türkiye'yle ilişkilerinin kırılma noktasına gelmesinden bu yana bölgede iyice yalnızlaştı. Dolayısıyla, düşman olarak gördüğü bir ülkeye şu an saldırması imkânsız. Zira İsrailliler savaşla hiçbir şey elde edemeyeceklerini biliyor. Dahası, bir saldırı nedeniyle Batı'nın desteğini de kaybedebilirler. İsrail'in saldırı düzenleyecekmiş gibi tehditler savurmasının altında korku ve tedirginlik yatıyor. İsrail Hamas ve Hizbullah'a karşı artık savunmaya yönelik bir tutum sergiliyor. Nitekim bu doğrultuda ABD'den füze savunması sistemleri aldı.
İsrail'in Lübnan'a veya Gazze'ye olası bir saldırısı bu işgalci ülkeye hiçbir yarar getirmeyeceği gibi, bölgenin ve dünyanın gözündeki itibarını da iyice zedeleyecek. Fakat dünya Filistin, Suriye ve İran gibi ülkelerin haklı direnişlerini görmezden gelerek sorunların doğru yoldan çözülmesini engellediği sürece, Ortadoğu'daki sular da durulmayacaktır.
(İran gazetesi Jevan, 25 Temmuz 2010)
tımetürk