İsrail'i Tanıyanlar PKK'dan Niçin Gocunuyor?

Siyonist Çetelerin Terör faaliyetleri neticesinde Filistin topraklarında İsrail isminde devlet kurmalarına olur verenler "Kürdistan" devletinin kurulmasına itiraz edecek durumda değiller.

Avrupa’dan Filistin topraklarına göçmeye başlayan Yahudilerin, Siyonist çetelerin terörist faaliyetlerinin desteğinde toprak edinmesiyle başlayan serüvenin “İsrail” isimli devlet olarak sonuçlanmasına olur verenler, “Kürdistan” devletinin kurulmasına itiraz edecek durumda değiller.

Çünkü Yahudi göçmenlerin Filistin topraklarını işgal edip “yurt edinerek” devletleşmesine karşılık, Kürtler binlerce yıldır bu toprakların yerlisidirler. Eğer bu yerliler, kendi topraklarında artık devletleşme zamanının geldiğini söylüyorlarsa buna karşı çıkarken haklılığı tartışılmaz bir tepeciğin üzerinden seslenmek icapeder.

Bu bakımdan, Türkiye’nin kafası hayli karışıktır.

Bir yandan laik cumhuriyet ve ulus devleti yüceltirken, öte yandan Irak’ta kendisininkine tıpatıp benzeyecek Kürt üst kimliğine dayalı yeni bir ulus devlete şiddetle karşı çıkıyor.

Daha da acaip olanı, bugünlerde PKK terörüne karşı mücadele üzerine görüş açıklayan kimilerinin, Türkiye’ye mücadele örneği veya emsali olarak İsrail’i göstermesidir.

Kurulması muhtemel Kürt devletinden “yeni bir İsrail” diye sözedip onun bünyeye yabancı olduğunu söylemeye çalışıyorlar, ama terörle mücadeleyi İsrail gibi yürütmek gerektiğini örnekliyorlar.

Yani bu görüşe göre Türkiye, İsrail gibi davranıp Lübnan’a (Irak’a) saldırmalı ve oradaki Hizbullah’ı, (PKK’yı) hatta gerekirse Lübnan halkını (Iraklıları, Kürtleri) bombalamalı!

Benzeri bir karşılaştırma İsrail’in Filistin’e karşı terörist faaliyetleri için de yapılıyor.

Bu söylenenlerin tek tercümesi şudur: İsrail gibi yabancı bir unsurun, Filistin ve Lübnan’daki yerlilere karşı terörist faaliyetleri Türkiye’ye emsal gösterilmektedir.

Bu benzetmede Türkiye, İsrail gibi işgalle kurulmuş bir göçmen devleti, PKK ise Filistin ve Hizbullah gibi toprakları ellerinden alınmış yerli unsur oluyor.

Avrupalılar ve Amerikalılar işte bu ağır zaafa Kürt devletini kabul ettirmekte hiç zorlanmayacaklardır.

Eğer bu durumu büyük bir komplo olarak görmeyeceksek ortada inanılmaz bir cehalet, aymazlık, zaaf ve ahmaklık var demektir.

Filistin’de toprak işgal ederek ve 1917’den başlayıp 1948’e kadar kesintisiz devam eden terörist faaliyetlerle o toprakları “yurt edinme” ile devam eden ve nihayet 1948 Arap-İsrail savaşı, 1956 Süveyş Krizi, 1967 Altı Gün savaşı ve 1973 Yom Kippur savaşı ile tescillenen sürece hiçbir itirazı olmayanların aynı yolu izleyen PKK terörünün devletleşme ajandasına o kadar da kolay karşı çıkamayacaktır.

Çünkü bir zamanların siyon çetelerinin BM’ye kayıt yaptırarak devletleşmesi eğer bu meseleyi artık konuşulmaz hale getiriyorsa PKK’nın da hiç uzak olmayacak bir tarihte BM’ye kaydettireceği kendi devletini gün gelecek konuşamayacağız demektir.

Ama yok, süreç de dahil olmak üzere tüm aşamaları ve sonuçlarıyla PKK’nın terörle devlet kurma meselesini tartışacaksak, bu kapsama giren tüm örnekleri de tartışmalıyız.

Fakat ilahi maşallah, bu konuda hassasiyetlerinden geçilmeyen ağır isimler, uluorta, “teröre karşı İsrail gibi mücadele etmek”ten dem vurup duruyorlar.

Bu kafayla devam eder de işgal ve terörle kurulan göçmen devletini örnek alacak kadar ona meşruiyet tanırsan yerlilerin devletini haydi haydi tanıtırlar!

 

 

fikritakip/Kenan çamurcu

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!