İsrailliler için Hizbullah"ı yenmek mümkündür, ama uzun bir yıpratma savaşı pahasına... Araplar için de, İsrail"e roket atmak, ona tankla uçakla saldırmaktan daha etkin bir savaş yöntemidir.
Bazen bir ülkenin çevresindeki dünyanın gerçeklerini anlaması için bir tokat yemesi gerekir. İsrail"in, 1973"te 2.600"den fazla kişinin ölümüne yol açan Kippur Savaşı ve 1.000"den fazla kişinin ölümüne yol açan 2000 yılındaki El-Aksa İntifadası"yla yaşadığı da buydu. İsrail, Hizbullah"a karşı yaptığı savaşla da yeni bir darbe daha aldı. Ne yazık ki, İsrail"in acı verici bir şekilde olayların bilincine varması, her zaman, kayıplar, yıkımlar, sıkıntılarla kendini göstermektedir. Arap ülkelerinde de, birçok kişi, bu savaşın yeni bir realiteyi ortaya çıkardığını ve Tsahal [İsrail Ordusu]"nun Hizbullah"ı yenmede zorlandığını düşünmektedir. Suriye"de de, bazıları, kendilerine artık Golan Tepeleri"nin zorla işgalden kurtarılmasının vaktinin gelip gelmediğini dahi sormaktalar. Arap dünyası içindeki İsrail"le barış yapmak isteyenlere gelince, onlar şu an için savunmaya çekilmiş durumdalar. Eğer eğilim doğrulanırsa, kısa bir süre sonra savaşın tekrar patlak verdiğini göreceğiz. Arap ülkelerinde yaşayanların birçoğu için, İsrail"le Hizbullah arasındaki çatışma, ABD"nin Irak"ta bastırmakta yetersiz kaldığı ayaklanmanın önemli bir rol oynadığı daha geniş bir bağlamda yerini almaktadır. Araplar, askerî gücün bir başarı garantisi olmadığını iyi bir şekilde görmekteler. Yine bunlardan birçoğu için, Hizbullah"ın asıl destekçisi İran"ın Arap dünyasının işlerine her zamankinden daha fazla müdahale etme niyeti de artık açıkça görülmektedir. İsrail için büyük bir talihtir ki, saldırılar İran"ın nükleer silah tehdidine sahip olmasından önce patlak verdi. Tahran yönetimi, Hizbullah için kurduğu altyapının bir bölümünün yok edildiğini ve Hizbullah"ın yeniden silahlandırılmasını sağlamak için Lübnan sınırlarının açılmasını sağlamanın kendisi için bir zorunluluk olduğunu iyi biliyor. Bu koşullarda, Güney Lübnan"a sevk edilecek uluslararası güçün [UNIFIL], eğer İran ve Suriye"nin Hizbullah"a silah, özellikle de roket sağlamasını engelleyemeyecek ise hiçbir varlık gerekçesi kalmayacaktır.
İsrail, ilkesel olarak, yabancı asker çağırmayı hep reddetti. Geçmişte Birleşmiş Milletler güçlerinin sevki anlaşmaları İsrail"e neredeyse baskı altında kabul ettirildi. Bugün için, uluslararası güç ilkesel olarak Hizbullah"ın roketlerine el koymalı ve İsrail"i koruyan bir tampon görevi üstlenmeli. Çünkü bu kez, Şii örgüt Vietnam"daki Vietkong"u anımsatır bir şekilde yaygın yeraltı tünelleri ağı kurdu. Yeraltında gizlenen ve sadece İsrail askerlerine saldırmak ve roket atmak için bazen yerüstüne çıkan [Hizbullah] savaşçıları ancak yangın bombası darbeleri ve aynı tür başka silahlarla yerlerinden edilebilirler. Güney Lübnan"da var olan her şey "Devrimin Muhafızlarının Kudüs Tugayları"nın komutanı [General] Kasım Süleymani"nin emirleriyle yerleştirilen İranlı danışmanlar tarafından düzenlenmiştir. Yine de İsrail Hizbullah"ın askerî gücüyle şaşkınlığa uğramış değildir: ordunun ve MOSSAD"ın istihbarat servisleri örgütün nasıl geliştiğini biliyorlardı. Buna karşın, Güney Lübnan"da yaklaşık 12.000 Katyuşa füzesinin bulunduğunu istihbar edilmişken, bu bilgilere İsrail"de, "Siz sadece devasa bir boyuta gelmiş olan askerî bütçeyi arttırmamızı sağlamaya çalışıyorsunuz." sözleriyle karşılık veriliyordu. Araştırma enstitülerinin ve konuyla ilgili diğer kuruluşların yayınlarında da Hizbullah tehdidine çok küçük bir yer ayrılmaktaydı. Büyük terörist örgütleri askerî açıdan düzenli orduları yendiğimiz gibi yenemeyiz. Eski genelkurmay başkanı Moşe Ya"alon"a göre, bir gerilla örgütü ancak uzun süren bir yıpratma savaşıyla aşamalı olarak mağlup edilebilir. Hizbullah"a, etkilerini gidermesinin yıllar alacağı büyük zararlar verilebileceği konusunda bir şüphe yok. Gerilla her zaman kazanmaz. Bazen, ödedikleri bedeller, gerillaların tehdit olmayı sürdürmelerine izin vermeyecek kadar yüksek olabilir. Yine aynı örgütler, İsrail"e zarar vermenin ve onu bulunduğu yerden çıkarmanın yolunun tanklar ve uçaklar değil, yüzlerce roket ve füze atışı olduğunu da anladılar.
(Le Courrier International, 24 Ağustos 2006)
zaman 04/09/2006