Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Yüzyılın Anlaşması olarak açıkladığı sözde Orta Doğu Barış Planı (Abraham Anlaşması) kapsamında Eylül 2020’de Beyaz Saray’da düzenlenen törende Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn ile Siyonist İsrail arasında normalleşme anlaşması imzalandı. Ardından Fas ve Sudan gibi diğer ülkeler de Tel Aviv ile normalleşme trenine bindi. Görünüşe göre bu rejim, İslam ülkelerini diplomatik ilişkiler kurmaya ikna etmek için yeni yöntemler kullanıyor.
"Haaretz" gazetesine göre, İslam ülkeleriyle ilişki kurmak ve onları normalleştirmeye teşvik etmek amacıyla cep telefonu ve internette kullanılan casus yazılım programlarının satışı Tel Aviv için yeni çözüm haline geldi.
Bu yöntemle Tel Aviv, İslam ülkelerinin yönetim yapısına nüfuz etmek amacıyla bu ülkelerin güvenlik ve istihbarat kurumlarıyla yakınlık kurmayı hedefliyor ve aynı zamanda son casusluk ve güvenlik teknolojilerini başta İslam ülkeleri olmak üzere gelişmekte olan ülkelere sunarak onları normalleşmeye teşvik ediyor.
Gazetede yayınlanan habere göre, geçtiğimiz aylarda Siyonist Rejim, Güney Kıbrıs'ta faaliyet gösteren bir şirketin aracılığıyla Bangladeş İçişleri Bakanlığı'na yasa dışı dinleme ve izleme amaçlı kullanılan casusluk ekipmanı sattı. Halbuki dünyanın en kalabalık üçüncü Müslüman ülkesi olan Bangladeş'in Tel Aviv ile resmi bir diplomatik ilişkisi bulunmuyor ve bugüne kadar bu rejimi tanımayı reddetmiştir.
Güney Kıbrıs'ta kayıtlı olan Passitora şirketinin icra kurulu başkanı ünlü Siyonist iş adamı ve İsrail ordusunun teknoloji enformasyon biriminde görev yapan Tal Dilian’dır.
Haziran 2022 ihracat istatistikleri, Passitora şirketinin "Bayonet" casusluk ekipmanın bir versiyonunu İsviçre üzerinden Bangladeş'e satarak başkent Dakka'ya teslim ettiğini gösteriyor.
Bir minibüsün içine yerleştirilen "Bayonet” casusluk ekipmanı, cep telefonlarına sızma, WhatsApp, Facebook gibi uygulamalardaki yazışmaları okuma, telefonları dinleme ve her türden dosyayı okuma gibi özellikleri var.
Söz konusu casusluk ekipmanı, Bangladeş İçişleri Bakanlığı'na bağlı olan ve ülkedeki internet ve sosyal medyayı izlemekle görevli Bangladeş Ulusal Telekomünikasyon Kontrol ve İzleme Merkezi'ne (NTMC) satıldı. Haberde bu anlaşmanın değeri 5,7 milyon dolar olarak kaydedildi.
Intellexa Alliance teknoloji şirketinin yan kuruluşlarından biri olan Passitora, cep telefonu hackleme ve çalınan verileri dünyadaki kurumlara ve güvenlik servislerine sağlamak amacıyla casus yazılım programları geliştiriyor.
Haaretz’ın iddiasına göre Passitora şirketinin CEO’su Tal Dilian Mayıs 2022'de Siyonist yapımı casus sistemlerinin bir versiyonunu özel uçakla Sudan'a gönderdi. Bu ekipmanın kötü şöhretli Sudanlı bir milis gücüne teslim edildiği belirtiliyor.
Dilian'ın istihbarat ve güvenlik alanındaki faaliyetleri, üst düzey Siyonist güvenlik yetkilileri ve rejim muhbirlerinin büyük tepkisini çekmiştir, öyle ki İsrail rejiminin Savaş Bakanlığı eski genel müdürü Amir Eshel, New York Times gazetesine verdiği bir röportajda, Tel Aviv'in işgal altındaki topraklar dışında faaliyet gösteren Tal Dilian’a ait teknoloji şirketi ve diğer İsrail güvenlik şirketlerini kontrol etme kabiliyetine sahip olmadığını ileri sürdü.
Şimdiye kadar Siyonist şirketlerin Bangladeş ile çalışması yasaktı, ancak görünüşe göre yasa gizlice ihlal edilerek Dakka hükümetine casusluk ekipmanları tedarik etmiş.
Tel Aviv rejimi, bu gizli ticaret yoluyla en kalabalık üçüncü İslam ülkesi Bangladeş’le normalleşmeyi kolaylaştırmak istiyor.
İsrail rejiminin Bangladeş’e casusluk ekipmanı sunduğunu ifşa eden Haaretz gazetesinin haberleri hakkında İsrail Savaş Bakanlığı tarafından şu ana kadar herhangi bir açıklama yapılmadı.
Son yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerinde çok sayıda üst düzey yetkili, gazeteci ve aktivistin cep telefonları, ağırlıklı olarak Siyonist şirketleri tarafından geliştirilen casus yazılım saldırılarının hedefi haline geldi.
2020 sonlarında Siyonist İsrail siber silah şirketi NSO Group tarafından geliştirilen Pegasus casus yazılımı Avrupa başta olmak üzere dünya çapındaki birçok ülkesinde kullanıldığı ortaya çıktı. Bu programlarla yapılan yasa dışı dinlemeler ve izlemeler skandalları da beraberinde getirdi. Tel Aviv üst düzey yetkilileri yaşanan büyük skandaldan ötürü özür dilemek zorunda kaldı. (Ajanslar)