Harem-i Şerif'e bir ay içinde ikinci saldırı" 500 Yahudi "eylemci" ve onlara refakat eden 2000 İsrail askeri" "Eylemciler" bahane, Siyonist İşgal Rejimi'nin komplosu 'şahane': Yahudilerin ayakları Harem-i Şerif'e alıştırılacak, orada mütemadiyen çatışma çıkarılacak ve günü geldiğinde bir çatışmada Mescid-i Aksa'nın yıkılması sağlanacak. Sonrası "Süleyman Mabedi".
İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya yönelik tecavüzlerini şiddetle kınadıklarını ve konuyla ilgili olağanüstü toplantıya hazırlandıklarını belirtti. O toplantıdan İsrail'e somut bir yaptırım çıkmayacaksa hiç toplanmasınlar. Zira İsrail laftan anlamaz, eylemden anlar. Güzel laflara karnımız tok ve zaten güzel laflar için İslam Konferansı'na ihtiyacımız da yok. Kudüs Ortodoks Kilisesi temsilcisi Atallah Hanna, çoğu İslam ülkesi liderinden çok daha güzel konuşuyor.
El-Aksâ televizyonuna beyanat veren Hanna, Mescid-i Aksâ'ya saldırının Kıyamet Kilisesi de dahil tüm Kudüs'e saldırı anlamına geldiğini bildirdi, Kudüs kiliselerinin Mescid-i Aksâ'yı savunan Müslümanlarla dayanışmalarını ilan etti, meşruiyetten yoksun olan ırkçı ve zalim İsrail'in gücünün sanal bir güç olduğunu söyledi, işgalin bir gün mutlaka sona ereceğini ifade etti"
"Ayrılık" dizisinin yol açtığı 'kriz' üzerine "Bizi İsrail'le niye karşı karşıya getiriyorsunuz, niye kin ve nefreti körüklüyorsunuz, niye barışçı mesajlar vermiyorsunuz?" diyerek yakamıza yapışanlar, İsrail'in Mescid-i Aksa'da çıkardığı krizle bütün İslam dünyasına meydan okuması hakkında ne söyleyecekler acaba? Bir şey söylemeyecekler mi? Fransız mı kalacaklar bu mevzuya?
Atallah Hanna'ya bakıp utansınlar! Bu topraklardaki eğreti duruşlarından utansınlar!