Derin Gerçekler
Bir yandan Hilafet, Şeriat tartışması yapıyoruz, öte yandan ABD’deki Epstein çetesini konuşuyoruz, tartışıyoruz. Farkında mısınız, Demokrasi, İnsan Hakları, Hukuk devletini konuşan kalmadı. Çevre’den çok İklimi konuşur olduk. Çözüm “Karbon ayak izi. Çözüm “Performans Pass., Çözüm tek para, Yapay zekanın kontrolünde, global bir dijitalizm.. Hatta Çin Kapitalizmini örnek gösteriyorlar Türkiye’ye. Yani Siber diktayı..
Sahi ne zaman gelecek şu maske, mesafe, PCR, aşı, HES, Sokağa çıkma yasağı.. Bakın bugün yeni Grip salgınından hasta yatan ya da hastaneye giden sayısı CoVID günlerinden daha az değil. Kimsenin bir açıklama yaptığı da yok. Seçim var ya, şu anda her şey seçime endeksli. “Kimse işini Allaha bırakmak, Ona havale etmek istemiyor”. O diyor ki, “size hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende Hayır murat etmiş olabiliriz” diye, hemen hemen herkes “işi şansa bırakmak” istemiyor. “Garantili bir zafer”. Hatta kendileri kazanmak için, adaylar belli olduktan sonra ötekilerin kaset ve dosyalarını sosyal media üzerinden servis etmeleri sürpriz olmaz. Ve tabi herkes rakibinin açığını bulup servis edince de ortalık çamur deryasına dönebilir. Kim bilir, belki de Allah (cc) birileri üzerinden birilerini böylece cezalandırır. “… Eğer Allah insanların bir kısmını diğer bir kısmı ile önleyip savmasaydı yer (yüzü) muhakkak fesada uğrardı. Fakat Allah, âlemlere karşı büyük fazl (-u inayet) sahibidir.” (Bakara 251). Aslında bugün Gazze de olan da budur. Yarın Allah (cc) zalimleri birbirinin başına musallat edebilir. Gazze örneğinde olduğu gibi, bizim ellerimizle zalimleri cezalandırıp, mazlumlara yardım da edebilir.
Her ülkede mini bir Epstein çetesi vardır, Müslüman ülkelerde de.. AGARTHA'cıların en çok iş yaptığı yerler, “kara paranın, “kayıt dışının en çok olduğu yerlerdir. “Fuhuş”, “Riba”, “uyuşturucu” ve “kumar”, bunlar dördüz kardeştir Şeytanın emrinde. Bunların biride artış varsa aynısı öteki alanlarda da olur.. Bu sektörlerin cirosuna bakın, oradan ülkenizdeki felaketin gelişimini görebilirsiniz. Bu “Fahişe Şehir Babil Kulesinin boyun gösterir. Bu kule ne kadar yüksekse, Ve bunlar nerelerde kümeleniyor, itibar görüyorsa Allah’ın gazabı oraya iner. Ve bu konuda kendi içimize dönüp bakmamız gerek. Kendi içimizdeki, kökü dışarıda ve kökü içerideki HABAT, ARARTHA çetesinden yakamızı kurtarmamız gerek. Bu anlamda MİT’in de EGM’nin de üzerine düşeni yapması gerek, bu işin arkasında kim var diye düşünmeden. O işin arkasında “bizden” birilerinin de olması sürpriz olmamalı. Çünkü bu yapının özelliği budur. Kimse “bizim içimizde böyleleri olmaz, olamaz” dememeli. Dün vardılar. Bugün de varlar, yarında var olacaklar, ta kıyamete kadar. Her sosyal, politik topluluk kendi içinde Epstein’in zihniyet ikizi birilerinin olabileceğini endişesini taşıması gerekir. Red ve İnkar gerçeği ortadan kaldırmaz, gizler, inkarcısını işbirlikçi duruma düşürür. LGBT’lilere bakın, Turizm, eğlence sektörüne bakın, sosyal Media’ya, malum Media’ya bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Bu deprem fiziki depremden çok daha çıkıcı, dehşet verici de olabilir.
Bu Epstein denen adam MOSSAD’a çalışıyormuş. Böylece siyasetçiler, bürokratlar, iş adamları, sanatçılar, Media, STK, itibar gören herkes rehin alınmış. Bakın tüm dünyadaki irili ufaklı AGARTA’cıların tamamı, bir şekilde bu yapıyla ilişkilidir. Buradan beslenirler ve onlar büyüklerin taşeronluğunu yaparlar. Metotları aynıdır. Bakın bu GlobalReset’çilerin de işin içinde oldukları Global bir şebekedir. Bu işin Altın-Elmas, (Mücevherat ve takı), Alkol, Spor Moda, Parfüm, Turizm sektörü ile de yakın ilişki içindedir. Media, Kültür, Sanat içinde de varlar. Tüm dünyadaki çıplaklar kampın ya da çıplaklar köyleri, otelleri bir şekilde bunlarla ilişkilidir.
Bizim istihbarat örgütleri, bakalım ne zaman bu MOSSAD ile içiçe çalışan AGARTHAcıları, yakalayacak. Bu işle ilgili HABATçıların kapısını çalacak. KKTC’de ne zaman operasyon yapacaklar. Sahi, KKTC’deki HABAT - MOSSAD ittifakının Netanyahu ile derin bağları, ilişkileri neden görülmez.
Bir zamanlar KKTC deki Sex kasetleri ile Peker ilişkilendirilmişti. Sahi Halil Falyalı’nın arşivindeki Sex kasetleri nerede? Bu kasetlerin İsrail’de işi ne? Adnan Oktar’ın kaset arşivi nerede, Eskiden Sauna Çetesi falan vardı, onlar emniyet arşivlerinde dendi, kopyasının Ukrayna’da olduğu söylendi. FG’nin kasetleri de balkanlarda birkaç ülkede deniyor.
Bu piyasada olmayan istihbarat örgütü yoktur. Ruslar da vardır işin içinde, İngiliz’i de, Amerika’sı da. Bu anlamda arşivi olmayan istihbarat örgütü azdır. Arapların arşivi eskiden Lübnan’daydı, şimdi zaten onların dosyasını BlackWater tutuyor. BW üzerinden belki sürekli kayıp yaptıkları, hatta canlı yayın yaptıkları kameraları vardır.
Lübnan arşivleri ister misiniz, BAE’ne , Suudi Arabistan’a ya da doğrudan İsrail’e taşınsın. Şarm el Şeyh de olabilir. Bakın biz bu işlerle oyalanıp dururken, KENEVİR ekimini sorun edinirken, SİBER UYUŞTURUCU, SİBER KUMAR, SİBER KUMAR kapımıza geldi dayandı. KERHANE dediğiniz yer, kasabalara kadar indi, mahalle arasın da iş tutanlar Sosyal Mediadan müşteri avlıyor. Bunların hepsi potansiyel AGARTHA sempatizanı. Bunları terör örgütleri de kullanır, Mafyada ve tabi istihbarat örgütleri de.. Bataklık sivrisinek üretmeye devam ediyor ve biz hala sivrisineklerle vakit kaybediyoruz.
Bu gün “İçinde başkanların da olduğu yüzlerce ABD'li siyasetçiye tecavüz etmeleri için küçük kız çocukları servis eden Jeffrey Epstein, MOSSAD ajanı imiş” şeklindeki haberlerin gündem olması ilginç. “ABD'li siyasetçilerin pedofili görüntülerini çekip İsrail için onlara şantaj yaptığı” bilinmiyor değil ki!. Bana kalırsa Olayın kitabını yazan Dylan Howard’ın Epstein'ın bağlı olduğu MOSSAD yöneticisi Ari Ben-Menashe'ye dayanarak Epstein'in pedofili trafiğini İsrail için yönettiğini” aktarması, sadece geçmişle ilgili bir bilgi değil, Bu bir yıl içinde yapılacak seçimlere ilişkin, bu konuda bir çok bilginin topluma servis edilmesi ve bu güne kadar açıklanmayan “ulusal kasetler”in servis edileceğinin ilk işareti gibi. Yani Şantaj dönemi başlıyor. Şu bilgi de daha önce gündeme gelmişti aslında Epstein'in dünyanın en büyük gazete, dergi ve kitap yayıncısı Robert Maxwell ile aynı ajan hücresine çalışması. Evet “Çok zengin ve büyük bir işadamı olarak bilinen Maxwell aslında doğrudan İsrail'e bağlı alelade bir ajanmış”. Şimdi birileri “vay be, şu hale bak” diyecek! Tüm dünyada bu böyle. Siz kendi ülkenize bakın. İngiltere ve ABD'deki okul kitaplarının büyük çoğunluğunu halen Maxwell’in matbaalarında basılıyormuş. Yani, bu durum herkesin bildiği bir sırmış. Bu iş her ülkede böyle. Biz durum sadece onlar için değil, bizim içimiz de, diğer İslam ülkeleri içinde geçerlidir. İslam ülkelerinin acziyeti, çaresizliğinin asıl sebebi bu durum.
Türkiye’deki Adaletsizlik, Mafia düzeni, ahlaksızlık, yolsuzluk bu pislikten besleniyor. Tek sorun HABAT ve AGARTHA da değil. Bunlar çok önemli, ama artık bunların içeride “Yerli ve Milli” müttefikleri de var. Her yerde varlar. Uluslararası sistemde bunlara fon desteği sağlıyor, yabancı İstihbarat örgütleri de bu yapıdan destek alıyor.
Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK, Akademi, İş dünyası hepsi, belli ölçülerde, bir şekilde bu hastalıkla malul.
MİT, MOSSAD ile birlikte çalışan HABAT ve AGARTHA konusunda bir operasyon yapmadan, diğer operasyonlar çok da inandırıcı olmayacaktır. Hatta insanlar bu yapılanları “dostlar alışverişte görsün” kabilinden politik bir operasyon olarak görecektir.
Bakalım bundan sonra ne olacak. Ama zaman kaybediyoruz. Sorun yayılıyor ve derinleşiyor. Bu şekilde kriz ötelendikçe patlamanın şiddeti ve sebep olacağı tahribat o kadar da büyük olacaktır. Geciken adalet gibi, geciken operasyon da faydalı bir operasyon olmayacaktır.
Selam ve dua ile.