22 ülkenin katılımıyla İstanbul'da gerçekleştirilen Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölgesi Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Bölgesel Konferansı'nın açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde yine Gazze vardı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Grubu Avrupa ve Orta Asya Başkanı Kori Udovicki ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Genel Sekreteri Jan Kubis'in de bulunduğu toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye insanî yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıyı hatırlattı.
"BU KATLİAMA SESSİZ KALMAK
SUÇ ORTAKLIĞIDIR"
İsrail'in yaptığı katliama sessiz kalmanın suç ortaklığı olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Uluslararası sularda yapılan bu saldırı karşısında sessiz kalmak ve bu saldırıyı daha öncekiler gibi bir defa daha görmezden gelmek, insanlık vicdanında yeni bir yara açmaktır. Sorumsuzca, düşüncesizce, çekinmeden yürütülen bu hukuk ihlâllerine sessiz kalmak, insanlığın adalet duygusunu zedeleyecek, uluslararası örgütlere güveni daha da azaltacaktır. Bu tür hukuksuzluklara karşı da insanî bir duruş, adil bir duruş, kararlı ve cesur bir duruş sergilemek durumundayız. Sessiz kalanlar, tepkisiz kalanlar, görmezden gelenler, sadece bu katliamlara ortak olmakla kalmaz, gerektiğinde yeni saldırıları da meşrulaştırmış ve yeni saldırılara destek vermiş olurlar" dedi. Bu sorunlar karşısında daha dik ve daha tutarlı bir duruş sergilemek durumunda olduklarını anlatan Erdoğan, "Dünyadaki hiçbir devlet, işlediği suçların, ihlâl ettiği hukuk kurallarının karşılıksız kalmayacağını artık görmelidir. İlgili devletler bu adil duruşu artık göstermelidirler" diye konuştu.
"BM, İSRAİL'İN NÜKLEER
SİLAHLARINA NEDEN SESSİZ?"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM temsilcilerinin bulunduğu toplantıda İsrail'in elindeki nükleer silahlara da dikkat çekti. Türkiye'nin bölgesinde; nükleer silah ve nükleer tehdit istemediğini her fırsatta ifade ettiğine işaret eden Erdoğan, Türkiye ile Brezilya'nın, İran'ın nükleer çalışmaları konusunda yürüttüğü diplomatik adımı hatırlattı ve son derece önemli bir girişimi başarılı bir şekilde sonuçlandırdıklarını kaydetti. Bunun bir diplomatik zafer olduğunu anlatan Erdoğan, "Bölgesel ve küresel barış adına bir diplomasi zaferi elde ettik. Ancak İran'ın nükleer silah sahibi olma karşısında haklı bir hassasiyet gösteren uluslararası toplum, aynı şekilde bölgedeki diğer ülkelerin (İsrail) nükleer silahları karşısında da tepki göstermelidir. Ortaya tatmin edici bir reaksiyon koymalılar. Kendisini incinmiş, örselenmiş ve itilmiş hisseden; adaletsizliğe uğradığını hisseden insanlar, telafisi zor bir umutsuzluğa sevkedilmiş oldu. Bunları artık görmek durumundayız. Şu gerçeği de bir kez daha gördük ki; küresel sorunlarla, ancak küresel dayanışmayla mücadele edebiliriz. Bu hedeflere ulaşabilecek, bu mücadeleyi sonuçlandırabilecek birikime, kaynağa dünya fazlasıyla sahiptir. Bugün küresel sorunlardan, yoksulluklardan, açlıktan, hastalıklardan, çevre kirlenmesinden, terörden kendisinin uzak olduğunu zanneden ülkeler, bu sorunların bir gün gelip kendi kapılarını çalacağını da açık ve net görmelidirler" diye konuştu.
"REFORMLARA DEVAM"
Türkiye'nin iç ve dış politikalarını da değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Gerek bin yıl kalkınma hedefleri, gerek AB katılım müzakereleri, gerekse kendi hedeflerimiz doğrultusunda her alanda çok boyutlu reformlar uyguluyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediyoruz... İnsanlık adına, bölgemiz adına, dünyamız adına gerçekten çok büyük önem taşıyan bu hedefleri Türkiye olarak çok önemsediğimizi tekrar tekrar ifade etmek istiyorum. 7.5 yılda kaydettiğimiz ilerlemeyle hedeflere çok yaklaştık" diye konuştu. Erdoğan, sağlıkta dönüşüm programı, okullaşma oranı ve Türkiye uluslararası sorunlar konusunda attığı adımlara da değindi.
vakit