Bir internet sitesi var. İçinde, dünyanın dört bir yanından askeri fotoğraflar yer alıyor. Konuya girmeden hemen linkini vermekte fayda var. http://www.militaryphotos.net/forums/showthread.php?t=110480 Hani bazen, "Bu Barzani, Türkiye'ye karşı kimden yüz bulup da bu kadar tehditkâr olabiliyor?'' gibi cevabı bilinen ama içinden çıkılmaz gibi yöneltilen sorular vardır ya, işte bu site bu tür sorulara çok anlamlı yanıtlar veriyor. Bir diğer deyişle, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Barzani için, 'Söyleyene değil söyletene bak. Bunları şımartanları herkes biliyor' sözlerinin perde arkasında neler yattığını net bir şekilde ortaya çıkarıyor. Fotoğraflar içinde en çarpıcı olanı, Amerikalı bir general ve ekibinin Peşmerge Ordusu'nun elit kuvvetlerinin komutanları ile birlikte askerleri denetlemesi. Yani, 'Ellerimle büyüttüğüm' şarkısının sözlerini ABD, Kuzey Irak'ta ortaya çıkan bu ordu için söylese herhalde pek abartılı olmaz. Peşmergelerin kıyafetlerine bakıldığında Amerikan ordu standartlarını yansıttığı da bir diğer gerçek. Sadece Amerikalılar mı? Sürpriz bir şekilde Koreli askerlerin, Irak Kürdistanı Ordusu'na yaptığı ziyaretteki birbirinden sempatik fotoğraflar da dikkatlerden kaçmıyor. Hatta Koreli askerlerden hızını alamayıp halay çekenler bile mevcut. Sitenin altındaki yazışma bölümünde ise, bu ordunun müdahale halinde Türk ordusuna ağır kayıplar verdireceği alenen ilan ediliyor. Fotoğraflar ortada. Aslında fazla söze de gerek yok. Siyasi desteğinin yanı sıra, Barzani'ye sürekli askeri lojistik akıtan bir ABD. Tabii bütün bunlar olurken, kulislerden sızan çok önemli bir notu daha iletelim. Bu öyle bir iddia ki, zaten ispatlandığında ABD ile sözün bittiği noktaya gelinecek. O da, ABD'nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Joseph Ralston'u Kuzey Irak gezisinde PKK'lılarla birlikte aynı karede gösteren bir fotoğraf. Sıradan bir iddia değil. Çünkü, devletin en derin katmanlarında konuşuluyor. İnşallah doğru değildir. Çünkü bir o eksik kaldı.
Talabani ağır hasta mı?
Irak'ın içinden gelen bilgileri çok yakından izleyen bir isim aradı. Geçen haftanın yoğun gündeminde gözlerden kaçan bir habere dikkat çekti. Başlığı, "Irak lideri Celal Talabani ABD'ye gitti'' şeklindeydi. Sonra da şubat ayında yine gazetelerdeki küçük bir başka haberi daha hatırlattı. O da Talabani'nin yoğun iş temposu nedeni ile Ürdün'e apar topar hastaneye götürüldüğü yönündeydi. Gerçekten de, şubat sonunda, Talabani ile ilgili ilk rahatsızlık haberinde şu cümleler yer alıyordu: "Yoğun iş temposundan dolayı hastalandı. Tıbbi tahliller için Ürdün'deki Kral Hüseyin Hastanesi'ne götürüldü. 74 yaşındaki Devlet Başkanı için Ürdünlü doktorlar çeşitli testler yapılmasını istediler." Geçen hafta da, Irak Devlet Başkanı Talabani'nin tek sağlık sorunu olan aşırı kilolarını vermek ve rahatlamak nedeni ile hem de Süleymaniye'den kalkan bir uçakla tam üç haftalığına ABD'ye gittiği belirtiliyordu. Yine tıbbi kontrollerden geçecekti. Irak uzmanı, anlatmaya devam etti: "Burada dikkat çeken unsurlar var. Talabani, sadece bir kilo sorunu, kısa süreli fenalaşma için Irak'taki tam teşekküllü Amerikan hastaneleri yerine önce Ürdün'e ardından da ta ABD'ye kadar gitmez. İlk açıklamalarda, yorgunluk deniyordu. Sonra iş aşırı kilolara döndü. Sorunlar sadece bu kadar ise Ürdün'de, yetmeyip, bir de ABD'de bu kadar detaylı tıbbi testlere neden tutulur? Durum göründüğü gibi değil. Bize gelen bilgi, Talabani çok hasta. Acil tedaviye ihtiyacı olan ve kontrol altında tutulması gereken oldukça ciddi bir hastalığı var.'' Tabii bu çelişkilere, Irak'ın bu kadar kritik bir dönemden geçtiği sırada Talabani'nin üç hafta ABD'ye gitmesini de eklemek gerekiyor.
Celal Talabani, özellikle Irak savaşının ardından Ortadoğu'nun en önemli isimlerinden biri haline geldi. Peşmerge liderliğinden kendini bir zamanlar Saddam yüzünden giremediği Bağdat'taki Başkanlık Sarayı'nın zirvesinde buldu. Ayrıca kendisi Türkiye'nin PKK terörü ile mücadelesinde izlediği inişli çıkışlı politikaları ile tanınıyor. Bakalım, Celal Talabani'nin sağlık durumu gerçekten ne çıkacak? Sonuçları doğrudan Türkiye'yi de ilgilendiriyor. Çünkü bize bu noktaları işaret eden kişinin söyledikleri de yabana atılacak cinsten değil.
ensonhaber