Tanışmanın bir aşamasında birbirimize mutlaka “kaç kardeşsiniz?” diye sorduğumuz olmuştur. Son zamanlarda duyduğum en güzel cevap; “Bir buçuk milyarız” cevabı olmuştu, devamında da “ölenler hariç” demişti birisi. Evet, biz bir buçuk milyar kardeşiz, ölenlerimiz hariç. Bunun bir espri, bir tekerleme olmadığını, gerçeğin ta kendisi olduğunu Kâbe'de ve Mescid-i Nebevi'de daha güzel anlıyorsunuz. Namazda ve tavafta durmadan izlediğiniz bu insanların simalarını seyrettikçe sizin gerçek kardeşleriniz olduğuna karar veriyorsunuz, severek kabulleniyorsunuz ve bundan dolayı da müthiş bir mutluluk duyuyorsunuz. Çoğunun dilini anlamıyor oluşunuz bu kardeşliğe asla engel olmadığı gibi inanın daha da pekiştiriyor. Değil mi ki arada bir duyduğunuz ortak kelimeler var, değil mi ki Allah diyorlar, değil mi ki Kur'an tilavet ediyorlar, değil mi ki “Muhammed Aleyhisselam” denilince gözlerine bir ışık geliyor, kalplerinin kıpır kıpır attığını hissediyorsunuz, vesselam, başka bir şey söylemeye gerek yok. Daha da güzel olan bir şey var. Bir müminin kalbinin okyanuslar gibi büyük bir kapasiteye sahip olduğunu işte o anda hissedip farkına varabiliyorsunuz. Belki sair zamanlarda bunun farkında olmayabiliriz ama “bir buçuk milyar kardeşim var, ölenler hariç” dediğinizde bunu bizzat yaşıyorsunuz. “Allah'ım, işte bunlar benim kardeşlerim, şahid ol ben bunları seviyorum. Beni kıyamet günü bu kardeşlerimden ayırma...” diyorsunuz. İyi düşünürseniz böyle bir kardeşlik aslında cennete girebilmenin garantisi, kolay ve kestirme bir yolu değil midir? Belki aynı anne ve babadan olan çokça kardeşlere sahip olmak da bizim için bir mutluluktur. Fakat işin içine miras vesaire girdiğinde bazen mesele değişiveriyor. Diyorum ki arada bir kendimizi, yani kalbimizi yoklayalım; kalbimiz gerçek kapasitesiyle mi çalışıyor, bize emanet edildiği gibi okyanuslar genişliğinde mi yoksa daralttıkça daraltıp içini lüzumsuz başka şeylerle mi doldurmuşuz? Geliniz kalbimizden müminlere yer açalım, korkmayın Allah'ın izniyle bir buçuk Müslümanı çok rahatlıkla alır, hatta siz buna ölüp gidenleri de ilave edin. Dogruhaber