Tevhidhaber / Haber Merkezi
İZMİR - Buca ilçesinde iki ve Aliağa ilçesinde bir olmak üzere olmak üzere, üç ayrı ilköğretim okulunda toplam dört kız öğrenci, başörtülü olarak okula geldiklerinden dolayı başka okullara sürgün edildi. Veliler sürgünlere tepki gösterirken çıkan sürgün kararının toplu olması dikkat çekti.
Buca İsmail Şekip Uyal İlköğretim Okulu altıncı sınıfta okuyan Sultan Şani'nin babası Hüseyin Şani, kızıyla ilgili olarak çıkan sürgün kararının haksız olduğunu ifade ederek, "Kızım ana okul dâhil tam yedi yıldır bu okulda okuyor ve çok başarılı bir öğrenci. Başörtülü bir şekilde okula geldiğinden dolayı kızıma önce kınama, sonrasında ise sürgün kararı çıktı. Bu uygulama hem haksızlık, hem adaletsizlik, hem de kindarlıktır" dedi.
Sınavların Yoğun Olduğu Zamanda Çıkan Sürgün Kararı Kasıtlıdır
Sürgün kararının sınavların yoğun olduğu bir zamanda çıktığına dikkat çeken Baba Şani, "Kızım çok başarılı bir öğrenci notları genelde yüz. Sürgün kararı öyle bir zamanda çıktı ki burada kesinlikle kasıt var. Bizi hiçbir şekilde vazgeçiremediler, kanunlar da bizden yana, yılmadık, pes etmedik. Sınavlar yoğunlaştı sürgün kararı da arkasından geldi. Şimdi Milli Eğitim Müdürlüğüne soruyorum, eğer öğrencilerinizin eğitimlerine önem veriyorsanız ve bu konuda samimi iseniz, neden kızıma bu cezayı verdiniz? Eğer verdiyseniz sınavların bitmesini bekleyemez miydiniz?" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Buca Atatürk İlköğretim okulunda okumakta olan altıncı sınıf öğrencisi Beydanur Özdemir'in babası Sertip Özdemir ise verilen sürgün kararının hem haksız, hem de hukuksuz olduğuna değinerek şunları söyledi: "Evet bu uygulama tamamen bize yani Allah'ın emrine uyarak başörtülü olarak okuyan kızıma ve ailesine yönelik keyfi bir uygulamadır. Şuanda her ne kadar yönetmeliğe göre sürgün kararı verildiyse de bu kararın uygulanması dahi suçtur. Zira İlkokullar yönetmeliğine göre yaptırımda ayrımcılık yapılamaz, bu okulda şuanda kılık kıyafet yönetmeliğine uymayan yüzlerce öğrenci var, hatta onu da bırakın öğretmen var. Zamana, zemine ve kişiye göre muamele etmek yönetmeliğe göre suçtur."
Başörtüsüyle Okumak Suç Değildir
Kızının ya da başka başörtülü kızların başörtülü olarak okumalarının kanunen suç olmadığını belirten baba Özdemir, "Eğer suç olsaydı kızım okulun başından beridir, sınıfında başörtülü bir şekilde öğrenim göremezdi. Buradan Atatürk İlköğretim Okulu Müdürüne, İlçe-İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, Başbakana ve Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum. Bu haksız ve kişiye has uygulamayı biran önce durdursunlar ve bu mağduriyeti gidersinler. Onlara şunu da hatırlatmak istiyorum ki, bu karar kızlarımızın kararıdır ve neye mal olursa olsun, onlara sonuna kadar destek olacağız" dedi.
Türkiye'de Başörtüsü Mücadelesi Veren Bacılara Selam olsun
Aynı okulda okuyan altıncı sınıf öğrencisi Senanur Şimşek'in babası Fikri Şimşek ise, "Türkiye'de başörtüsü mücadelesi veren bütün bacılara selam ediyoruz, kesinlikle davalarından, mücadelelerinden taviz vermesinler" dedikten sonra şu açıklamalarda bulundu: "Biz inançlı, dindar bir aileyiz. Kızım da aynı durumda, yani İslami değerlerine bağlı olduğu için başörtüsüyle okuluna gidiyor. Malumunuz bunun üzerine kınama ve sonucunda sürgünle karşı karşıya kaldık. Şunu çok iyi bilsinler ki, kesinlikle biz geri atım atmayacağız, sürgün olsak dahi başörtümüzle okumaya devam edeceğiz."
Kızımın Başörtüsüyle Uğraştıkları Kadar Asayişle Uğraşsalardı, Ne Hırsızlık Kalırdı, Ne Fuhuş
İzmir'in Aliağa ilçesinde de durum bunlardan farksız değil. Fatih İlköğretim Okul'un da okuyan Şura Çelik'in babası Salih Çelik, "Artık bu işlerden vazgeçsinler bıraksınlar masum çocuklarımızla uğraşmayı, bıraksınlar bizimle uğraşmayı" dedikten sonra şunları aktardı: "Kızım başörtülü bir şekilde okumaya kararlı ve ben de babası olarak ona ne pahasına olursa olsun sonuna kadar destek olmaya kararlıyım. Bizim gibi insanlara örnek ve saygın kişilikleri sebebiyle değil ceza mükâfat vermek lazım. Eğer kızımın başörtüsüyle uğraştıkları kadar asayişle uğraşsalardı, ne hırsızlık kalırdı ne fuhuş."
Başörtülü olarak okudukları gerekçesiyle sürgün cezası alan kız öğrenciler ise soğukkanlı ve kararlı tavırlarıyla, "Kesinlikle hiçbir şey bizi yıldıramaz, ne sürgün ne başka bir şey, arkadaşlarımızdan ayrılacağımız için belki biraz üzüleceğiz ama biz Allah için bu yola çıktık bu bizim en büyük tesellimizdir" dedi.