Kaçış rampası veya biraz seslice Kur’an

Mehmet GÖKTAŞ

Pozantı Tekir’den Adana’ya inerken yolun sağındaki kaçış rampaları hep dikkatimi çekmiştir, daha sonra başka yerlerde de görmüşümdür.

Biraz uzun mesafeli inişlerde çok güzel düşünülmüş bir tedbir. Özellikle freni patlayan veya süratlendiği için durma imkânını kaybeden tırlar, kamyonlar ve otobüsler için hayati öneme sahip, insana güven veriyor. Bayır aşağı trafiğin aktığı, bir kaza anında bunun bir tek araçla kalmayacağı, sayısız aracın bir birine girmek zorunda kaldığını düşündüğünüzde meseleyi daha iyi anlıyorsunuz.

Dünya hayatı aynen bu hızla öylesine akıp gidiyor ki, canımızın istediğinde otobanda sağa çekip kontağı kapatıp kafa dinleme imkânı bulamıyorsunuz. Bırakın sağa çekmeyi, kolay kolay şerit bile değiştiremediğiniz hatta kafanıza göre hızınızı bile ayarlayamıyorsunuz, artık girdiğiniz o yolun kölesisiniz.

Sadece şehirlerarası değil, başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde de durum hep aynı.

Kapitalizmin hâkim olduğu bu hayat tarzında öyle bir kovalamaca var ki, insan “neredesin ey kaçış rampası” diyesi geliyor. Ne yapacağımız ne düşüneceğimiz ne konuşacağımız ne tüketeceğimiz nelerin taksiti için koşuşturacağımız, hatta akşam başımızı yastığa koyduğumuzda ne düşüneceğimiz hep başkalarınca belirlenmiş, bunun dışına çıkamıyoruz.

Benim tavsiyem, kendimiz için kaçış rampaları yapalım, şöyle bir kenara çekilelim, kontağı kapatalım ve en azından kendimiz işitecek kadar seslice Kur’an okuyalım. Bunu deneyin, ne kadar da ihtiyacımızın olduğunu o zaman anlayacaksınız.

Bir an için olsa da çıkın şu kovalamacadan dışarıya, rahat bir nefes alın, kurtulun şu baskın havadan, kalbinize, ruhunuza birazcık olsun acıyın.

Kur’an’a kaçın, kendinizi Kur’an’ın kapsam alanına atıverin. Yapın da bir bakın, aslında Allah’a kaçtığınızı anlayacaksınız, kendinizin Allah ile buluştuğunuzu göreceksiniz. Hani Rabbimiz de buyuruyor ya “Allah’a firar edin”(51/50)

Müsaadenizle bu kadarcık olsun bir ayrıcalığımız olsun, bu kahrolası yarıştan azıcık olsun sıyrılıp kenara çıkalım.

Lütfen, birazcık olsun seslice Kur’an!