Kaddafi ve İsrail Anlaştı

İsrail ve Kaddafi'nin KATLİAM anlaşması ifşa edildi...

İHH İnsani Yardım Vakfı'nın Acil Yardım Koordinatörü Recep Güzel, Libya sınırında 10 gün boyunca yaşadıklarını anlattı. Türkiye dönen Güzel, 'Bölgeden edindiğimiz bilgilere göre Kaddafi, bir İsrail güvenlik firmasıyla 5 milyar dolarlık anlaşma yapmış' dedi.

Ferhat Açıl – ÖZGÜN DURUŞ

İHH İnsani Yardım Vakfı Acil Yardım Koordinatörü Recep Güzel, kan gölüne dönen ve insanların can havliyle kaçmaya çalıştığı Libya'daki olayları anlattı. Libya ile Tunus arasındaki Ras Cedir sınır kapısında 10 gün kalan Güzel, "Sınırın sıfır noktasında Libya'dan kaçan insanlara yaptığımız acil yardımlar daha büyük insani krizlerin yaşanmasını önledi. Libya'dan tahliye olan binlerce insanın yemek, giysi, ulaşım ve iletişim ihtiyaçlarını karşıladık. Ekiplerimiz bölgede acil yardım çalışmalarına devam ediyor" dedi. Olayların patlak vermesinin ardından İHH'nın hemen harekete geçtiğini ifade eden Güzel, iki grup oluşturarak Libya'da yardım çalışmaları yürüttüklerini söyledi.

İÇME SUYU BİLE BULAMADILAR

Çatışmaların artması üzerine Ras Cedir sınır kapısına büyük bir yığılma olduğunu söyleyen Güzel, "Açıkçası sınır kapısına bu kadar büyük bir yığılma olmasını beklemiyorduk. İlk günler sınır kapısına 2 ila 3 bin kişi gelirken, ilerleyen günlerde bu sayı günde 50-60 bine çıktı. Sınır kapısında tam bir insani kriz yaşanmaya başlandı. Özellikle Mısırlı, Afrikalı, Bangladeşli vatandaşlar sahipsiz kaldılar. İçme suyu bile bulamayacak hale düştüler" diye konuştu. İHH olarak çok hızlı bir şekilde acil yardım çalışmalarını organize ettiklerini Güzel, şunları dile getirdi:

BÖLGEYE GİRER GİRMEZ"

"Bölgeye gider gitmez sıcak yemek dağıtımına başladık. Kurduğumuz aşevinde günlük 7 bin kişiye sıcak yemek dağıtımı yaptık. Sahipsiz olan ve çadırlarda kalan farklı ülkelerden 3 bin kişiye de ayrıca günlük gıda dağıtımı gerçekleştirdik. Binlerce insanın biriktiği ve bir insanlık dramının yaşanmaya başlandığı Ras Cedir sınır kapısında İHH'dan başka bir kurum yoktu. Beş kişilik İHH ekibİ Türkiye'ye geri döndü ancak sınır kapısında hala ekiplerimiz var ve çalışmalarını sürdürüyor. Sınırda düzenli olarak yemek dağıtımı sürüyor. Üç Türkiyeli doktor da ilaç ve sağlık çalışmalarını yürütüyor."

ÇOK RİSKLİ BİR BÖLGE

Hedeflerinin ülkenin iç bölgelerine gitmek olduğunu kaydeden Güzel, "Sınır bölgesi Kaddafi taraftarlarının elinde olduğu için bu mümkün olmadı. Ras Cedir sınır kapısından Trablus'a kadarki bölge Kaddafi'nin kontrolünde. Burası çok riskli bir bölge. Kaddafi taraftarlarına geçen hafta büyük oranda silah dağıttı.  Sınıra 60-70 kilometre yakın Zaviye'ye kadar olan bölgede her hangi bir çatışma yok. Ancak Zaviye'de çok ciddi çatışmalar var" diye konuştu.

BİZDEN SONRA BM GELDİ

Türkiye'den gitmelerinin ve Mavi Marmara'dan dolayı insanların kendilerini çok sıcak bir şekilde karşıladığına işaret eden Güzel, "Bu durum bize çok rahat bir alan sağladı. Bazen Libya tarafına geçerek insanların tahliyesini sağladık. Tunus Kızılay'ına yardımcı olmaya çalıştık. Gezici aş evimiz sürekli gezdi" ifadesini kullandı. İHH'dan bir hafta sonra Birleşmiş Milletlerin bölgeye geldiğine dikkat çeken Güzel, "BM'nin gelmesiyle medya olaya ilgi göstermeye başladı" dedi. BM'nin yapacağı işin çok daha fazlasını yaptıklarını kaydeden Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü:

 TAM BİR TRAJEADİ"

"Orada tam bir insani trajedi var. Yağmur, ayaz, kum fırtınası, soğuk... Binlerce insan gündüz sıcağın altında gece de dondurucu soğukla karşı karşıya. Başlarını sokabilecekleri bir bez parçası bile yoktu. Oraya gelen yardımları da biz koordine ettik. Tunus halkının çok yardımı oldu. Tunus'ta yardım edecek STK yok. Çünkü devrik lider Bin Ali zamanında bu tür oluşumlara izin verilmemiş. Örneğin orada fabrikası olan bir Türk işadamı 35 araçlık yardım malzemesi getirdi. Dağıtımını biz yaptık. Türkiye halkı diğer ülkelere göstermiş olduğu ilgi ve alakayı Libya'ya da göstermesi lazım. Bu işi Amerika, İngiltere gibi ülkelere bırakmamalıyız."

PARALI ASKERLERİN KATLİAMI

Bölgeye gelen insanlar Kaddafi'nin Afrika'dan getirdiği paralı askerlerin nasıl katliamlar yaptığını anlattığını belirten Güzel, "Sınıra kaçıp gelenlerin durumu çok kötüydü. Ağlayanlar, bayılanlar" Sınır mahşer yeri gibiydi" dedi. Kaddafi'nin direnmeye devam ettiğini vurgulayan Güzel, halkın da pes etmeye niyetli olmadığına vurgu yaptı. Ülkenin Batı kesimi Kaddafi'nin en güçlü olduğu alan olduğunu ifade eden Güzel, "Stratejik nokta Ras Cedir sınır kapısı. Burası düşerse Kaddafi de düşer" dedi. Sınırda Tunuslu gençlerle Kaddafi askerleri arasında gerginlik yaşandığına da işaret eden Güzel, şunları ifade etti:

HALA AYAKTAYIZ MESAJI

"Askerler şov denebilecek hareketlerde bulunuyorlar. Sınıra gelip Kaddafi'nin fotoğraflarını öpüyorlar. Tunus halkını tahrik ediyorlar özellikle gençleri. Hala ayaktayız mesajı veriyorlar. Tunuslular, Libya'daki direnişi destekliyor. Tunus halkı bölgede yanan özgürlük ateşini kendilerinin yaktığını söylüyor ve Libya halkına sahip çıkıyorlar. Tunus tarafından gençler Libya bayrağını değil ay yıldızlı eski bayrağı açıyorlar. Medya önünde Libya halkını destekleyen sloganlar atıyorlar. Tunus'un, Libya'nın, Fas'ın, Mısır'ın bayraklarını aynı flamalar üzerinde birleştirerek sloganlar atıyorlar. Tunus halkı olayı destekleyip sahipleniyor."

GAZETECİLERİ TEHDİT ETTİLER

Kaddafi güçlerinin bölgedeki gazetecileri de tehdit ettiğini söyleyen Güzel, "Sınır kapısına yakın binalara keskin nişancılar yerleştirdiler. Ateş edeceği tehditlerinde bulundular. Halen kontrolün ellerinde bulunduğunu göstermek istiyorlar" dedi. Muammer Kaddafi'nin çölde devasa silah depoları inşa ettiğini kaydeden Güzel, "Halkına karşı hazırlık yapmış kısacası. Halkın bir gün isyan edebileceğini tahmin etmiş. Halk da bu silahların kendilerine karşı depolandığını söylüyor. Bu depoların bir kısmını direnişçiler ele geçirdi. Şimdi Kaddafi'nin askerlerine karşı bu silahlarla karşı koyuyorlar" ifadesini kullandı.

BÜYÜK BİR KAOS VAR

Sınır kapısından çok önemli bir bilgi edindiklerini söyleyen Güzel, "Aldığımız bilgilere göre olaylardan sonra Kaddafi bir İsrail güvenlik firmasıyla 5 milyar dolarlık bir anlaşma yapmış. Ülkede büyük bir kaos var. Büyük oyunlar oynanıyor. Amerikan gemileri bölgede. Libya'da İngiliz ajanları yakalandı. Örneğin direnişçilerin düşürdüğü bir uçağın pilotu Sırp olduğu ortaya çıktı. Libya'da Tunus ve Mısır gibi halkın kontrolü ele alma ihtimali düşük" diye konuştu. Kaddafi'nin küçük oğlunun direnişçilerin safına geçtiğine ilişkin bilgilerin medyada yer aldığını hatırlatan Güzel, "Bu konuda kesin bilgi yok" dedi.

GELENLERİN HEPSİ YABANCIYDI

Sınıra kaçanların içinde Libyalıların olmadığını ifade eden Güzel, "Gelenlerin hepsi yabancılardı. Mısırlı işçiler yoğunlukta. Bangladeşli, Vietnamlı işçiler de vardı. O kargaşada hem Kaddafi tarafı hem de direnişçiler Türkiyelilere çok iyi davranmış. Bir çok yerde öncelik tanımışlar, araçlara konvoy açmışlar öncelik tanımışlar sınırda bekletmemişler. Sınırda da zaten biz ilgilendik. Otobüslere bindirdik" diye konuştu. Orada olduklarında sınırdaki yığılmanın azaldığını ifade eden Güzel, "On gün içerisinde yoğunluk biter diye düşünüyoruz. Çatışmalar o bölgeye sıçrarsa kötü olur. BM o bölgeye çadır kent kurdu. Bu dikkat çekici bir husus. Belki ileriyi düşünerek Libya halkının da mülteci duruma düşebileceğini hesapladılar" dedi.

AŞİRETLERİN GÜCÜ BELİRLEYİCİ

Kaddafi'nin yakın bir zamanda Bin Ali veya Mübarek gibi düşebileceğini tahmin etmediğini belirten Güzel, şu noktalara dikkat çekti: "Çünkü Libya'da aşiretler çok etkin. Çatışmaların başladığı ilk günden beri Kaddafi aşiretlerin gücünü kendi tarafında tutmaya çabalıyor. Ülkede sadece iki aşiretin nüfusu iki milyon civarında. Ülkede ordunun gücü yok. Kaddafi özellikle orduyu zayıf bırakmış. Polis güçlü kılınmış her türlü donamına sahip ama askerin tabiri caizse ayağına giyeceği botu yok."

Haber 5

Diğer Haberleri

Putin: İsrail'in Hamas saldırısına tepkisi savaşa değil, Gazze halkına yönelik soykırıma benziyor
Beyaz Saray'a alınmayan Müslüman belediye başkanına destek
Kanada Hükümetinden Yoksullara ve Engellilere 'intihar'Tavsiyesi
Yeni Zelanda'daki Cami Saldırısı Davasında Yeni Gelişme
Yeni Zelanda'da Müslüman Öğreciye Saldırı