SP Lideri Kamalak, Başbakan'ı kimin dinlediği konusunda "Sayın Başbakan'ı dinleyenin derin devlet olduğu söyleniyor, derin değil bağlı olduğu dış devlettir. Şu an kanaatimizce dış devlet Türkiye üzerinde ne yazık ki büyük etkiye sahiptir. Patriotların gelmesinden de, füze radar sistemlerin kurulmasında da büyük etkiye sahiptir" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Milli Görüş olarak Başkanlık Sistemi'ne karşı olmadıklarını ancak despotizme karşı olduğunu söyledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Genel Başkan Yardımcıları ile birlikte düzenlediği toplantıda Başbakan Erdoğan'ın gündeme getirdiği Başkanlık Sistemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kamalak, Başkanlık Sistemi'ne karşı olmadıklarını ancak despotizme karşı olduklarını ifade etti.
Kamalak, partisinin genel merkezinde düzenlediği toplantıda Başkanlık Sistemi ve Başbakan'ın Çalışma Ofisi'nde ortaya çıkan 'böcek' ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kamalak, TBMM'de yeni anayasa çalışmalarının sürdürüldüğünü ancak bu anayasa çalışmalarının temelini Başkanlık Sistemi kavramının oluşturduğunu belirterek, "TBMM'de anayasa çalışmaları devam etmektedir. Çalışmalar nedense kamuoyunda gizli şekilde yürütülmektedir. Ancak ana şemasını Başkanlık Sistemi oluşturduğunu basından öğreniyoruz" dedi.
Konuşmasında Başkanlık Sistemi'nin ne olduğuna ilişkin de yaptığı değerlendirmede Kamalak, iki tip Başkanlık Sistemi olduğunu bunun birinin 'tam' diğerinin ise 'yarı' Başkanlık Sistemi olduğunu söyledi. Tam Başkanlık Sistemi'nin ABD'de Yarı Başkanlık Sistemi'nin ise Fransa'da olduğunu belirten Kamalak, bu sistemlerin özelliklerini sıraladı ve Yarı Başkanlık Sistemi'nin diğerine göre farklılıklarını da ifade etti. Kamalak, "Tam Başkanlık Sistemi'nde 'Başkan'da, parlamento da halk tarafından seçilmektedir. Başkan'ın parlamentoyu, parlamentonun da başkanı azletme yetkisi yoktur. Başkan KHK çıkarmak suretiyle parlamentoyu paspas edemez. Ayrıca eyalet sistemi var' Yarı Başkanlık Sistemi'nde ise 'Hem başkan hem parlamento üyelerini halk seçer. Başkan'ın meclisi, fesh etme yetkisi yoktur. Ancak yarı başkanlık sisteminde farklı olarak parlamentoya karşı sorumlu olan bir başkan ve kabinesi vardır" dedi.
Kamalak, "AK Parti'nin önerdiği Başkanlık Sistemi tam mı yarı mı?" diye sorarak, kimsenin elinde bu konu ile ilgili bir metnin olmadığını da kaydetti. Kamalak, bu konu ile ilgili bilgileri içeren metinleri bir bakandan da istediğini söyleyerek, ancak Bakan'ın da 'Bunun Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun insiyatifinde olduğunu söylediğini hatırlattı.
Başkanlık Sistemi ile ilgili AK Parti'nin önerisinin ne tam ne de yarı başkanlık sistemi olduğunu altını çizen Kamalak, "Öncesinde bu konuda siyasi partilerden, sivil toplum kuruluşlarından üniversitelerden önerilerini gündeme getirmesi gerekiyordu. Ama bu konuda kimseye bilgi dahi verilmiyor. Edindiğimiz bilgilere göre AK Parti'nin bilinen sistemlerden farklı bir öneri dile getiriyor. Başkanı ve meclisi halk seçecek. Başkan meclisi fesh edebilecek. Başkan'a ayrıca KHK çıkarma yetkisi veriyor. Bu meclisin yetkisizleştirme ve bay-pass edilmesi demektir. Bu despotluğa götürür, kabul edilemez bir uygulamadır. Milli Görüş Başkanlık Sistemi'ni 1970'lı yıllarda gündeme getirdi. Başkanlık Sistemi'ne karşı olmadığımızı açıklıyoruz. Başkanlık Sistemi'nden yanayız ama despotizme karşıyız. Burada başkanlık ismi altında getirilmek istenen despotizmdir, diktatörlüktür" diye eleştirdi.
BÖCEK ACZİYETİN İFADESİDİR
Konuşmasının sonunda ise Başbakan Erdoğan'ın dinlendiğine ilişkin ortaya çıkan dinleme cihazları ile ilgili de konuşan Kamalak, "Devletin 10 yıldır Başbakanlığını yapan Sayın Başbakan dinlendiğine göre her bir vatandaşımız dinleniyor demektir. Biz ise parti içi çalışmalarımızda düşüncelerimizi söylerken bu düşüncelerimizin burada kalmadığını söylüyoruz. Biz bu ülke için ancak iyilik düşünürüz. Hatta bizi ortadan kaldırmak isteyenler için bile dua ederiz. Mutlaka dinlenmişizdir ama Sayın Başbakan'ın dinlenmesi bir acziyetin ifadesidir, kabul edilemez bir durumdur. Sayın Başbakan belki mağdur olduğunu ifade etmek istiyor ama burada mağduriyetten farklı bir durum söz konusudur" diye konuştu.
DERİN DEĞİL, DIŞ DEVLET
Kamalak, Başbakan'ı kimin dinlediğine ilişkin gündeme getirilen derin devlet iddialarını da değerlendirerek, "Sayın Başbakan'ı dinleyenin derin devlet olduğu söyleniyor, derin değil bağlı olduğu dış devlettir. Şu an kanaatimizce dış devlet Türkiye üzerinde ne yazık ki büyük etkiye sahiptir. Patriotların gelmesinden de, füze radar sistemlerin kurulmasında da büyük etkiye sahiptir" diye konuştu.
m.gazete