Sabih Kanadoğlu, Çankaya Köşkü'ndeki yasama-yürütme-yargı zirvesini ve zirve sonrası yayımlanan bildiriyi değerlendirdi: "Eğer resmi bir toplantı ise yasama-yürütme-yargı erklerinin olduğu yerde memleket sorunlarını konuşamazsınız. Temel ilkeler konuşuldu derseniz o zaman zaten kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğnemiş olursunuz." Kanadoğlu, Ergenekon soruşturması ile gündeme gelen yargı bağımsızlığı tartışmasına da değindi, "Türkiye'de yerel mahkemeler iktidarın etkisi altındadır" dedi.
ÇANKAYA'DAKİ ZİRVE - GÜL'Ü ELEŞTİRDİ
"Eğer resmi bir toplantı ise yasama-yürütme-yargı erklerinin olduğu yerde memleket sorunlarını konuşamazsınız. O zaman gündeme şu gelir: Siz devam eden bir soruşturma sırasında nelere dikkat edilmeli diye ilkeleri konuşmaya başlarsanız, o zaman zaten kuvvetler ayrılığı ilkesini çiğnemiş olursunuz. Bence bu zirveyle kuvvetler ayrılığı ihlal edildi."
ERGENEKON SORUŞTURMASI
"Şu unutulmamalıdır. Bu soruşturmayı yürüten her savcı Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhuriyet Savcısı olduğunu bir an için unutmamalıdır. Davanın savcısı biçimindeki izlenimi vermeyeceksiniz. Herhangi bir şekilde siyasetçinin o işe burnunu sokmasını mutlaka önleyeceksiniz. Anayasa'nın ve CMUK'un çizdigi sınırlar içinde hareket edeceksiniz. Eğer bir soruşturmada büyük usül hataları yapılıyor deniliyor ise buna sebebiyet vermekten kesinlikle kaçınılmalı. Sanki birileri çıkıp savcı bir tarafa bırakılmış şekilde yürütülüyormuş izlenimi yaratılıyorsa "sakat" bir soruşturma izlenimi veriyordur."
TÜRK YARGISI BAĞIMSIZ DEĞİL
"Yargınız bağımsızsa o zaman ülke olarak rahat edersiniz. Ancak Türk yargısı bağımsız değildir. Bu, bu siyasi iktidar döneminde başlayan birşey de değildir. 1982 Anayasası'yla birlikte başlar bu. Yani siz Adalet Bakanı'na bütün yargıç ve savcıları idari yönden bağlıyorsanız, müfettişler kanalıyla denetim yapılır ve buna sadece Adalet Bakanı buna izin verir diyorsanız, mesleğe kabul etme yetkisi sadece HSYK'ya aitken araya bir adaylığa kabul bakanlığa aittir diyorsanız, onu o bakanlığın bürokratları seçer diyorsanız, kadrolaşma niyetleri de varsa bu gerçekleştiği zaman yargı bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. "Yargı bağımsız değildir ama olması lazım gelen noktada değildir. Yüksek yargı tam bir bağımsızlık içindedir buna katılırım. Ama yerel mahkemeler Adalet Bakanı'nın ve iktidarın etkisi altındadır ve bu durumda yargı bağımsızlığından söz edilemez."