AK Parti memleketi batırıyor, evet size ancak Kandil, afedersiniz HDPdemokrasisi paklar, hadi Nişantaşılı tatlı su demokratları, koşun..
HDP oy aldı. Nasıl aldığını herkes biliyor. Bir kısmı ödünç, bir kısmı tehdit ve şantajla..
“AK Parti zulmü”nden “HDP’nin merhameti”ne sığınanlar da yok değil elbette!?
Arı-kovan yüzü görmemiş bal misali, sandık yüzü görmemiş oylarla HDPbir seçim zaferi kazandı..
Van’dan bir AK Partili arkadaş arıyor.. Seçimden önce koskoca ilde seçim bürosu yapacak kiralık büro bulamadık diyor. 3 ay için 3.000 lira etmez yere 3 ay için 80.000 lira vermişler.. Önce bir düzineden fazla yere kapora vermişler, bir hafta içinde herkes gelmiş kaporasını geri verip, kontrat yapmaktan vazgeçmiş.. Düşünebiliyor musunuz, bir iktidar partisi bir ilde seçim bürosu yapacak mekan bulamıyor..
1200 kişi il ve çevresi için sandık müşahidi listesi hazırlamışlar.. Bunları eğitmişler ama, il seçim kuruluna listeler verilmiş, hemen ardından her gün onlarca kişi müşahidlikten vazgeçtiklerini bildirmeye başlamışlar.. İlk müşahid toplantısına 500 kişi gelebilmiş, 2’ncisine 300 kişi. Onlar da adayların akrabaları, teşkilat mensupları ve aileleri. O 300 kişi sandık bölgelerine gönderilecek, anlaştıkları minibüsçülerin hiçbiri gelmemiş.
Sonra sonuç malum.
AK Parti seçim hilesi için hani 3.500 kişilik bir tim oluşturmuştu. Elektrikler kesilecek, bilgisayardaki sayılarla oynanacaktı. Doğan mediası ve paralel yapı HDP’nin safında “Demokrasi adına” Kandil’in siyasi planlarına gönüllü ırgatlık yapıyordu..
HDP demokrasisinde, sandık kurulu, müşahidi dahil, birçok sandıkta tüm oylar HDP’ye gidiyor..
HDP’li ve HDP’ye oy veren demokratlar, AK Parti’nin seçim sandığında hile yapacağı iddiası ile ortalığı velveleye verenlerden “tık” yok tabii..
Milli iradeye ipotek koyanlar hangi demokrasiden söz ediyorlar.. HDPiçindeki liberallerin, solcuların, demokratların, dindar geçinenlerin bu konuda söyleyecekleri bir çift söz yok mu? Yoksa onlar da mı korkuyorlar..
Sahi yeni bir seçimde bu kepazeliği nasıl önleyeceksiniz.. Seçmen taşıma konusu tek başına yeterli olmayabilir..
HDP’nin yeni bir seçime hangi kadroyla gireceği, bütün Türkiye’de seçime katılıp katılmayacağı belli değil.. Yeni bir seçimde eski başarısını göstermesi mümkün değil.
HDP’nin kendi oyu %6 idi. Bunu %7,5 çıkarttığını varsayarsak, %5,5 gibi bir oy var ödünç verilen ya da gasbedilen.. CHP’den gelen oylar bu yaşanan süreçten sonra ya CHP’ye geri döner ya da sandığa gitmez.. %1,5-2 gibi bir oydan söz ediliyor.. %2 kadar liberal, Gezi’ci, çevreci takılan, ya da macera arayan, içinde beyaz Türklerin de olduğu bir kesim var. Bu kesim yarı yarıya fire verir.. Onların ayıkmaları zaman alır.. Bir miktarda Alevi, sol, sosyalist, gayrimüslim, marjinal grublardan oluşan bir kesim var. Onlar da bu süreçte az da olsa fire vermiş olması, en azından yaşanan olaylar karşısında sandığa gitmekten vazgeçmeleri mümkün..
Bu hesapla, HDP’nin barajı aşması şüpheli..
Aslında şu günlerde yaşananlar Türkiye ve bölgeyle ilgili bazı gerçeklerin anlaşılması için hayati öneme sahip.. Sadece askere, polise saldırmıyorlar, iş makinelerine, tren katarlarına da, ambulansa da saldırıyorlar..
Dindar geçinip de HDP’nin bayrağı altında siyaset yapanlar, bu yaptıklarını “Allah rızası” için mi, yoksa, Haşa, Allah’ı kendilerini iktidara zorlamak için mi yapıyorlar.. Kimileri Tanrıyı kıyamete, kimileri iktidara zorlama derdinde de.. Dini siyasetin aracı mı yapıyoruz yoksa! Ya da çerçevesini siyasetin, çıkar, liderlik, ideolojinin çizdiği yeni bir din algısı mı üretiyoruz.
Bölge halkının büyük bir kısmı, hem HDP’den korkuyor, hem de barışı kaybetmekten korkuyor.. AK Parti’nin bu süreçte kararlılık ve cesaret göstermesi toplum psikolojisi açısından hayati öneme sahip..
Tabii bu süreç, Paralel, Derin, PKK çevrelerinin negatif propagandası sonucu, kronik AK Parti karşıtı çevrelerde öfkeyi daha da artırıyor..
Burada bize pek yansımasa da son günlerde yaşanan olaylardan sonrası, bundan sonraki yol haritası ile ilgili olarak örgüt içinde sıkıntılı bir süreç yaşanıyor.. Hem dış bağlantılarda sorun yaşanıyor, hem örgüt liderleri arasında kayıplar var, hem bir araya gelinemiyor, hem de bundan sonra izlenecek yol konusunda derin görüş ayrılıkları sözkonusu..
Apo’nun bundan sonra süreçle ilgili nasıl bir rol üstleneceği de merak konusu..
Yeni bir durumla karşı karşıyayız. Demirtaş Kandil’deki abisinden haber alamıyormuş. Biri HDP’nin başında, ötekisi Kandil’de merkez komitede, bu iki kardeş birbirinden haber alamıyor, ölü mü, sağ mı onu bile öğrenemiyorsa günlerdir, örgütte işler vahim demektir..
Nasıl yarım hoca dinden, yarım doktor candan ederse acemi devrimciler de, abuk subuk operasyonlarla başlarına F16 toplayarak helaklarına sebeb oluyorlar.. PYD’li savaşçılar, bir DAEŞ ile başetmek için uluslararası koalisyonun gölgesinde ilerlemeye çalışıyor..
Yeni bir seçimde eski hesaplar altüst olacak.. Evdeki hesaplar çarşıya uymayacak.. Sandığa gidenler, bu kez umutlarından çok korkuları ile, mevcudu kaybetmeme endişesi ile oy kullanacaklar.. Halk eldeki bir kuşu, daldaki 3 kuşla değişmez. HDP’nin demokrasi vaadleri karşılıksız çek gibi. İnandırıcı, tutarlı, ciddiye alınacak türden vaadler değil.. Şu kısa sürede yaşananlar bu açıdan öğretici ve açıklayıcı oldu..
Ülke; hayali, saçmasapan senaryolar uğruna koskoca bir yılı kaybetti.. Oysa Türkiye’nin ne kaybedecek bir saniye zamanı, ne bir kuruş parası ve ne de bu kanlı senaryolara kurban verecek bir evladı var.. Sivillerin de, siyasilerin de, sermayenin de, işçi kesiminin de herkesin bu gerçekler ışığında düşünüp, elini taşın altına koyması gerek.
Bu ülke hepimizin, bizi birbirimize kırdırmak, bu ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim..
Son pişmanlık fayda sağlamaz.
Selâm ve dua ile..
yeniakit