Okullardaki başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri olarak görülen karma eğitim sistemini değerlendiren Sivil Toplum Kuruluşu yöneticileri, ideolojik bir uygulama olan karma eğitim yanlışından vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdiler
Daha önce de gündeme getirdiğimiz karma eğitimin öğrenciler üzerindeki olumsuz etkileri yönündeki tartışmalar eğitim öğretim yılının başlamasıyla yeniden gündeme geldi. 28 Şubat sürecinden sonra daha sıkı bir şekilde uygulanan karma eğitim sistemi tüm olumsuzluklarına rağmen uygulanmaya devam ediliyor. Son olarak Avrupa'da da yapılan araştırmalara göre kız ve erkek öğrencilerin ayrı okuduğu okullarda hem kız örencilerin hem de erkek öğrencilerin başarı oranı karma eğitim veren okullardan çok daha yüksek.
Avrupa, karma eğitimin zararlarını görüp karma eğitimden vazgeçmeye çalışırken Türkiye'de ise bunun teşvik edilmesi karma eğitim sisteminin ideolojik olduğu yorumlarını da beraberine getirdi. Karma eğitimin öğrenciler üzerindeki olumsuz etkilerini konuştuğumuz Sivil Toplum Kuruluşu yöneticileri ve psikologlar bu yöntemin öğrencilerin başarısını yükseltmek yerine düşürdüğünü ve karma eğitimin pedagojik değil, ideolojik olduğunu dile getirerek bu uygulamanın bir an önce son bulması gerektiğini vurguladılar.
Türkiye'deki değişiklikler bilimsel değil ideolojiktir
Türkiye'de gerek eğitim-öğretim gerekse diğer alanlarda yapılan tüm değişikliklerin bilimsellikten uzak ve ideolojik olduğunu ifade eden Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 No`lu Şube Başkanı Emrullah Aydın "Türkiye'nin kaygan bir zeminde olduğunu düşünenler var. Bu düşünce yanlış bir düşünce; fakat böyle düşünmeleri kendilerine menfaat sağladığı için bu şekildedir. 'Cumhuriyetimiz tehlikede', 'irtica geliyor' gibi söylemler ortaya atılarak tehlike varmış gibi bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. Bütün reformlar bu temel üzerine oturtulduğu için bunları aşmak Türkiye'de kolay değil" dedi.
Avrupa'nın birçok yerinde kız-erkek ayrımı yapılarak eğitim verildiğini dile getiren Aydın, "Türkiye'de de bunun tartışılmaya açılması gerekir. Çünkü karma eğitim, şiddetin temel kaynağıdır. Karma eğitimde özellikle erkek öğrenciler kendilerini ispatlama adına kızlara ya da diğer arkadaşlarına karşı güçlülük psikolojisi içerisine girip okuldan uzaklaşıyor. Kız ve erkek ilişkilerini ön plana çıkaran bir eğitim sistemimiz oluşmuş. Öğrenci dersle ilgilenmeyi bırakıp arkadaş telaşına düşüyor. Bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman kız ve erkek öğrencilerin ayrı olarak okuması öğrencilerin başarısını yükseltecektir. Eğer başarının yükseltilmesi isteniyorsa bu uygulamanın kalkması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Karma eğitimin mecburi olması anlaşılır değil
Herkesin kendisine göre eğilimleri, ilgi duydukları alanlar, beceri ve yeteneklerinde farklılıklar olduğunu dile getiren psikolog Sefa Saygılı, karma eğitim sisteminin kalkmasıyla verimin de artacağını ifade etti. Eğitimde öğrencilerin ilgi duydukları alanlarda yoğunlaştıkları takdirde daha iyi yetişebileceklerini söyleyen Saygılı, "Ama karma eğitimde kız ve erkelerin bir arada durmaları özellikle biri birlerine kendilerini kanıtlama veya karşı cinsle flört isteğinden dolayı zihinleri sürekli karışıyor. Bu da eğitimde performansı düşürür" dedi.
Gençlik döneminin beceri ve yeteneklerin arttırıldığı en önemli dönem olduğunu söyleyen Saygılı, "Gençlik dönemi yetişme, bir mesleğe kavuşma, bir alanda uzmanlaşma dönemidir. Bu dönem geçici zihin karışıklıklarıyla geçirilirse öğrenme ve kendilerini yetiştirmeleri eksik kalır. Bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman veli ve öğrencilerin eğitimleri konusunda en azından kendi istedikleri şekilde tercih yapabilmeleri lazım. Karma eğitimin mecburi olması anlaşılır değil" şeklinde konuştu.
Aklın yolu birdir
Batının karma eğitim yanlışından döndüğünü hatırlatan Sosyal Hizmet Uzmanı Servet Yıldız, "Son zamanlarda yapılan araştırma sonuçları da gösteriyor ki karma eğitim sistemi öğrenci psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor ve eğitimdeki başarıyı düşürüyor. Büyüklerimizin bir sözü vardır 'aklın yolu birdir' diye. Batı, bu yanlışını gördü ve bundan döndü. Ama ülkemizde karma eğitim sistemi dayatma sonucunda uygulamaya konan bir sistem olduğu için bu yanlışta devam ediliyor. Ama eğer eğitimde kalite ve alanlarında başarılı öğrenciler yetiştirilmek isteniyorsa karma eğitim sistemi yanlışından bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Gençliğe yazık etmeyin
Eğitimin işlenişinin eğitimciye bırakılması gerektiğini vurgulayan İmam Hatip Liseleri Mezun ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Genel müdürü Sabri Otağ ise "Ülkemizde bu böyle değil, ideolojik yaklaşımlarla eğitimi şekillendirmeye çalışanlar eğitimi yazboz tahtası haline getirdiler. Lise ve üniversitelerimizdeki içler acısı durum ortada" dedi.
Ülkemizdeki eğitim gönüllülerinin ve eğitim camiasının kızların ayrı, erkeklerin de ayrı eğitim alabilecekleri uygun ortamlar oluşturmak için harekete geçmeleri gerektiğini dile getiren Otağ, "Dünya gerçekleri budur. Türkiye, bu gerçeklerden habersiz hareket etmemelidir. Hareket ederse gençliğine yazık eder. Bugün ülkemizin en büyük zenginliği genç nüfusudur ve bu nüfusun eğitilmesi lazım. Eğitimde de pedagojik gerçeklere uygun bir şekilde hareket etmek lazım. Yani eğitimin ideolojinin gölgesinden uzak olması lazım ki verim olabilsin" şeklinde konuştu.
doğruhaber