Kartel 2007'yi Yalanla Geçirdi

Kartel medyası geride bıraktığımız 2007’yi de İslâm’a, dindar çevrelere saldırıyla geçirdi. Diline doladığı...

Kartel medyası geride bıraktığımız 2007’yi de İslâm’a, dindar çevrelere saldırıyla geçirdi. Diline doladığı imam hatip, başörtüsü, cami, namaz, oruç gibi konular üzerine yaptığı haberleriyle mütedeyyin çevreleri hedef alan, karalamaya çalışan kartel medyası bu uğurda pek çok yalan ve iftiraya imza attı.

Kartel medyası geride bıraktığımız 2007’yi de İslâm’a, dindar çevrelere saldırıyla geçirdi. Diline doladığı imam hatip, başörtüsü, namaz, oruç gibi konular üzerine yaptığı haberleriyle mütedeyyin çevreleri hedef alan, karalamaya çalışan kartel medyası, bu uğurda pek çok yalan ve iftiraya imza attı. Ankara Prebiteryen Kilisesi Papazı Yavuz’un “Bu kadarını biz bile yapamazdık” yönündeki açıklaması, 2007’ye damgasını vurdu.
VAKİT BİR BİR ORTAYA ÇIKARDI
Kartel, yalanları ile toplumu yanlış bilgilendirirken, Vakit, kartelin yalan haberlerini bir bir ortaya çıkardı. İşte kartelin 2007'ye damgasını vuran yalan ve saldırı haberlerinden bazıları:
3’Ü DE YALAN
Hürriyet, Milliyet ve Akşam gazetelerinin manşetten verdiği haberler yalanlandı. Kartel gazetelerinin Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç ile ilgili sokaklara ve bulvarlara kendisinin ve çocuklarının isimlerini verdiği yönündeki haberler tamamen uydurma çıktı. Gazetemize konuşan Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç; Milliyet, Akşam ve Hürriyet gazetelerine tazminat davası açacağını vurguladı. (VAKİT / 17.02.2007)
Akşam gazetesi Şubat ayı içindeki haberinde, Şevki Yılmaz'ın, eski bir memur olan abisi Aziz Yılmaz'ın TSE'de torpilli işe başladığını iddia ederek, manşetten hedef gösterdi. Aziz Yılmaz, kendisinin 23 yıl memurluk hizmeti bulunduğunu sınava girmesine gerek olmadığını, hukuki incelemeleri yaptıktan sonra gazete aleyhine dava açacağını söyledi.
AKŞAM’CILAR YİNE İŞ BAŞINDA
Kaçak ve ruhsatsız içkili mekânların avukatlığını yapan kartel gazetelerinden Akşam, geçtiğimiz Ocak ayı sonunda El Kaide operasyonları çerçevesinde örgüt evi olduğu iddiasıyla baskın düzenlenen Konya’daki bir evde 4-9 yaş arasındaki çocuklara El Kaide andı okutulduğunun ortaya çıktığını iddia etti. Akşam’ın “Anaokulunda El Kaide andı” başlığını taşıyan Zeki Dursun imzalı haberi, 31 Ocak 2007 tarihli Sabah gazetesinde, Savaş Ay tarafından abartılarak gündeme getirilmişti. İddiaları yalanlanan Savaş Ay, Vakit’e konuşmuş, “Dolduruşa geldim. Yanlış yaptım. Oraya örgüt evi olarak gitmiştim. Ama içeri girdiğimde şaşırdım. Yanlış yapmışlar” diyerek özür dilemişti. Akşam’ın dünkü sayısında yeniden ısıtarak verdiği haberin, Savaş Ay imzasını taşıyan haberle neredeyse aynı olması dikkat çekti. (VAKİT / 18.03.2007)
İNZAR DERGİSİ’NDEN KARTELE YALANLAMA
Mart ayında Fatih’teki merkezi basılarak bilgisayarlarına el konulan İnzar Dergisi’nin Nisan sayısını milletvekillerine göndermesi, kartel gazetelerini rahatsız etti. Başta Hürriyet ve Akşam gazeteleri olmak üzere kartel gazetelerinin terör dergisi diyerek derginin TBMM’ye gönderilmesini eleştirmesi tepkiye sebep oldu. Kartel gazetelerinin kendilerini terör örgütü olarak lanse etmesine sert tepki gösteren İnzar Dergisi Yazı İşleri Müdürü Zeki Ergin, “Dergimiz yasal prosedürlere uygun kurulmuş ve hâlâ da bu prosedürlere göre yayın hayatına devam etmektedir. Ancak haksız ve iftira dolu ithamlarla, saldırılarla ve dışlamalarla bu ülkede kimse maksadına ulaşmamış ve ulaşamaz da” dedi. (VAKİT / 08.04.2007)
KANAL D DE YALAN HABER KERVANINDA
Kanal D, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi öğretmeni atamasındaki 1300, fizik öğretmeni atamasındaki 15 sayılarını, “bir öğretmen grubunun kayırılması” olarak verdi. Oysa ortada şöyle bir gerçek var: Din öğretmenleri kayırılmadı. Aksine, tepki endişelerinden dolayı, ihtiyacın çok altında bir kadro alabildi!.. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, tam 9184 din öğretmeni açığı var. Buna karşılık sadece 1300 kadro verilebildi. Yani ihtiyacın sadece yaklaşık yüzde 15’i karşılanabildi!.. Fizik öğretmenliğinde ise norm kadro 4732, mevcut öğretmen sayısı 5411. Yani, fizik öğretmenliğinde 679 fazlalık var! (VAKİT / 08.09.2007)
MİLLİYET’İN YALANI ‘KÖŞK’TEN DÖNDÜ
“Mitingcilere veto” başlığıyla duyurduğu haberde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Cumhuriyet mitinglerinin organizatörlerini Köşk'e davet etmediğini iddia eden kartel gazetesi Milliyet, Cumhurbaşkanlığı tarafından yalanlandı. (VAKİT / 09.09.2007)
MÜFTÜLÜKTEN KARTEL YAZARINA YALANLAMA
Eyüp Sultan Camii’nde kadınlar için ayrılan yer dışında, erkekler arasında namaz kılmak isteyen kadını camiden kovulmuş gibi lanse eden kartel yazarı, yine yalanlandı. İstanbul Müftülüğü, yaptığı resmi açıklamada, kartel yazarının yalan yazdığını ve söz konusu kadının 19 Temmuz 2007 tarihinde Regaip Kandili gecesinde erkeklerin arasında namaz kılmak istediğini ve bunun üzerine tartışmaya sebep olduğunu belirtti. (VAKİT / 01.10.2007)
AKŞAM’CILARDAN KUYRUKLU YALAN
Akşam gazetesi, büyük bir yalana imza attı. 7 Nisan 2004 tarihinden beri Türkiye’de yaşayan İmdat Kaya Hocaefendi’nin Amerika’da olduğunu ve yurda dönmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım istediğini yazdı. Gazetemiz, Akşam gazetesinin Amerika’da olduğunu öne sürdüğü İmdat Kaya Hocaefendi’ye ulaştı. Vakit’e konuşan İmdat Kaya Hocaefendi, “Bu haberin tamamı yalan. Ben Türkiye’ye geleli 3.5 sene oldu. 7 Nisan 2004 tarihinde Türkiye’ye geldim. Hakkımdaki davaların tamamı sonuçlandı” dedi. (VAKİT / 02.10.2007)
MİLLİYET’E ÇİFTE YALANLAMA!..
Milliyet gazetesinin gündeme getirdiği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erdal İnönü’nün vefatı ile ilgili ailesinin yaşadığı Pembe Köşk'e taziyeye gitmek istediği fakat kardeşi Özden Toker ve yeğeni Gülsün Bilgehan tarafından kabul edilmediği yönündeki haber yalanlandı. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de İnönü ailesi iddiayı yalanladı. (VAKİT / 03.11.2007)
BİR YALAN DAHA
Kartel, beton yığınını tarihi eser yaptı. Büyükşehir’den cevap gecikmedi.
Milliyet gazetesinin önceki gün ‘Tarihini gömen ülke’ başlığıyla manşetten verdiği haber de yalanlandı. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, söz konusu kartel gazetesinin manşetten verdiği haberin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. (VAKİT / 13.11.2007)
AMASYA’DA DİNİ BASKI YALANI
Kasım ayı içinde kartel gazeteleri Amasya'da 4 kız öğrencinin ‘yurtta dini baskı’ sebebiyle okuldan kaçtığını diline doladı. Ancak gerçek öyle değildi: Söz konusu öğrencilerden ikisi dini baskı gördükleri ileri sürülen yurtta hiç kalmamıştı. Malum medya organları tarafından bir süredir dillendirilen “dini baskı okuldan kaçırttı” iddiasının baştan sona yalan olduğu son olarak Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından gözler önüne serildi. Bu yöndeki iddialar üzerine oluşturulan alt komisyon üyelerinin Amasya’da yaptığı incelemeler sonucunda hazırlanan raporda, “dini baskı” iddiasının gerçek dışı olduğunun ortaya konulmasıyla kartel medyasının kamuoyundan özür dilemesi isteniyor.
YALANIN ADI MİLLİYET OLDU
20 Kasım tarihli sayısında, Malatya cinayeti iddianamesinde, olayı aydınlatmak adına misyonerlerin tüm faaliyetlerinin masaya yatırılmasından rahatsızlık duyduğunu ortaya koyan Milliyet, bu uğurda bir sonraki gün, yani 21 Kasım’da da koca koca üç yalana birden imza attı. (VAKİT / 23.11.2007)
TOPBAŞ: AMAÇ FARKLI, HABER YALAN
Hürriyet ve Vatan gazetelerinin İETT’nin İmam Hatip Lisesi öğrencilerine özel servis aracı tahsis ettiği yönündeki haberleri, çarpıtma çıktı. Haberlerin yalan olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İETT yetkilileri, İETT’de ‘Depar Servis Hizmeti’ uygulamasının olduğunu ve bu kapsamda çok sayıda otobüsün çalıştığını açıkladı. İETT’nin ‘Depar Servisi’nden Hava Harp Okulu öğrencileri ve Polis Okulu öğrencileri de yararlanabiliyor. Ayrıca bu kapsamda hakim ve savcılar için de 36 otobüs hizmet veriyor. (VAKİT / 14.12.2007)
UTANMAZLIĞA DEVAM!
Malum medya organları tarafından bir süredir dillendirilen “dini baskı okuldan kaçırttı” iddiasının baştan sona yalan olduğu son olarak Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından gözler önüne serildi. Bu yöndeki iddialar üzerine oluşturulan alt komisyon üyelerinin Amasya’da yaptığı incelemeler sonucunda hazırlanan raporda, “dini baskı” iddiasının gerçek dışı olduğunun ortaya konulmasıyla kartel medyasının kamuoyundan özür dilemesi isteniyor. (VAKİT / 01.12.2007)
AÇIKÇA CAMİ DÜŞMANLIĞI
“Lisede namaz”, “Yolda zorunlu namaz molası”, “Metroda toplu namaz”, “Cami gibi devlet hastanesi”, “Abdest suyu hurafesi”, “Tesettür Faciası”… Mütedeyyin insanlarla ilgili sayısız yalan haber üreten kartel medyasının hazımsızlıkta ulaştığı son nokta bir fotoğraftaki cami siluetine gösterdikleri tahammülsüzlük oldu. Kartel basını, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eşi Hayrünnisa Gül’ün Köşk sitesine koydukları ikili fotoğrafı “Gül çifti cami silueti önünde”, “İlk poz cami silueti önünde” diyerek eleştirdi. “Açıkça cami düşmanlığı” olarak nitelendirilen haberler, Köşk tarafından yalanlandı. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada “fotoğraf bir nişan merasimi sırasında İstanbul Conrad Otel’de çekilmiştir” denildi.
PAPAZ BİLE ŞAŞTI BU İŞE
Milliyet 5 Eylül tarihli sayısında “şehirlerarası otobüslerde namaz molası talebi arttı” diye manşet attı. Samsun’dan İstanbul’a giden bir otobüsün, yolcuların talebi üzerine “namaz molası” vermesini büyük bir skandal olarak duyurdu!.. Bir bayan yolcunun Milliyet’e şikâyeti üzerine hazırlanan haberde, diğer yolcuların da olaya tepki gösterdiği iddia edildi. Vakit, otobüs şoförü ve firma yetkilileri ile yaptığı görüşmeler sonucunda, sadece bir yolcunun tepkisinin söz konusu olduğunu, diğer yolcuların ise ya namaz kıldıklarını ya da beş dakikalık molayı ihtiyaç gidermek, dinlenmek için kullandıklarını gözler önüne serdi. Milliyet’in “tavrı” buna rağmen devam etti. “Laik ülkede namaz molası verilemeyeceği” mantığından hareket eden Milliyet ısrarını sürdürdü. Vakit, bu tavra 9 Eylül 2007 tarihli sayısıyla cevap verdi: “Papaz bile namaza daha saygılı!..” Turizmcilerin Milliyet’in tavrına ilişkin değerlendirmeleri, “Avrupa’da rahipler bile bu tavrı göstermezler” cümlesinde toplanırken, Vakit’e konuşan Ankara Prebiteryen Kilisesi Papazı Yavuz, “Ben herhangi bir gazetede yönetici olsaydım, böyle bir haberi kullanmazdım” dedi. Papaz Yavuz, bu konuda şunları söyledi: “Eğer ben bu papaz kimliğimle, aynı zamanda gazetenin başında olsaydım ve böyle bir haber önüme gelseydi, kullandırmazdım. Evet, bir gazete aynı şekilde inanmayabilir ancak saygısızlık edemez. Kabul etmek lazım, burası Müslüman memleketi. Halkının çok büyük çoğunluğu Müslüman. Herhangi bir gazetede sorumluluk sahibi birisi olsaydım o haberi yayınlamazdım.”

Vakit

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak