Kartelden çifte standart
Önce CHPnin telekulak iddiasının üzerine atladılar.. Yazmadıklarını bırakmadılar. Vakitin Türk Telekom belgesini ortaya koymasının ardından...
Önce CHP'nin "telekulak" iddiasının üzerine atladılar.. Yazmadıklarını bırakmadılar. Vakit'in Türk Telekom belgesini ortaya koymasının ardından şimdi de "gazetecilik etiğiyle bağdaştıramama pozlarına" büründüler.
Kartel medyası ve sözde meslek örgütleri; Toptan-Özcan ve Unakıtan-Kilci arasında geçen özel diyalogları günlerce çarşaf çarşaf yayınlarken hiç akıllarına getirmedikleri "etik mi" sorusunu, Vakit'in Sav-Vali görüşmesini ifşa etmesi karşısında dillendirerek büyük bir ilkesizlik örneği sergiliyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ı ziyareti sırasındaki sözleri ve Maliye Bakanı Unakıtan'ın YÖK Başkanı'na yönelik fısıltı konuşmaları açık kalan mikrofonlardan ekranlara taşınmış ve günlerce yayınlanmıştı. Medyada kimse de "etik mi" tartışması yapmamıştı.
İLKENİZİ BELİRLEYİN?
Vakit'in haberciliği karşısında şimdi de "gazetecilik etiğiyle bağdaştıramama pozlarına" bürünen çevrelere "Toptan-Özcan ve Unakıtan-Kilci diyaloglarının çarşaf çarşaf yayınlandığını, diyalog sahiplerinin izinlerinin gözetilmediğini ve hiç etik tartışması yaşanmadığını" hatırlatarak, "Şimdi Vakit'in haberciliği üzerinden etik mi tartışması başlatılması ilkesizlik örneği değil mi? Bu konudaki ilkeniz nedir?" diye sorduk. Bu çevrelere ayrıca şu soruyu yönelttik: "Herkesin gözleri önünde yapılan Toptan-Özcan, Unakıtan-Kilci görüşmelerinin açık kalan mikrofonlardan çarşaf çarşaf servis yapan kanalları da bizi kınadığınız gibi kınayacak mısınız? Bize yönelttiğiniz ağır ithamları ve suçlamaları diğerlerine de gazetenizdeki köşelerinizden yöneltebilecek misiniz?"
HİÇBİRİNDEN SES ÇIKMADI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, sekreterleri aracılığı ile ilettiğimiz sorularımızı cevapsız bıraktı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Ahmet Abakay da bu konuda bir açıklama yapmayacağını söyleyerek, ilkesizler güruhuna katıldı.
"HABER BİR YERDEN SERVİS EDİLSEYDİ..."
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Necdet Uzun ise şu açıklamayı yaptı: "Ben olsaydım bu her iki davranışı da yapmazdım. Burada sizin yasal anlamda kanunu çiğnemek gibi bir durumunuz var. Ama dün, başka medya kuruluşlarının aynı şekildeki durumlarına ses çıkarmayanlar, bugün de ses çıkarmıyorsa bunun yanlış olduğunu, etik olmadığını söylemek istiyorum. Birini hoş görüp diğerine hoşgörüsüz davranmak çok yanlış. Ülkede yasalar var. Ona göre insanlar yaşamak zorunda. Telefon dinlemek yasaksa, ki yasak.. Bunları bir haberci olarak gazetelerimizde yayınlayamıyoruz biz. Mahkeme kararı ile de olsa, dinlenmiş de olsa. Kanun bunu yasaklıyor. Bir Bakan'ın bir bürokratı ile görüşmesinin yayınlanmasına karşı çıkmayanların Vakit gazetesinin yayınladığı bir habere karşı çıkmasına anlam veremiyorum. Burada Önder Sav konuşmamış olsaydı haber olmazdı. Sıradan insan olsaydı kime ne ve kimi ilgilendirirdi. Bu haber bir yerlerden servis edilseydi doğru olmazdı, etik olmazdı. Ama servis edilmediği için oldu. Burada takip ettiğim kadar benim izlenimim servis edilmediği yönde. Görünen o. Ben geçen önceki günkü yazımda Baykal'ın bunu niye yaptığını yazdım. GAP projesinin gündeme geldiği gün, bu konuda CHP boşluğa düştü, bunu değerlendirdi ve başarılı da oldu. AKP niye birisini dinlesin? AKP'de Baykal'dan ne alırım beklentisi yok ki. Deniz Baykal'ın da iktidar olmak gibi düşüncesi, projesi yok. Baykal, bunun adına ister kurnazlık deyin, ister tecrübe deyin GAP projesinin üzerini maalesef telekulak meselesi ile örtbas etmeye çalıştı. Ama bu, CHP'ye pahalıya mâl olmuştur."
TGF YETKİLİSİ UKAV: ÖNCEKİLER DE YANLIŞTI
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Süleyman Ukav ise, "Bu konuda ancak kişisel görüşlerimi açıklayabilirim" dedikten sonra, şunları söyledi: "Gerek Meclis Başkanı ile YÖK Başkanı arasındaki konuşmanın, gerekse Maliye Bakanı'nın sözlerinin yayınlanması da yanlıştı bana göre. Yayınlanmamalıydı. Bir insanın izni alınmadan özel konuşmasının haber yapılmasını doğru bulmuyorum." Toptan ve Unakıtan olaylarında bu yanlışı dile getirip getirmedikleri konusundaki sorumuza "Biz öyle polemiklere girmiyoruz" diye cevap veren Süleyman Ukav, Federasyonun görüşünün ne olduğu konusunda ise "Bu konuda açıklamayı Başkan yapabilir, ben bir şey söyleyemem" dedi.
BU KONUDAKİ NET DÜŞÜNCENİZ NEDİR?
GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz da şunları söyledi: "Yılın haberi niteliğinde olan bir habere imza atan Vakit gazetesini hedef gösteren meslek kuruluşlarına çok açık soruyorum, 'Bu konudaki net düşünceniz nedir?' Yok, eğer etik bulmuyorsanız, YÖK Başkanı Özcan ile Meclis Başkanı Sayın Toptan arasında geçen özel fısıldamayı ve Maliye Bakanı Sayın Unakıtan'a ait gizli kayıtları defalarca yayınlayan medya kuruluşları hakkında ne düşünüyorsunuz? Onları da eleştirdiniz de biz mi duymadık? Bu çifte standart değilse, adını siz koyun. Gazeteci hangi görüşten olursa olsun objektif olmak zorundadır. Tutarsızlık kendilerine zarar verdiği kadar kutsal mesleğimize de zarar vermektedir. Artık kıvırmaktan vazgeçip, herkesi dürüst olmaya davet ediyorum."