İklim ve Kıtlık Yalanı
Bir korku pandemisinden henüz kurtulmaya çalışırken yeni birisi kapımızı çalmaya hazırlanıyor.
Aslında oyun büyük. Bu oyunun farklı yüzleri olsa da arkada tek bir merkez var. Hani soğuk savaş döneminde sağ ve sol kahvehaneler aynı tabanca ile taranıyordu ya öyle bir şey. Birileri insanların kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalışıyor.
Dün birileri bir grip mikrobundan yola çıkarak hayali bir salgın üretmişti. PCR testi, aşılar filan. Şimdi yeni ölümler o iddia ettikleri salgından değil, tedavi ya da bulaşı önlemek için kullandıkları aşı dedikleri sıvı ve ilaçlar sebebi ile takıp takır ölüyor. Ve kimsenin ölüm raporu yayınladığı da yok.
Günlerdir havada Chemtrail olarak tanımlanan sisleme haberi geliyor, kimseden bir açıklama yok. Ölümler ile ilgili bir açıklama da yok.
Şimdi sırada İklim komplosu var. Tabi sloganları son derece insani: “Sıfır atık”, karbon ayak izi” Bu bahanelerin arkasına saklanıp uzayı işgal ettiler. Şimdi otonom sistemler ve sensörlerle 5G üzerinden yeryüzü siber savaşın operasyon alanı olacak. Artık öyle İHA, SİHA, tank-top, füzeye, F-35’lere filan gerek yok. Laser ve RF silahları ile dünyanın her noktası açık hedef.
Aslında NATO’nun 2020 Stratejik eylem planında hepsini anlatmışlar. Zaten bir çok şeyi gizlemeye gerek görmediler öyle fazla. Ben RF bombasından söz ettiğimde komplo dediler ama The Economist Wifi’nin bir silah olarak kullanılabileceğini 19 Haziran 2021 tarihli The Economist “Broadbandits” kapağı ile çıktı. Tehdit sadece ajanlar ve dolandırıcılar değil, o gücü elinde bulunduran herkes, bütün insanlık için telafisi mümkün olmayan tehditler oluşturabilir.
Resmi kişilerin hemen heps, buna akademi de dahil, media, sermaye koro şeklinde uluslararası sistemin yazdığı metni okuyor, adeta dini bir metni okur gibi vecd içinde. Ve insanlar bu noktada kime, neye ne kadar inanacağını şaşırmış durumda. 8 Kasım Ay tutulması var, Gates'in 8 Kasım'la ilgili söyledikleri bazı kehanetlerde bulunmuş! Dünyanın Schumann Rezonansına müdahale edecekmiş! Herkes bunu konuşuyor. Buna bir de Gölcük depreminin yıl dönümünde, 12 Kasım'da ülke çapında tatbikat yapılacakmış.
Zaten özellikle Kasımın ilk yarısı çok yoğun. Aralığın 13’ünde Dolar ve dünya para sisteminin FED ve LIBOR’un çökeceği haberleri yayılıyor sosyal mediada. Bir yandan cadılar bayramı, öte yandan ABD ara seçimleri, Şarm el Şeyh’de iklim konferansı, 8 Mart’ta Mars retrosu, 10 Kasım’da Mustafa Kemal’in ölüm günü, hergün bir olay.
Rusya, ABD, Çin, İngiltere, AB ile ilişkilerimiz öte yandan. Bu arada HABAD çılarla ilgili haberler arada kaynadı gitti. Aslında HABAD ya da LGBTQ konusu, mRNA, SinoVac, Karbon ayak iyi, sıfır atık bunlar birbirinden ayrı konular değil.
Aslında toplum 2000’in başından beri buna hazırlanıyordu. Bugün bunun sonuçlarını görüyoruz. Deizm, ya da fuhşiyat, uyuşturucu, intihar bir anda ortaya çıkmadı. Media, sanat, eğitim, siyaset, bürokrasi, akademi hep bu yönde fonlarla yönlendirildi. Dinin etkisi, ahlaki endişeler, gelenek tedrici bir şekilde zaafa uğratıldı. Bu gün Televizyonlardaki kimi programlarda ekranlara yansıyan görüntülerde evli-bekar, kadın-erkek, akraba-komşu, arkadaş gayrimeşru bir hayat yaşayabiliyor ve buna karşı toplumda ciddi, sağlıklı bir tepki de olmadığı görülüyor.. Ortaya çıkan tepkiler ise öfke patlaması şeklinde oluyor. İpin ucu kaçtı gibi, siyaset toplumu, toplum siyaseti bu gayriahlaki zeminde şekillendiriyor. O zaman rüşvet, torpil, suiistimal her şey oluyor.
Geldik bu güne. AB ülkeleri, nükleer saldırılara karşı hazırlıklar yapıyor ya, bizim de gerekçemiz hazır, Düzce depreminin yıl dönümünde "12 Kasım'da, 18.57’de ilk kez ülke ölçekli bir acil durum tatbikatı yapılacak..
Geçen gün, 1 Kasım’dı sanırım, Erdoğan Polis akademisinde, mezuniyet töreninde yaptığı konuşma konuşmada, ilk örneklerini Çin’de gördüğümüz, sitelerin, evlerin güvenlik kameralarını entegre ederek yüz tanıma sistemi ile gelen geçen, insan, hayvan, otomobil, bisiklet, herkesi ve herşeyi takip edebilecekler. Çin de de böyle oldu bu işler.. Önce takip, sonra çip, ardından puan. Bakın 5G geldikten sonra zaten, Bunun Starlink’lerle entegrasyonundan sonra, akıllı ev ve işyerleri, okullar, santraller, trafikle, bu veriler dünyanın başka yerlerinde de kayıt altına alınabilecek. Hacklenerek saldırı maksatlı da kullanılabilecek. Özellikle radar kompenenti bulunan sistemlerle kamera olmadan da ses ve görüntü kaydı yapılabilecek. Erdoğan söz konusu törende yaptığı konuşmada "Güvenlik Acil Durum Merkezi GAMER'i yapay zeka destekli sistemlerle güçlendirerek, plaka ve yüz tanıma gibi modern sistemlerden de yararlanılarak, hiçbir suçlunun sokağa adım atamayacağı sistemi ülke geneline yaygınlaştırıyoruz" dedi. Bu işin sureti haktan yana görünen şekli. Bu gidiş siber diktatörlüğe, siber faşizme, siber terörizme kapı aralayacaktır. Olağanüstü düzenlemeler aynı zamanda olağanüstü riskler de oluşturur. Ülkeyi Siber terörizme ve Bio hackerlerin eline teslim edersiniz. “Haddinden fazla şiddet, güç, hız ve teknoloji gayedeki hikmeti yok eder”. Kaş yapalım derken göz çıkartmayalım da. Korkarım biz kaçtığımızı sandığımız şeye doğru koşuyoruz. İklim ve kıtlık yalanı da böyle bir yalan aslında. Selam ve dua ile..
5Gvirusnews