Kamuoyunu, Urumçi'de binlerce mazlum Müslümanı vahşice katleden Çin'i boykot etmeye davet eden sivil toplum örgütleri, "Onların ürünlerini tüketerek zulme ortak olmayın" dediler.
1953 yılında bütün Doğu Türkistan çapında Çinlilerin gayri insani uygulamalarına karşı genel bir ayaklanma baş göstermişti. Komünist Çin ordularının komutanı olarak Doğu Türkistan'ı işgal eden ve Doğu Türkistan cellâdı olarak bilinen Vang Cin, 'Devrim aleyhtarı unsurları yok etmek' sloganı ile 250.000'den fazla din alimi ve aydını tutuklayarak çeşitli işkencelerle öldürmüştü. Doğu Türkistan toprakları şehidlerin kanı ile sulanmıştı. Bugünkü olaylar karşısında duyarsız davranan dünya ülkelerinin sessizliğinden faydalanan Çin'in benzer bir soykırımı uygulamaya sokmasından endişe duyuluyor. Çin'in Doğu Türkistan'da başlattığı yok etme operasyonuna karşı tüketici dernekleri ve iş dünyası ise benzer bir sürecin tekrar yaşanmaması için ayaklandı. Kamuoyunu, Urumçi'de binlerce mazlum Müslümanı vahşice katleden Çin'i boykot etmeye davet eden tüketici dernekleri, "Onların ürünlerini tüketerek zulme ortak olmayın" dediler.
TÜKETİCİLER BİRLİĞİ: "SOYKIRIMA EN İYİ TEPKİ BOYKOT"
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, "Çin zulmüne ortak olmamak için onların ürünlerini tüketmeyelim" dedi. "1949 yılından bu yana Doğu Türkistanlı kardeşlerimize kan ve göz yaşı reva görülmüştür" diyen Kaya, "En son yaşanan soykırım ise inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Binlerce kişinin vahşice öldürülmesine karşılık Çin'in bunu yüzlü sayılar ile ifade etmesi soykırımı gizlediği anlamına gelmektedir. Bu rakamın artmasından endişe etmekteyiz. Çin ekonomik rahata erdikten sonra parasal kaynaklarını soykırımda kullanmaktadır. Tüketiciler olarak zaten kalitesiz ve sağlıksız olan Çin ürünlerini tüketmemeliyiz. Bu katliama tepkimizi boykot ile gösterelim. Çin zulmüne ortak olmayalım" dedi.
ÇETKODER: "ÜRÜNLERİNİ TÜKETEREK UYGURLU KARDEŞLERİMİZİ TÜKETMEYELİM"
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş, "Bunlara verilecek en büyük cevap tüketmemektedir. Onların ürünlerini tüketerek Uygurlu kardeşlerimizi tüketmeyelim" dedi. Çin mezalimi karşısında yıllardır dünyanın sessiz kalmasından dolayı olayların bu boyuta geldiğini vurgulayan Göktaş, "Daha fazla canlarımızı kaybetmeden, yüreğimize ateş düşürmeden tek ses olup Çin'i kınamalıyız. Çin'e vurulacak en büyük darbe onların ucuz, sağlıksız, kalitesiz ürünlerini almamakla gerçekleştirilir. Bunu dikkate alarak bütün kardeşlerimi Çin'i boykot etmeye davet ediyorum" diye konuştu.
TÜ-MER: "ORTAK TAVIR BEKLİYORUZ"
Tüketici Hakları Merkezi Genel Başkanı Ömer Keser ise, "Duyarlı ve hassas olmak zorundayız. Masum halka karşı yapılan bu zulmü kınıyoruz. Herkesi bunların ürünlerini kullanmamaya davet ediyoruz. 'Ben ne yapabilirim?' diye kendine soran tüketicinin yapacağı; bunların ekonomisine destek vermemektir. Her duyarlı tüketici bu zulmü bu şekilde kınamalıdır. Ortak bir tavır bekliyoruz" şeklinde konuştu.
ÖZER: "İTHALATI DURDURALIM"
Tüketici Hakları Aktivisti Kemal Özer de, Çin'den ithalat yapan firmalara çağrıda bulunarak, "Bu zulme karşı ithalatı durdurun. Zulüm son bulana kadar da ithalat yapmayacağınızı ilan edin" şeklinde konuştu. Özer, "Dünyanın komünist görünümlü en büyük kapitalistini etkileyebilecek en büyük tepki, ekonomik tepki olacaktır. Bunun için de en büyük sorumluluk Türkiyeli müteşebbislere düşmekte. Sürekli olarak Çin fuarlarını ziyaret eden ve Çin'den büyük miktarda ithalat yapan iş adamlarımız ithalat yaptıkları firmalara "Çinli Müslümanlara uyguladığınız zulüm durmazsa Çin'den ithalatı keseceğiz" diye protesto mektupları göndermeliler. Öte yandan, aynı tepkiyi iş adamlarının üye olduğu dernek ve odalar da, Çinli dernek ve odalara bildirmeliler" açıklamasında bulundu.
MÜSİAD, ÇİN'İ KINADI VE UYARDI
MÜSİAD Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, Uygur Türklerine karşı gerçekleştirilen şiddet olayları kınandı. Açıklamada, Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de yaşanan olayların kaygı verici olduğu ve hükümetin ve uluslararası kuruluşların olayların son bulması yönünde bir an önce aktif rol üstlenmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, "Umudumuz çatışmaların bir an önce durması ve sükûnetin sağlanması için hükümetimizin ve uluslararası kuruluşların devreye girerek aktif rol almasıdır. Özellikle dış ticaret hacmimizin 15,5 milyar dolar ithalat ve 1,5 milyar dolar ihracat olarak geliştiği bu aşamada, Türk halkının bundan sonra Çin ile yapacağı ticari çalışmaları gözden geçirmesi de ayrıca önem arz etmektedir" denildi.