Çeçenistan'ın Moskova'dan müseccel "cumhurbaşkanı" Ramazan Kadirov, Doğulu ve Batılı insan hakları örgütlerinin raporlarında sayısız cinayet, adam kaçırma ve işkence olayıyla birlikte anılıyor.
Rusya'nın insan hakları savunucuları da Kadirov'un Çeçenistan'da kurduğu terör rejimine dikkat çekiyorlar.
Natalya Estemirova, onlardan biriydi.
Çeçenistan'da insanlık namına görev yaparken kaçırıldı, öldürüldü.
Ramazan Kadirov "bu insanlık dışı cinayet"in kendisini şoka soktuğunu iddia ediyor, ama asıl şoku Kadirov Çetesi'nin internette bolca bulunan işkence 'klip'lerini seyredenler ve gördükleri işkenceleri anlatan mücahit yakınlarını dinleyenler yaşıyor.
Genç bir kadını çalışan kamera önünde dövmekten imtina etmeyen bu polis ve asker kılıklı haydutlar, kameraların olmadığı yerlerde neler yapmazlar?
Kafkasya İslam Emirliği Komutanı Dokka Umarov, neler yaptıklarını geçenlerde Kudüs TV'de Nureddin Şirin'e anlattı.
Rusya'ya karşı istiklal mücadelesi veren mücahitlerin ailelerini işbirliğine zorlamak için nasıl tehdit ettiklerini, işbirliğine yanaşmayanlara nasıl eziyet ettiklerini, onların evlerini nasıl yaktıklarını, onları savaşta nasıl canlı kalkan olarak kullandıklarını, nasıl öldürdüklerini anlattı ve sordu: "Şimdi bu eylemleriyle onlar terörist olmuyor da mücahitler mi terörist oluyor? Ailelere zulmetmek, aileleri öldürmek dünyanın hangi savaş kanununda yazıyor?"
Zulmü ayyuka çıkan Ramazan Kadirov'un, yakın zamana kadar, 'Çeçenistan Kasabı' Vladimir Putin'den başka referansı yoktu.
200 bin Çeçen'in katlinden sorumlu olan Putin'e son zamanlarda Türkiyeli bir grup gazeteci ve sivil toplum temsilcisi da katıldı.
Ramazan Kadirov'un daveti üzerinde Çeçenistan'a gidip orada ne kadar güzel bir düzenin kurulduğunu(!) ve Kadirov'un ne kadar dindar, ne kadar mütevazı, ne kadar güzel bir adam olduğunu(!) tespit eden bu zevat, bir süredir Türkiye'de Kadirov adına lobicilik yapıyor (İçlerinde Kadirov'un 'kafalayamadığı' kimseler de var, çok şükür).
Şu günlerde bir heyet daha gidecekmiş Çeçenistan'a.
İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Başkanı Necati Ceylan, MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Avukat Cihat Gökdemir ve ÖZGÜRDER Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, geçenlerde İstanbul Reşadiye Oteli'nde düzenledikleri ortak basın toplantısında, Kadirov'un davetine icabet etmeyi düşünenleri uyardılar. Çeçenistan'da iddia edildiği gibi bir barış ve huzur ortamının olmadığını vurgulayan Bülent Yıldırım, şöyle konuştu: "Çeçenistan'da 16 yıldır devam eden savaşta 250 bin insan ölmüş ve yüzbinlerce Çeçen mülteci durumuna düşmüştür. 500 bin Çeçen halen açlık sınırında yaşamaktadır. 20 bini aşkın insan halen kayıp. İşgalin ve yaşanmakta olan savaşın etkileri Çeçenistan ve Kafkasya'da halen yoğun olarak hissedilmektedir. Kadirov ve adamlarının yaptığı işkenceler Rusların yaptığı işkencelerden daha ağırdır. Çeçenistan ile Doğu Türkistan arasında hiçbir fark yoktur. Kadirov'un son günlerde bir imaj düzeltmesi çalışmasının içerisine girdiğini görüyoruz. Bunun için Çeçenistan'a Türkiye'den STK temsilcilerini, akademisyenleri ve gazetecileri davet ediyor. Çeçenistan'a gidecek olanlar hangi tarafta yer aldıklarına dikkat etsinler. Bu gezi Kadirov'a ve Rusya'ya hizmet edecektir." Geçtiğimiz haftalarda Çeçenistan'a giden gezi grubunun içerisinde yer alan Necati Ceylan, özeleştiri yaparak, yeni yanlışların önüne geçmeye çalıştı: "Benim Çeçenistan ziyaretim kurumsal değil şahsi bir ziyaretti. Ben de bir insanım, yanlış yapmış olabilirim. Ben Türkiye'deki Çeçenlerle ilgili bir şeyler yapmak için bölgeye gittim. Ancak bundan sonraki ziyaretlerin yapılmamasını tavsiye ediyorum." Cihat Gökdemir, "Kadirov tarafından davet edilen insan hakları aktivistleri gene Kadirov'un adamları tarafından öldürülüyor. Sonra da bunları Çeçen mücahitler öldürdü diye dünyayı inandırmaya çalışıyorlar. Onun için Çeçenistan'a gidecek olanlar dikkat etsinler" dedi.