İstanbul Ticaret Odası'nın hazırladığı bir rapora göre, meslek liseleri ile teknik eğitim fakültelerinin yüzde 70'i dar gelirli ailelerin çocuklarından oluşuyor. TEF'lerin öğretim üyeleri de, meslek liselilere uygulanan katsayı adaletsizliğinin öğrenci kalitesini giderek düşürdüğünü düşünüyor.
DARBECİNİN FUKARAYA ETTİĞİ
İTO tarafından hazırlanan "Meslekî Eğitim ve Teknik Eğitim Fakülteleri Araştırması" başlıklı 151 sayfalık rapor, meslekî eğitimin içine düştüğü açmazları gözle önüne serdi. Araştırma; ülke çapındaki 20 fakültede 38 bin 591 öğrenci ve bin 184 öğretim elemanıyla yürütülen meslekî-teknik eğitimdeki sorunları tespit etmek amacıyla toplam 8 ilde 2 bin 477 öğrenci ve 124 öğretim elemanı ile yapılan anketin raporlaştırılmasıyla gerçekleştirildi. Verilere göre, meslek eğitimi alan üniversitelilerin yüzde 70'i, ailelerinin bin 500 lira ve altı geliri olduğunu bildirdi. Öğrencilerin yüzde 38'lik kesiminin de, 500 ila 1000 lira arasında değişen gelirlere sahip ailelerin çocuklarından oluştuğu belirlenirken, öğrencilerin annelerinin yüzde 81'i ise mesleğini "ev hanımı" olarak gösterdi.
KATSAYI ADALETSİZLİĞİ HEMEN KALKSIN
Raporda ankete katılan öğretim görevlilerinin verdiği cevaplar ise son 10 yılda öğrenci kalitesinin çok büyük oranda düştüğünü ortaya koydu. Rakamlara göre, öğretim elemanlarının yüzde 23'ü, okullardaki en büyük sorunun öğrenci kalitesindeki düşüş olduğunu dile getirdi. Öğretim elemanlarının yüzde 59'u teknik eğitim fakültelerine girişte, meslek liselilere verilen yetersiz ek puan uygulaması ile lise mezunlarına karşı kendilerini geride bırakan katsayı uygulamasının değiştirilmesini istedi. Öğrencilerin yüzde 81'i, öğretim görevlilerinin de yüzde 62'si adaletsiz katsayı uygulamasının derhal kaldırılmasını talep etti. Öte yandan fakültelerdeki öğrenciler de öğretim görevlilerini yetersiz buldu. Ankete katılan öğrencilerin ancak yüzde 30'u derslerine giren hocalarını meslekî açıdan yeterli olarak nitelendirdi.
YÜZDE 50'Sİ MESLEĞE HAZIR DEĞİL
İTO'nun raporunda, fakültelerin okul yapısı ve eğitim düzeyini yetersiz buldukları da belirlendi. Bu çerçevede; bina altyapılarının yetersizliği, kalabalık sınıflar, teknolojik donanım eksikliği, boş geçen dersler gibi olumsuzluklar sıralandı. Verilere göre, öğrencilerin yüzde 51'i öğretim elemanı yetersizliğinden dolayı branş dışı hocaların derslere girmesinden şikâyetçi olurken, yüzde 13'ü de derslerin boş geçtiğini dile getirdi. Öğrencilere yöneltilen, "Okuldaki eğitim, teknolojik yenilikleri takip etmenizi sağlıyor mu?" sorusuna ise yüzde 53'ü "kısmen", yüzde 30'u ise "hayır" cevabı verilirken, mezuniyet sonrası mesleğiyle ilgili çalışmaya kendisini hazır hissedenlerin oranı ise yüzde 50'de kaldı.