İctihad kelimesi gayret, tâkat, çaba mânâlarına gelen Ce-He-De kökünden ve iftial babındandır.ı Istılâhta; şer'i delilleri esas alarak, fer'i hükümler çıkarma hususunda, fakih olan kimsenin bütün gücünü sarfetmesidir 2 Müctehid ve fakih olmayan bir kimse; bir konu üzerinde bütün gücünü sarfetse ictihad yapmış olmıyacağı gibi, müctehidin de fıkhın dışında herhangi bir sahada bütün gücünü sarfetmesi ictihad sayılmaz 3
Kur'ân-ı Kerim'de: "Halbuki onu Peygambere ve içlerinden Ulû'lemr olanlara arzetseler, elbette bunların istinbata kâdir olanları, onu anlar, bilirlerdi." buyurulmuştur. Bu âyet-i kerîmede geçen yestenbitûnehû ibaresinden kasdm, ictihad yoluyla hüküm çıkarmak olduğu hususunda ittifak vardır (5)
Resûl-i Ekrem (sav)'in, "Âlimler peygamberlerin vârisleridir."6 buyurduğu bilinmektedir. İbn-i Kesir, Nisâ sûresinin 59.ncu âyet-i kerimesini tefsir ederken "ulû'lemr den kasıt ûlemadır" hükmünü zikreder. Aynı hükme İbn-i Abidin'de de rastlamak mümkündür.Kaldı ki, "Bilmiyorsanız, zikir ehlinden sorunuz." âyet-i kerîmesi emir bildirir ve hükmü umûmîdir. Kadı Beyzavi, bu âyet-i kerîmede geçen zikir ehlinden kastın "ûlema" olduğunu kaydeder.ıo
İctihadın bizzat Resûl-i Ekrem (sav)'in teşvikiyle ortaya çıktığı gerçeği gizlenemez.ll Bu durumda hiçbir ferdin, Resûl-i Ekrem (sav)'in sünnetini iptal etme hakkı yoktur. Ancak ictihad da kendi arasında, farz-ı ayn, farz-ı kifaye, mendûb ve haram gibi bölümlere ayrılır.Tabiî ki; başta müctehidde aranan bütün vasıfların bir kişide toplanması zarûreti vardır.ı2 Bu işin değişik ilim dallarındaki mütehassısların bir araya gelerek yapılması iddiası, tutarlı değildir.
Son yıllarda, tâgûtî düzenlerden maaşla beslenen bazı tipler, "ictihad yapılmalıdır" sloganına sarılmışlardır. Ancak bunun hangi konuda derhal yapılması gerektiğini, (yani farz-ı ayr ictihada konu olduğunu) bir türlü ortaya koyamamaktadırlar. Tabî müctehidin kim olduğu da gizlenmektedir. Mü'minlerin bir "ulû'lemr" etrafında toplanıp İslâm topraklarındaki müstekbirlere karşı cihad etmesinin zarurî olduğu günümüzde, "İctihad yapılmalı mı, yapılmamalı mı?" tartışmasına katılmanın bir mânâsı yoktur. Zira ilim adamlarının önce, tâgûtî güçlere karşı mücadele ve cihad etmeleri farzdır. Bu hususta hiçbir hassasiyet göstermeyen kimselerin muttaki olduğunu kabul etmek güçtür. Halbuki ictihadı tamamlayan şartlar arasında doğruluk ve takva esastır.l3 Müçtehid, hevâ ve heveslerden uzak, bid'atlardan korunmuş olmalıdır. Başta ukûbat olmak üzere,. muamelât ve ferâizin inkâr edilmediği toplumlarda ictihad değil, cihad farzayııdır. Her mü'min bilir ki, farz-ı ayn olan bir ibadeti kasten terkeden kimseye fâsık denir. Fısk u fücûı'u zâhir olan kimsenin hükmü ile hiç kimse amel etmez.
KAYNAKLAR
(1) Mahmud b. Ömer ez-Zemahşerî, Essasü'l Belâğa, Beyrut:1965, D.Sadr Matb. sh.156.
(2) Kemaluddin İbn-i Hümam, et-Tahrir, Bulak: 1316, c.III, sh. 291, İbn-i Abidin, (Türkçe nüsha, İst.1982, c.I, sh. 84) "İhtilâftan murad, müctehidlerin arasında fer'i meselelerde cerayan eden ihtilâftır" hükmünü zikreder. ayrıca İmam-ı Gazzalî, el-Mustasfa min İlmi'l Usûl, Beyrut:1937 c.II, sh. 350
(3) es-Seyyid Muhammed Musa; el-İctihad, Kahire 1973, sh. 98.
(4) Nisâ sûresi: 83.
(5) Ebû Bekir el-Cessas, el-Ahkâmul Kur'ân, Beyrut: 1335, c. II, sh. 215, vd.
(6) Sünen-i Ebû Davud, İst. 1401, Çağrı Yay. c. IV, sh. 58, Hadis No: 3641.
(7) İbn-i Kesir, Tef'sirû'l Kur'ân'il Azim, Beyrut: 1969, Daru'1 Marife Yay. c. I, sh. 518.
(8) İbn-i Abidin, a.g.e., c.I, sh. 29. (Türkçe Nüsha, İst. 1982, Şamil yayını, c.I, sh. 40)
(9) Nahl sûresi: 43.
(10) Kadı Beyzavi, Envarû't-Tenzîl Esrarû't-Tev'il, İst. Mtb. Âmire Tb., c. I, sh. 459.
(11 ) Ebu Bekir el-Cessas, a.g.e., c. II, sh. 212 vd.
(12) İmam-ı Gazzalî, el-Mustasfa min Ilmû'l Usul, Beyrut:1937, c. II, sh. 351-352.
(13) İbn-i Hümam a.g.e., c. III, sh. 292-304, Ebû İshak İbrahim b. Musa el-Lahmi el-Gınadı eş-Şatıbi, el Muvafikut, Mısır ty., c. IV, sh.107.