1- Türk savaş uçağının düşmesi "kaza" olabilir mi? Ya da Türkiye'yi savaşa sokmak isteyenlerin bir senaryosu olabilir mi?
2- Uçağın Suriye hava sahasında ya da uluslararası hava sahasında vurulması, Suriye karasularına ya da uluslararası sulara düşmesi teknik bir konu.. Başından beri Ankara'dan çok net açıklamalar yapıldı. Dünya ayağa kaldırıldı, kesin sözler söylendi. Elbette bu açıklamalara inanmak durumundayız. Ancak, Genelkurmay açıklamasında kullanılan "düşürüldüğü iddia edilen" cümlesi ne kadar kafa karıştırdıysa, son üç aydır Doğu Akdeniz'deki savaş oyunları da o kadar kafa karıştırıcı.
3- Ne olacak şimdi? Kısa zamanda bu iş netleşecek. Türkiye'yi zora sokacak, haklı ve mağdurken bir mağduriyet daha yaşatacak bir sonuç ortaya çıkarsa ne olacak? "Kaza" ihtimali artan bir tartışmaya dönüşüyor. "Kaza" olması bile Türkiye'yi ciddi biçimde sıkıntıya düşürecek bir konuyken, Türkiye'yi zora sokacak bir "ihtimal" daha olabilir mi düşüncesi geliyor insanın aklına... Mesela bir sabotaj, bir tuzak, uzaktan kumandalı siber saldırı..
4- Suriye böylesine karışmışken, iç savaş bölgesel düzeyde etkiler gösterirken, uluslararası diplomasi bölgeye yoğunlaşmışken, Doğu Akdeniz'de müthiş güç çatışmaları yaşanırken uçak "kaza" kadar bu tür bir oyuna kurban gitmiş olabilir mi? Elbette bu bir endişe, belki uç bir ihtimal. Ancak bölgenin güç haritasını, bu güçler arasındaki kesintisiz hesaplaşmayı izleyenler için her "ihtimal" üzerinde durulabilir niteliktedir. "Dışarıdan" ve "içeriden" kaynaklanan böyle bir kasıt söz konusu olabilir m? İnşallah yoktur. Yoksa bütün hesaplar altüst olacak demektir.
5- Kaza ya da sabotaj ihtimali neden bu kadar öne çıktı? 6 Eylül 2007'de İsrail savaş uçaklarının Suriye'de bir tesisi bombalaması örnek veriliyor buna. İran'ın nükleer tesislerini sabote etmek için üretilen Stuxnet virüsü, bilgisayar yazılımları üzerinden savunma sistemlerinin çökertilmesine dair örneklerin son zamanlarda artması belki bu ihtimali öne çıkarıyor.
6- İsrail savaş uçaklarının o saldırısı sırasında Suriye radarlarını körleştirdiği iddialarının yer aldığı bir kitabın bugünlerde yayına verilmesi "acaba"lara güç kazandırıyor. O günlerde Suriye hiçbir şey yapamamış, Dışişleri Bakanı'nı hemen Ankara'ya göndermişti. Türkiye sessiz kalmadı, İsrail'e öfkeli suçlamalar yöneltti. Ancak İsrail'den hiçbir açıklama, Türk hava sahasını kullandığı için bari özür gelmedi.
7- Suriye'nin El Kibar bölgesinin bombalanmasından Türkiye içinde bazı çevrelerin büyük keyif aldığını, en azından hava sahası ihlalinin önceden bilindiğini bilmem söylemeye gerek var mı?
8- Türk savaş uçağı da, böyle bir saldırının kurbanı olabilir mi? Doğrudan uçağı ya da Suriye'yi hedef alan siber saldırılar Türkiye'yi bu sıkıntıya sokmuş olabilir mi? Ya da birileri Türkiye'yi savaşa sokmak için "Tonkin Körfezi" tarzı bir senaryo yazmış olabilir mi?
9- Elbette resmi açıklamalara inanıyoruz ama bu coğrafyada her şeyin mümkün olduğuna da inanıyoruz. Öyle senaryolar, akla hayale gelmeyen uygulamalar gördük ki, Irak işgalinden bu yana en büyük krizi yaşayan bölgede bunlardan çok daha vahim gelişmelerin olabileceğini biliyorum.
10- Suriye üzerinden yürütülen güçler çatışmasına dair her gün yeni gelişmeleri sıralıyoruz burada. Esad rejiminin devrilmesi, muhaliflerin güçlendirilmesi, Esad yerine yeni aday üzerinde çalışmalar, Suriye'nin özgürleşmesi tartışmanın sadece bir boyutu.
11- Hemen her gün Boğaz'dan bir Rus savaş gemisi geçip Akdeniz'e açılıyor, Suriye kıyılarına varıyor. Tartus üssünden Akdeniz'deki Rus nüfuzunu koruyor. Bir kaç gün sonra Doğu Akdeniz'de Rus tatbikatları izleyeceğiz.
12- İsrail son iki yılda, son üç ayda Doğu Akdeniz'de kaç tatbikat yaptı sayan var mı? Kıbrıs semalarından Hatay'a, Lübnan'a kadar İsrail savaş uçakları tatbikat yapıyor, devriye geziyor. Bunları yaparken kaç kez Türk hava sahasına girdi, neden kimsenin dikkatini çekmiyor? Türk uçağı düşürüldüğü gün aynı bölgede İsrail savaş uçaklar ne yapıyordu, bilen var mı?
13- İran, Basra Körfezi'nde aylardır değişik adlarla tatbikat yapıyor. ABD bölgeye askeri yığınağını artırıyor, insansız deniz araçları gönderiyor. Doğu Akdeniz ile Basra Körfezi arasında dünyanın en tehlikeli kamplaşması var ve bu her an sıcak çatışmaya dönebilir. Rusya'dan ABD'ye, Fransa'dan Türkiye'ye, İran'dan S. Arabistan'a kadar her ülkenin pozisyonu savaşa ayarlı. Öyle değil mi?
14- Restleşme öyle bir hale geldi ki, Rusya Türkiye'den yaptığı yıllık altı milyar dolarlık meyve-sebze ithalatını bile durdurabilmeyi göze alıyor. Siyasi çekişme, askeri hazırlık ticaret savaşına dönebilecek hale geliyor. Bu güç gösterisi basite alınacak, üstü örtülecek sıradan bir kriz değil.
Gerçekten değil...
yenişafak