Kazanan Taraf İran (!)

Russia & India Report internet sitesinde yayınlanan bir analizde Ortadoğu'daki gelişmeler ve İran konusu üzerinde duruluyor.

ORTADOĞU KRİZİNDE KAZANAN TARAF İRAN

Russia & India Report

Mikhail Lukanin

Arap krizi önde gelen ülkelerdeki çoğunluğu etkiliyor. Fakat kendileriyle görüşülen uzmanlar Ortadoğu'daki durumun istikrarsızlığından en olumsuz yönde etkilenecek ülkelerin ABD, İsrail ve Rusya olacağı; İran, Türkiye ve Suriye'nin ise kazanmak için her şeylerinin mevcut olduğu sonucuna varıyorlar.

Ortadoğu krizi yeni bir aşamaya giriyor: Dün Mısır eski cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yolsuzluk ithamıyla Kahire'de mahkemeye çağrıldığı ifşa edildi. Bu arada, Libya Hava Kuvvetleri de Brega şehrini bombalamaya başladı. Uzmanlar Arap devrimlerinin kimin işine yarayacağının ve kimin kayba uğrayacağının şimdiden belli olduğunu söylüyorlar.

Kim Kaybetti?

Trud gazetesine röportaj veren analistlerin çoğu Arap dünyasındaki krizin sonrasında bölgenin radikal politik İslam'a sadık kadroların –tıpkı Müslüman Kardeşler gibi- yönetimi altına gireceği varsayımında bulundular.

Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü başkanı Yevgeny Satanovsky "Mısır, Tunus, Cezayir, Yemen ve Libya'da 2006'da Filistin Özerk Yönetiminin başına gelen şey gerçekleşecek. Yapılan demokratik seçimde ılımlı El Fetih değil de radikal Hamas hareketi galip gelmişti" diyor.

Analizcilerin hiçbirinin en büyük kaybı Ortadoğu üzerinde politik, ekonomik ve askeri açıdan mutlak kontrolü bulunan ABD'nin göreceğinden şüpheleri bulunmuyor. Zira, ABD'nin Arap ülkeleri içindeki stratejik ortakları Mısır ve Suudi Arabistan idi.

Jeopolitik Araştırmalar Akademisi Başkanı Leonid Ivashov "Mısırlı devrimcilerin gözünde Mübarek Amerikan uşağı idi, devrilmesinin arkasındaki asıl neden de bu gerçekti" diye düşünüyor.

Satanovsky "devrimci dalganın yakında Suudi Arabistan'a da varacağını ve krallığı ikiye ayıracağını" iddia ediyor: ağırlıklı olarak El Kaide'nin kontrolündeki ülkenin batısı ve doğuda İran hâkimiyetinde Şii bir bölge. Uzmana göre "bu durum ABD için daha kötüsü tasavvur edilemeyecek bir senaryo".

Aynı şekilde Arap ülkelerinin Amerikan askeri teçhizatını satın almayı reddetmeleri durumunda da ABD muazzam kayıplara uğrayacak. Bu reddediş sadece politik saikli olmayacak, Araplar bütçelerini sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönlendireceğinden daha çok pragmatik nedenlerden kaynaklanacak.

Bugün Ortadoğu ABD'nin silah tekelleri için bir numaralı pazarı teşkil ediyor. Stratejiler ve Teknolojiler için Analiz Merkezinde uzman olarak görev yapan Ruslan Aliev, Trud'a yaptığı açıklamada "ABD geçenlerde sadece Suudi Arabistan ile 90 milyar dolarlık satış anlaşması imzaladı" dedi. Dünyanın ikinci büyük silah ihracatçısı Rusya ise tam 40 milyar dolarlık uzun vadeli silah satış anlaşması imzalamış durumda ve bunun 12 milyar doları Kuzey Afrika ve Ortadoğu'dan geliyor.

Krizin en çok zarar vereceği ikinci yer ise İsrail. Arap dünyasındaki güvenliğinin yegâne kefili Mısır idi ve bu ülke büyük ihtimalle ya tarafsız bir tavır takınacak ya da düşmanca konum alacak ki sonuncusu giderek daha büyük bir ihtimal halini alıyor. Aynı şekilde ABD'ye de fazla ümidi kalmamış durumda.

Leonid Ivashov "Eğer Araplar ABD'ye ucuz petrol teklif ederlerse İsrail'i kolayca satacaktır" kanaatinde. Ivashov, İsrail'in yakın bir gelecekte Arapların baskısı sonucu bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını kabul edeceğine inanıyor.

Üçüncü zararlı taraf da Rusya. Bunun iki nedeni var. Ortadoğu'da İslami radikallerin yükselişe geçmesinin Kuzey Kafkasya'da yeni silahlı aktiviteleri ilham etmesi kaçınılmaz bir sonuç.

Rusya için rahatsızlık doğurucu ikinci neden ise ABD'ninkiyle benzer: Rusya karlı silah kontratlarını kaybetmeye hazırlanıyor. En büyük parayı da BM ambargosu altındaki Libya ile yaptığı satış anlaşmalarının (yaklaşık 4 milyar dolarlık) feshedilmesinden kaybedecek. Cezayir'e sağlanan ve 4.5 milyar dolar tutarında olduğu tahmin edilen askeri sevkiyat da sorgulanıyor.

Kim Kazandı?

Devrimlerden en karlı çıkan ülke keskin bir Amerikan ve İsrail karşıtı politika sürdürmekte olan İran olacak.

Modern İran Araştırmaları Merkezinin genel yönetmeni Radzhab Seferov "Devrilen ya da yakında devrilecek olan çoğu Arap ülkesinin lideri İran ile gergin ilişkiler yürütmekteydiler. İran tüm İslam dünyasının yegâne lideri halini almaya başladı" yorumunu yapıyor.

İkinci kazançlı taraf ise Türkiye. Politik ve Askeri Analiz Enstitüsü başkan yardımcısı Aleksandr Khramchikhin "Türkiye istikrar elde ederek otoritesini güçlendirdi" diyor.

Karlı çıkan üç liderin çemberi Suriye ile kapanıyor. İsrail tarafından 1967'de ele geçirilen Golan Tepeleri'ni yakın bir gelecekte geri alacak. Savunma Bakanı Ehud Barak geçenlerde ülkesinin Mısır ile barış anlaşması imzalamaya hazır olduğunu belirtmişti.

Russia & India Report'ta yayınlanan bu analiz Kemal Saral tarafından Velfecr için çevrildi.

 

İran Haberleri

İsrail Golani Tugayı Komutanı Artık Yatalak
Hamaney: Netahyahu için tutuklama değil idam cezası gerekli
Muhammed Cevad Zarif'ten dünya Yahudilerine mesaj
Siyonist rejim çevrenin en büyük düşmanı
Pezeşkiyan: Nükleer Silah Konusunda Rehberin Fetvasına Bağlıyız