Kemalizm ve PKK, Said Nursi'yi Ağlatmıştı

Yıldız, Said Nursi'nin militan sekülarizmin doğuracağı sonuçları tahmin ederek gözyaşı döktüğünü söyledi.

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ahmet Yıldız, Said Nursi'nin Kemalizm ve PKK olarak cisimleşen militan sekülarizmin doğuracağı sonuçları tahmin ederek gözyaşı döktüğünü söyledi.

Star gazetesi'nin Açık Görüş'ündeki yazısında Türk ve Kürt ulusalcılarının Van depreminde aynı noktada buluştuklarına dikkat çeken Yıldız, bu iki akımın aynı kökten beslenen düşman ikizler olduğunu belirtti. Yıldız, "Mutlakçı pozitivizme dayalı Kemalist evren ve toplum tasavvurunun bu iki çizgiye dâyelik yaptığı aşikar. Şu halde, ırkçı bir nitelik arz eden Türk ve Kürt ulusalcılığının katı seküler karakteri göz önüne alındığında, devlete toplumu dinden arındırma misyonu biçen Kemalist sekülarizmin bu ulusçulukların kaynağı olduğu söylenebilir" dedi.

Said Nursi'nin hem Türkleri hem de Kürtleri mağdur hale getiren, Kemalizm ve PKK olarak cisimleşen militan sekülarizmin doğuracağı sonuçları tahmin ederek gözyaşı döktüğünü vurgulayan Yıldız, yazısını şöyle sürdürdü:

"Said Nursi, bunu zulmen hapsedildiği Eskişehir cezaevinin penceresinden izlediği Cumhuriyet lisesinin bahçesinde oynayan kız öğrencilerin 50 yıl sonraki hallerini tasavvur ederken ifade etmişti. 'Şimdi ekilen dinsizlik tohumlarının', kırk-elli yıl sonra ıslahı kabil olmayan bir hal alacağını daha 1935'te ifade etmiş ve uyarıda bulunmuştu.

"İslam ümmetinin en dindar halklarından biri olan Kürtlerin, bugün katı seküler PKK hareketinin kurbanı haline gelişi, yine Said Nursi'nin Cumhuriyet yöneticilerine yaptığı, Türklerle Kürtleri birleştiren asli bağ olan İslam kardeşliğini laisist politikalarla ortadan kaldırmama çağrısının haklılığı, İslam'a karşı Kemalist ulusalcı Türklerle aynı çizgiyi paylaşan Kürt ulusalcı söyleminde görülebilmektedir. 

risalehaber

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim