Kemalizm'in serbest piyasası

Mehmet GÖKTAŞ

“Helâl ve hoş olsun” demiştim ya geçen gün Yılmaz Özdil'e. Hem sadece ona değil yolunacak kazları yolan herkese helâl ve hoş olsun demiştim.

Aslında bu sadece bir espri değildi, bir başka yönüyle de bu olayı sevindirici bulduğumu, buna vesile olan Yılmaz Özdil'i gerçekten tebrik ettiğimi belirtmeliyim.

Çünkü her şeyden önce bu iş bir gönüllülüğe dayanıyor. Kemalizm adına hiç kimseye hiç bir şey dayatılmıyor, hiç kimse bir şeye zorlanmıyor.

Biz neler görmüş, neler duymuş, neler okuyup öğrenmiştik. Kemalizm adına bu millet hangi bedeller ödemişti biliyor musunuz?

Bu ülkede istiklal savaşında verilen can kadar, hatta daha fazlasının Kemalist devrimlerin yerleşmesi için verildiğini bilmediğimiz mi sanılıyor?

Ülkeden kovulan, denize döküldüğü söylenen kâfirler gibi yaşamıyorsunuz diye aslında daha sonra bu milletin kendisiyle bir savaş daha yapılmıştı, tabii Kemalizm adına.

Şapka giymiyorsunuz diye, çarşaflarınızı çıkarmıyorsunuz diye darağaçlarının kurulduğunu bilenler aslında bugünkü durumdan dolayı yatıp kalkıp şükretmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Böyle olunca Kemalizm'i serbest piyasaya geçiren ve böylece gerçek ederinin ne olduğunu öğrenmemize sebep olan Yılmaz Özdil'i tebrik ediyoruz.

Ya Kenan Evren döneminde olduğu gibi ülke genelinde heykel seferberliği başlatılsaydı, bütün okullara dayatılsaydı, sabah bütün çocuklar dizilip önce bu kitabın önünde saygı durulacak, öpülüp başlarının üzerine konulacak ve her hane mutlaka bir tane alacak ve evin en kutsal köşesinde sergilenecek deselerdi halimiz nice olurdu.

Kemalist cenahtan çoktandır “Biz kaç kişiyiz?” sorusu soruluyordu ya, bunu ortaya çıkarmanın yollarından biri de buydu, yani Yılmaz Özdil'in başvurduğu yol.

Aslında bu ülkede ne kadar samimi Kemalist var, bizim de merak ettiğimiz bir konuydu.

Kemalizm'in seçim sandıklarındaki karşılığının ne olduğunu bir türlü bilemiyorduk. Çünkü CHP bile hiçbir seçim beyannamesinde, hiçbir meydanında insanlara Kemalizm vaat etmiyor, edemiyor, bunun hiçbir karşılığının olmadığını kendisi de biliyor.

Gönüllü Kemalistlerin ne kadar olduğunu öğrenebilmemiz için Yılmaz Özdil'in bu çalışmasını gerçekçi buluyoruz.

Bakın bu arada nankörlük olmasın, seçim meydanlarında Kemalizm'i vaat eden bir de Doğu Perinçek vardı öyle değil mi? Binde kaç oy aldığını unuttum.

Ha, bir de Mustafa Kemal'in hafız olduğunu, peygamber soyundan geldiğini söyleyip duran bir Haydar Baş vardı, şimdi nerede olduğunu bileniniz var mı?