| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |
| |||
Emir komuta zinciri, ülke yönetimine el koymuştu 29 yıl önce. Askerin üçüncü kez sivil hayata doğrudan müdahalesiydi 12 Eylül. Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki darbe, demokrasiyi rafa kaldırdığı gibi hayata dair her alanı, her şeyi büyük bir hasara uğrattı. Uluslararası Af Örgütü rakamlarına göre tam yedi bin kişi için idam cezası istenmesi, toplumsal hafızada bıraktığı yıpratıcı tesiri anlatmaya yeter aslında. İdam cezası verilen 517 kişiden 50'sinin asılması, unutulması zor yaralar açtı. İşin önemli yanı; sağ sol çatışmalarına son verme iddiasıyla darbe yapanların astıklarından 18'i sol, 9'u sağcıydı. Zaten darbe öncesinde aynı silahın yine aynı gün içerisinde hem sağ hem de sol eylemlerde kullanılmış olması, bu aklı yoran meseleyi açıklamaya yetiyor. Yani tek bir fraksiyonu yüceltme ya da yok etme çabası değildi 12 Eylül cuntası. 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan Kenan Evren'e tepkiler dinmiyor. Hem sağ hem de sol büyük yara aldı. Her iki taraftan da gencecik insanlar ya çatışmalarda ya da idam sehpasında canından oldu. Buna rağmen son döneme kadar 12 Eylül'ü ve özellikle de Kenan Evren'i daha çok sol kesimin sorguladığına şahit olduk. Daha çok solun sesi çıktı. Hatta '12 Eylül sadece solu mağdur etti' gibi bir algı bile oluştu zamanla. Kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de medya alanında etkin olunca mağduriyetini rahatlıkla dile getirebildi sol kesim. Fakat artık sağ kesimden de sesler yükseliyor Evren ve darbesine karşı. Son olarak Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın ağzından şu sözler döküldü geçtiğimiz günlerde: "Bir darbeciye dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken ülkemizde ressam, sanatçı muamelesi yapıldı." Bu arada sağ kesimin 12 Eylül'ü sorgulamasına dair üç yıl önce Ankara'da kurulan Türk Kardeşlik Merkezi'ni (TKM) unutmamak gerek. TKM'nin kurucuları arasında eski MHP milletvekili Ali Güngör, 12 Eylül öncesi ülkücü polislerin kapatılan derneği Pol-Bir'in genel sekreteri Bekir Baz ve Dr. Bahattin Ergezer gibi isimler bulunuyor. Günümüze dönecek olursak, geçtiğimiz hafta AK Parti Muğla İl Genel Meclisi Başkan Vekili Çağrı Alper'in 'okullardaki Kenan Evren ve Kenan Paşa isimlerinin değiştirilmesi' yönünde temenni kararı aldıklarını açıklaması da en az Bakan Günay'ın sözleri kadar önem taşıyor. Peki Evren'e karşı daha bir gür çıkmaya başlayan sağ sesi nasıl değerlendirmeliyiz? Prof. Dr. Mehmet Altan, tarih romanları yazan Sevinç Çokum, 12 Eylül dönemini anlatan Beynelmilel filminin senaristi ve yönetmeni Sırrı Süreyya Önder ile TKM'nin kurucularından eski MHP milletvekili Ali Güngör'e sorduk. o.deligoz@zaman.com.tr *** AK Parti, 12 Eylül rejimiyle hesaplaşmalı!*** '12 Eylül'ü anlamadan günümüzün problemlerini çözemeyiz'*** '40 kişi örseleyecek ki o zaman ayıksınlar!'*** 'Sadece bir tarafa mal etmemek lazım bu işi!' |