Keşke Malezya Kadar Olabilsek

Malezya'da Milli gelir 20 bin dolar civarındaymış. Eee o zaman "Keşke Malezya kadar olabilsek"…Nuh Gönültaş’ın Yazısı…

NUH GÖNÜLTAŞ'ın yazısı...
Türkiye keşke Malezya kadar olabilse...

Aklımızda fikrimizde "mahalleliye baskı" filan olmadığından böyle şeylerden uzağız. Mahalle deyince Ahmet Kaya'nın "Arka mahalle" şarkısını biliriz. Mahalle yazılarını okurken fonda "Arka Mahalle"yi tercih ediyorum. Çok iyi geliyor.

Şimdi, kaptan ne kadar da mutludur. "Ortaya bir kavram attım, herkesler onu konuşuyor, tartışıyor" diyordur. Desin, övünmek hakkıdır. Hakkını yemeyelim ortalığı iyi karıştırıyor doğrusu. Buna "karıştırma" demeyelim de iyi "perdeliyor" diyelim.

Karıştırmaktan ziyade tartışma zeminini çok iyi kaydırıyor. Tebrik ederim! Anayasa tartışmalarını mahalle tartışmalarına dönüştürerek sadece ve sadece türban konusuna iyi odakladı. Arkasından, televizyona çıkıp da, kendisi aslında anayasayı tartışmak istiyormuş da, lakin millet onu darbecilikle suçlayıp izin vermiyor izlenimi vermiyor mu... Müthiş pişkinlik valla. Zorla millete başını açtıracaksınız, başörtülüye okuma hakkı tanımayacaksınız. Sonra da buna baskı demeyeceksiniz, bu haksızlıkları dile getirenleri de "Mahalle baskısı olur" diye susturmaya kalkacaksınız!

Tam size göre bir davranış biçimi... Öyle olsun. Kabul. Fakat, seni dinleyeceğime Ahmet Kaya'yı dinlerim, O mahallenin gerçek yüzünü çok iyi ortaya koyuyor, çarptırmadan, perdelemeden: Ağladım gözyaşlarım döndü denize /Ben derdimi kimseye söyleyemedim / Kurşunlara gelirken arka mahallede /Düştüm de yerlere bir of demedim / Başıma neler geldi sana diyemedim /Beni kaç kere dövdüler adını söylemedim...

Televizyon programları da mahalle tartışmalarına kilitlendi. Hangi kanalı açarsan mahalle-Malezya tartışmalarını görüyorsunuz.

CNN Türk'teki program dikkatimi çekti. Ayşe Böhürler Malezya izlenimlerini anlatıyordu. Tokta Hoca, Emre Aköz, Nuray Mert, Şahin Mengü, Ahmet Hakan dinliyorlar. Böhürler, "Malezya ile Türkiye'nin hiç alakası yok" diyor. Sonra Mithat Bereket'e bağlanıyorlar. Bereket Malezya'dan bildiriyor: "Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim... Malezya ile Türkiye'nin hiçbir benzer yanı yok..." Programa katılanlar "Eee o zaman biz ne konuşuyoruz" diyorlar.

Malezya'da üst kademelerde hep kadınlar varmış. Milli gelir 20 bin dolar civarındaymış. Eee o zaman "Keşke Malezya kadar olabilsek" demek düşüyor bize.

Bu arada, Tokta Hoca Fatih'te oturuyormuş. Ona soruyorlar "Mahalle baskısı var mı" diye. Hoca da "Hiç görmedim" diye cevaplıyor. Emre Aköz mahalleye yeni bir kavram getirdi: "Mahalle şaklabanları". Bunlar kendi yaptıkları baskıyı örtmek için bağıranlar. Diğer yandan "Mahalle-Malezya" tartışmalarını faydalı olduğu da söylenebilir. Millet Malezya'yı tanıdı. Tanıdıkça da "Keşke Malezya kadar olabilsek" diyor. Ah keşke...

Bugün

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!