"Keşke Malezya olabilseniz "
D8 Genel Sekreteri Dr. Dipo Alam, Türkiye’nin ithalat-ihracat arasındaki açığı, ekonomik işbirliği ile kapatabileceğini belirterek...
D8 Genel Sekreteri Dr. Dipo Alam, Türkiye’nin ithalat-ihracat arasındaki açığı, ekonomik işbirliği ile kapatabileceğini belirterek, “Türkiye’deki siyasi gerilim bizi üzüyor. ‘Türkiye Malezya’ya benzeyecek’ bakışının düzeltilmesi lazım, çünkü Malezya’nın ekonomisi Türkiye’den çok daha iyi. Malezya’ya benzemesi temenni bile edilmeli” dedi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi ESAM’ın konuğu olarak Endonezya’dan gelen ve “Global bir entegrasyon hareketi olarak D8” konulu konferans veren Gelişen 8 Ülke (Developing-8) Kuruluşu Genel Sekreteri Dr. Dipo Alam, Türkiye’nin ithalat-ihracat arasındaki açığı, ekonomik işbirliği ile kapatabileceğini belirterek, “Türkiye’deki tartışmaları dünya izliyor. Bugün Tayland’ın bile kabul etmeyeceği askeri darbeler hâlâ Türkiye’de konuşuluyor. ‘Türkiye Malezya’ya benzeyecek’ bakışının düzeltilmesi lazım, çünkü Malezya’nın ekonomisi Türkiye’den çok daha iyi. Malezya’ya benzemesi temenni bile edilmeli.” dedi. Türkiye’deki siyasi gerilimin İslâm ülkelerini üzdüğünü söyleyen Dr. Alam, “Türkiye siyasi gerilimden kurtularak enerjisini ekonomi üzerinde harcamalıdır. Türkiye’nin benzemekten korktuğu Malezya, İslâmi bono için kanun çıkardı. Ama Türkiye’de ‘İslâmi bono’ denilince bile laiklik öne sürülebilir” şeklinde konuştu.
CİDDE’DEN CAKARTA’YA GİDEN PARA, ABD’DEN GEÇİYOR
D8’in ekonomik bir grup olduğunu hatırlatan Alam, ekonomik büyümenin işbirliği ile sağlanabileceğini, işbirliğinin ise siyasi iradenin desteğine muhtaç olduğunu söyleyerek, “El ele vermek lazım. Dünya, başındaki ağabeyinden bıktı. D8 bizim ağabeyimiz olmalı. D8’e ise en çok Türkiye sahip çıkmalı. Çünkü D8’in kurulmasına, 1996’da önayak olarak Türkiye vesile olmuştur. Artık D8 Türkiye’nin çocuğudur. Çocuğunuza sahip çıkmalısınız.” dedi. D8 ülkelerinden 175 milyon insanın kendi ülkesinin dışında çalıştığına dikkat çeken Alam, “Bu işçiler ülkelerine milyarlarca dolar para gönderiyor. Bu durum, fakirliğin azalmasına, ticaret ve turizm imkânının artmasına vesile oluyor. BM de bunu kabul ediyor, IMF ve Dünya Bankası da bunu biliyor. Bu yüzden sıkı bir para hareketini takip var. Bu, ABD’nin elinde. Özellikle 11 Eylül’den sonra Müslümanların paraları daha çok gözetim altına alındı. Mesela Cidde’den Cakarta’ya gönderdiğiniz para, önce ABD’ye gidiyor, sonra Cakarta’ya ulaşıyor. Batılı bankalar Müslümanların paralarını kontrol ediyor. Bunu bizim yapmamız lazım. İslâmi bono çok ideal bir çözüm” dedi.
DARBEYİ TAYLAND BİLE KABUL ETMEZ
Türkiye için öncelikli konu olan ekonominin “darbe söylentilerinin” dahi gerisinde kaldığına dikkat çeken Alam, şunları söyledi: “Biz güçlü olursak AB mevzuatını takip etmemize gerek kalmaz. Gücünüze güç katmak için enerjinizi doğru yönde kullanmanız lazım, ama maalesef ülkenizde hâlâ askerî darbeler konuşuluyor. Askerî darbeleri Tayland bile kabul etmez artık. Biz, birbirimize lazımız. D8 üyesi ülkeler arasında ekonomik ve siyasi işbirliği gerekli. Bu birliğin sağlanması için elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız. Bugün burada bulunmamın sebebi de bunu anlatabilmek. Değil ESAM, CHP çağırsa gelirdim. Bizim öyle sabit düşüncelerimiz yok. Biz Müslümanız, demokrasiye inanıyoruz. Hiçbir Müslüman da gerçek anlamdaki demokrasiye karşı değildir.”
6’NCI D8 ZİRVESİ, 7 HAZİRAN’DA
Genel Sekreter Alam, 6’ncı D8 Zirvesi’nin 7-8 Haziran’da yapılacağını da açıklayarak, D8 üyesi ülkeler hakkında şu istatistikî bilgiyi aktardı: “2006’da D8 üyesi ülkelerin toplam ithalat-ihracat rakamı 750 milyar dolar. Kendi aralarında dönen miktar ise 35 milyar dolar. Yani yüzde 5’i. 2007’de bu ülkelerin toplam ithalat-ihracat rakamı 1 trilyon dolara ulaşmış, aralarında dönen miktar da 49 milyar dolara yükselmiş. Ticari hareket artmış ama kendi aralarındaki alışveriş yine aynı, yine yüzde 5. 10 yıllık bir yol haritasının çalışmalarına başladım. Bu oranı yüzde 15’lere çıkarırsak, ekonomik rahatlama olacak. 7-8 Haziran’da 6’ncı D8 Zirvesi’nde bu yol haritası kabul edilirse, yani hedef belirlenirse detayları konuşacağız. Kendi aramızdaki ticaret hacmini ne kadar yükseltirsek, o kadar çok entegrasyon sağlanmış olacak. D8’in başarısı aynı zamanda 59 ülkenin üyesi olduğu İslâm Konferansı Örgütü (İKÖ)’nün de kurtuluşu olacak.”
vakit