KIBRIS"TA KARANLIK NOKTALAR AYDINLATILSIN

KIBRIS'TA KARANLIK NOKTALAR AYDINLATILSIN

Tiyatro oyuncusu Atilla Olgaç "Kılıç karakteriyle senaryo gereği adam öldürdük. Ama ne yazık ki bu vatan için ben gerçek hayatta 10 kişiyi vurdum. Askerlikte terhisime 1 gün kalmıştı. Tam o sırada Kıbrıs Barış Hareketi oldu. Beni Mersin'den Kıbrıs'a gönderdiler. Savaşın en acımasızca ve en kanlı bölümünün sürdüğü temizleme harekatın da görev verdiler. Komutana 'Yapamam, adam öldüremem, ben sanatçıyım' dedim. 'Burada sanat bitti. Burası gerçek hayat, savaş. Emir verdim mi öldüreceksin' dedi. İlk öldürdüğüm çocuk 19 yaşında, esir düşmüş bir askerdi. Silahı yüzüne doğrulttuğumda yüzüme tükürdü. Alnından vurdum, öldü. Daha sonraki çatışmalarda 9 kişiyi daha öldürdüm. Öldürdükten sonra gidip karargâhta ağlıyor, ertesi gün yine öldürüyordum. Rüyamdan çıkmıyor. Uzun süre psikolojik tedavi gördüm. Bu yüzden hala et yiyemiyorum. Kan göremiyorum. Aklıma öldürdüğüm çocuklar, kokmuş cesetler geliyor' dedi.
'Türkiye'de korkunç bir savaşta bulunmuş, adam öldürmüş, gazilik unvanı almış tek sanatçıyım' Savaş uzun süre mesleğimi de etkiledi. Kitlendim, bir şey yapamadım. Bugün o komutanın 'Hep sahnede numaradan mı adam öldüreceksin. Silahı al da, gerçekten öldür bakalım. Nasıl oluyormuş' dediğini hatırlıyorum." şeklindeki beyanlarının doğru olup olmadığı noktasında Cumhuriyet savcılarının soruşturma başlatması hukukun üstlüğü ilkesinin bir gereğidir. Zira Atilla Olgaç'ın ifadelerinin doğruluğunun tespit edilmesi halinde bu eylemlerin bir savaş suçu ve insanlığa karşı suçun unsurları taşıdıkları açıktır.
Kıbrıs'ta sayıları binikiyüzü aşan Türk ve Rum kayıplarının akıbetinin hala aydınlatılmamış olması demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları adına kaygı verici bulmaktayız.
MAZLUMDER, hukukun üstünlüğü ilkesini kabul etmiş bir devlette hiçbir karanlık noktanın kalmaması gerektiğine inanmakta ve Kıbrıs'taki kayıpların ve karanlık noktaların aydınlığa kavuşturulmasını talep ettiği gibi sorumlularında en kısa zamanda adil mahkemeler önüne çıkarılmasını elzem görmektedir.
MAZLUMDER, yaşam hakkının dokunulmazlığını bir kez daha hatırlatır ve bu karanlık noktanın hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde aydınlatılması için Adalet Bakanlığını ve Cumhuriyet Savcılarını göreve davet etmektedir.
MAZLUMDER, insan haklarına yöneltilmiş her türlü tehdidi ayrım yapmaksızın deşifre edeceğini ve çifte standartsız insan hakları mücadelesini vermeye devam edeceğini bir kez daha hatırlatmak ister.


MAZLUMDER GENEL BAŞKANI
Dr. Ömer Faruk GERGERLİOĞLU