Kılıçdaroğlu bir matbaa hatasıydı

Mehmet GÖKTAŞ

Kılıçdaroğlu CHP’nin başında yanlışlıkla duruyordu, bir matbaa hatasıydı.

Gazze’deki Siyonist katliamı bırakıp böyle bir konuya girdiğim için beni bağışlayın, inşallah yarın yine asıl gündemimize döneriz.

Hem Kılıçdaroğlu meselesinin bizi hiç ilgilendirmediğini de söyleyemeyiz.

Öncelikle bu konuda çoğu kesimden ayrı düşündüğümü baştan belirtmeliyim.

“Kılıçdaroğlu bir matbaa hatasıydı” derken, CHP’nin başında böyle bir kişinin bulunmasını hep hayretle karşılamışımdır. Dersimliydi, aleviydi, kırka yakın akrabası Kemalist CHP iktidarının katliamında öldürülmüş birisiydi.

Bu anlamda Türkiye siyaseti ve CHP ancak böyle bir garabet yaşıyor olabilirdi. Gerçi başkanlığı boyunca Kılıçdaroğlu bunu hiçbir zaman dile getiremedi ama biraz da destek bulamadığı içindir, yoksa kim unutabilir böyle bir katliamı. Helalleşme başlattığında da CHP’nin geçmişteki bu zulmünü değil de daha çok dindar kesime yaptıklarını dillendirmişti.

İyi düşünecek olursanız Kılıçdaroğlu bu anlamda değişimin ta kendisiydi, CHP için olduğu gibi Türkiye’ye yıllar yılı kan kusturan Kemalist rejimin ehlileştirilmesi veya arka plana atılması açısından bakıldığında Türkiye için de bir şanstı.

“Değişim değişim” diyenler neyi kastediyorlar, şu anda ekranlarda bu tartışılıyor. Bana göre değişimcilerin ilk arzusu Kılıçdaroğlu’nun eskiyen yüzüdür, artık ondan usandılar. Bu kadar seçim kaybetmesini de buna ekleyebilirsiniz.

Yine değişim diye bağırıp çağıranlar partilerinin Kemalist çizgiden uzaklaştığını söyleyip duranlardı.

“CHP artık Atatürk’ün kurduğu CHP değil” deyip duruyorlardı, işin acı yönü bunu CHP muhalif dindar iktidar medyası da diline dolamıştı. Gerçekten hayret edilecek bir şeydi bu, onun için ben de birkaç defa;

“Çok mu özlediniz Atatürk’ün CHP’sini?” diye yazmıştım, internetten bulabilirsiniz.

Sizin anlayacağınız CHP bundan sonra fabrika ayarlarına dönecek, bu ülke insanının çok iyi bildiği Kemalist despotluğa geri dönecek, değişimle ifade etmeye çalıştıkları budur.

Öyle ya, bugüne kadar Dersimli birisinin başkanlığına iyi sabrettiler, artık Beyaz CHP’liler, Balkanlardan gelenler partiyi yeniden ele almalıydılar ve aldılar.

Bakıp göreceğiz, dindar kesimin oylarını almadan iktidara gelme şansı olmayan CHP, İslam’a karşı mermer gibi soğuk çehreleriyle bunu nasıl becerecekler.